7

946 30 46
                                    

Yarım saat sonra restoranta varmıştık, büyük bir restorant değildi ama olduğu konum ve dekorasyonu ile mükemmel görünüyordu.

Jiyan arabayı gene valeye verip yanıma geldi koluna girmem için kolunu uzattı ne kadar istemesem de arabada dediklerini yapmak zorunda olduğum için koluna girdim.

"Dediklerimi unutma Büşra." diyerek beni son kez tekrardan uyardı ve yürümeye başladı.

Açıkçası dediği çoğu şeyi unutmuştum, zaten çoğu 'beni seviyormuş gibi yap, annemin gözüne gir, kendi ailene de laf sokma ve bana ayak uydur.' tarzı şeylerdi, çoğunu yapamıyıcam gibi görünüyor.

Sonunda restoranta girmiştik Jiyan kapının önünde ki çalışana ismini söyledikten sonra masaya doğru adımladık.

Jiyan'ın annesi diye düşündüğüm kadın Jiyan'ı görünce 32 diş gülümsedi ve ayağa kalktı Jiyan'a sıkı sıkı sarıldı.

"Anne boğulacam birazdan." diyerek şakaya karışık isyan etti Jiyan. Annesi ona sarılmayı bırakıp bana döndü, beni baştan aşağı süzdü ve sahte bir gülümseme ile bana da sarıldı bende ayıp olmasın diye sarılmak durumunda kaldım.

En sonunda masaya oturduk, oturunca içimden bir şükrettim fazlası ile yorgun hissediyordum şuan tek istediğim bu yemeğin hemen bitmesiydi.

Herkes sipariş verirken bende masadakilere bir göz gezdirdim Jiyan'ın annesi ve Nisan masadaydı ama babası yoktu aynı şekilde benim ablam ve babam da masada yoktu. Ikimiz de aynı anda fark etmiş olucaz ki birbirimize baktık.

"Babam ve Büşra'nın babası ayrı olarak tanışmak istediklerini söylediler aslında babam Jiyan'ın da gelmesini istiyordu ama siz geç kalınca sinirlendi ve Jiyan'ı bırakıp gitme karar aldılar. Ablan da arkadaşları ile buluşucakmış bu yüzden aile yemeğine gelmedi." dedi Nisan ve merakımızı geçirdi. 'Aile' kelimesini bastırması içime oturmuştu.

"Bilerek geç kalmadık canım kardeşim işimiz vardı dimi?" Jiyan'ın sesi oldukça sert ve soğuk çıkıyordu sabah Can'ın yanında da sesi böyleydi. Kardeşi ile böyle konuşması beni bile rahatsız etmişti Nisan ne hissediyor kim bilir.

Nisan bir şey demedi ve omuz silkti ardından menüye dönüp ne yemek istediğini seçti. Gözüm birden anneme kaydı bana bakıyordu daha doğrusu üstümde ki kıyafete anneme göre fazla açık bir kıyafetti ve o olsa böyle evden çıkarmazdı beni.

"Güzelim seçtin mi?" Jiyan'ın sesi ile ona döndüm.

"Bana mı diyorsun?"

"Evet. Senden başka kime diyicem?"

Bir kaç saniye ne olduğunu anlayamadım ama sonradan dank etti, bana ayak uydur dediği şey buydu. Hemencecik kendime geldim ve menüye baktım, menüde ki çoğu şey aşırı baharatlı gözüküyordu ve ben aşırı baharat yiyemezdim suratım düşmüş olacak ki Jiyan

"Ne oldu güzelim sevdiğin bir şey yok mu?" dedi.

Güzelim.

Umarım bu kelimeye alışmazdım.

"Yok ondan değil bunların çoğu baharatlı, baharatlı olmayanlarda ağır şeyler her türlü hastanelik olabilirim."

"Baharata alerjin mi var?" dedi Jiyan'ın annesi merakla. Onu kafam ile onayladım.

"Bütün baharatlara değil tabii ki ama çoğuna alerjim var."

"Küçüklükten beri mi?" diye inanmayarak sordu tekrar kafam ile onayladım ablacım neye inanmıyorsun ki yani?

"Anne niye bu kadar şaşırdın ki?" diye benim merak ettiğim şeyi sordu Jiyan.

"Oğlum burayı Hatice Hanım seçti Büşra çok sever dedi o yüzden buraya geldik biz."

TutsakWhere stories live. Discover now