Tutsak

18

Yemeği yedikten sonra hepimiz oturmuş televizyon izliyorduk, bu eve geldiğimden beri en sessiz, en sakin saatleri geçiriyorum diye düşünmem ile Kaan'ın zıplayarak ayağa kalkması bir oldu.

"Lan sizin yarın düğününüz var."

Kaan'a göz devirdim ve televizyon izlemeye devam ettim, ama Jiyan Kaan ile konuşmaya devam etti.

"Evet, siz kendinize takım baktınız mı?"

Cidden çok önemliymiş gibi davranmaları, yarın gelin yok olucak haberleri yok.

"Eşofman ile gelmeyi düşünüyorum."

Tommy'in dediği şeye güldüm ve onay verdim.

"Tommy'e kesinlikle katılıyorum."

"Geri zekalı sen gelinsin."

Jiyan'a göz devirdim bu da bağımlılık oldu.

"Şaka yapıyorsun?" diyerek dalga geçtim yerinden kalktı ve yanımda kedi gibi masumca oturan Nisan'ı itip kendisi yanıma oturdu. Sabır çekmekten cennetlik oldum.

"Sen gelinliğini açmış mıydın?"

Kafamı iki yana salladım.

"Gelinlik giyinmiyicem ki."

"Ne giyiniceksin?"

"Jiyan mal mısın?"

"Düzgün konuş benimle."

"Sana ne?"

"Bana diyorsun ya hani."

Anlık boşluğuma gelmesi ile kahkaha attım daha demin yukarı da buna benzer bir senaryo yaşamıştık ve şu an da tam tersi şekilde olması komiğime gitmişti. Gidemez mi?

"Çok mu komik?"

"Çok."

"Her neyse, Büşra ne giyiceksin yarın?"

"Ya sen elbise almıştın ya istemeden sonra ki gün, bende sana gelinlik giymem bunu giyinicem demiştim sende tamam demiştin."

"Ha doğru."

B12 desen yok.

"Artık giyinemezsin aldığım gelinlik çok güzel."

"Illa gelinlik giyiniceksem kendi aldığımı giyerim."

"Bakıyım ona ondan sonra."

Tommy ile göz göze geldik, onun demesine göre Jiyan asla izin vermezdi ama bende izin almıyıcaktım.

"Yarın görürsün."

"Büşra kalk, git, giyin ve gel."

"Ya olmaz."

"O niyeymiş?"

"Düğünden önce gelinlik ile görürsen uğursuzluk getirir."

Nisan'ım ya her zaman tam vaktinde, yerim.

"Batıl inanç bunların hepsi ki ben uğursuz kim varsa yok ettim zaten."

Nisan ile birbirmize baktık aynı şeyi düşünüyorduk ama yanlış düşündüğümüzü umuyorduk.

"O piçe dokunmadım korkma."

Jiyan'ın dediği şey ile derin bir nefes aldım ama aynı zamanda artık beni şu şekil tekte anlaması korkunç olmaya başlamıştı.

"Yarın benimle evleniceksin hâlâ onu düşünüyorsun." Jiyan bu cümleyi mırıldanarak demişti ama yanımda olduğu için duymuştum, yine de bir şey demedim, duymadım sansın.