🥜16🥜

135 27 22
                                    

"Hadi ama Yoongi!"
Jimin omma sinirle bağırıp ayaklarını yere vurdu.
"Kırk yılın başı bir şey istedim senden!"

"5 dakika önce de aynı şeyi dedin! Senin kırk yıl kırk saniyeden ibaret galiba!"

Yoongi hyungun dediğine gülerken ommam öyle bir bakış attı ki susmak zorunda kaldım, Yoongi hyung bir bana, bir de Jimin'e bakıp pes etmiş gibi derin bir nefes verdi.

"İyi tamam, gel Hoseok"

Tuttuğum minik, Jimin ommaya ait eli bırakıp Yoongi hyunga koştum ve 10 yaşında olmama rağmen tutabildiğim üç parmağını tuttum.

Hyungun parmakları çok uzun ve eli büyük, kaç yaşına gelince tamamen tutabileceğim acaba?
Ama boy olarak ona yaklaştım!

Sürekli boyum atıyordu, onlarla olduğum 4. Ay dolmak üzereydi ve ben 10 yaşındaydım!

Açıkçası Namjoon hyung bana ders konusunda çok baskı yaptı ve bu beni çok üzdü, ama Jimin omma araya girince bir şey diyemedi, bende derslerden kurtuldum! Yine de odaya geçip ne konuştuklarını ve Namjoon hyungun nasıl ikna olduğunu merak ediyorum.

Fena kavga etmiş olmalılar çünkü çıktıklarında Jimin ommanın boynu mosmordu ve topallayarak ilerliyordu.

Jimin omma yakında ergenliğe gireceğimi ve daha çok boy atacağımı söylüyordu, o yüzden alışveriş yapmalıymışız ama Taehyung ve Jungkook hyung otele gitti, Namjoon hyung toplantıya gitti, Jimin omma ise dans üzerinde çalışmalıymış.

Dans demişken, bende Jimin omma ile dans ediyorum! Jimin omma bu konuda ilgim olduğunu fark ettiğinden beri bana yardım ediyor, harika olduğumu söyleyip dalıyor.

Ben alışverişe gitmek istemiyorum!

Bir anda Yoongi hyungun elini bırakıp Jimin ommaya koştum.

"Ben dans etmek istiyorum!"

Gülümsedi, saçlarımı okşadı.
"Edersin bebeğim, ama önce alış veriş yapman gerek"

Kafamı iki yana salladım hışımla, sıkı sıkı sarıldım ona.
"Banane! Dans etmek istiyorum! Banane banane banane!"

Derin bir nefes aldı, saçlarımı okşayarak çekilmeye çalıştı ama onu çok çok çok sıkı tutuyordum!

Bir anda kuyruğumda bir acı ve çekilme hissettim, kulaklarımı dikleştirip Jimin ommayı bıraktım.

Yoongi hyung kuyruğumdan çekiştiriyor!
"Seni bekleyecek zamanım yok velet"

Çığlık attım.
"Acıyor! Bırak!"

Beni dinlemeden çekiştirirken koşarak yanına geçtim, o da kuyruğumu bırakıp elimi tuttu, çekiştirerek çıkardı beni evden.

Canım kuyruğum...

Burnumu çekip kuyruğumu önüme getirdim, okşadım diğer elimle.

"Kötü adam hyung"

Tebessüm etti.
"Kafan yerinde olsaydı hödük falan derdin, yada küfredip bana saldırırdın muhtemelen. Bu bebek hallerini hiç sevmedim"

Anlamadım, anlamsızca bakışlarla baktım ona, yüzüme bakıp göz devirdi, daha çok çekiştirdi elimi.

"Bu aptal halinden nefret ettim, yürü önden sinirimi bozuyorsun"

Ne yaptım ben şimdi ya!

Zaman atlaması.

Kuyruğumu bir oraya bir buraya sallarken kucağımda mısır kovası, bir yanımda jungkook hyung diğer yanımda Taehyung hyung televizyon izliyorduk.

Onlar çok heyecanlı gibiydi.

Yaz gelmiş, 15 yaşıma basmıştım, yakında buraya gelişimin üzerinden 1 yıl geçmiş olacaktı ama Jungkook ve Taehyung hyungu ilk defa böyle sinsi ve güler yüzlü görüyorum.

Umursamadım, kuyruğumu üzerime giydiğim tişörtün altından çıkarıp kucağıma yatırdım, bu havada altıma iç çamaşırından başka bir şey giymek bile terletiyor beni, zaten daha yeni danstan döndüm.

Dansta epeyce ilerledim! Jimin hyung sesiminde iyi olduğunu söyledi, bir sürü eğitim alıyorum, sanırım beni de idol yapmak istiyorlar.
Nedense içimden bir ses bunu istemiyor.

Namjoon ve Yoongi hyung ayrı garip, sürekli eve geç geliyorlar, bir şeyler arıyor gibiler.

Filmdeki ana karakter adam kadını yatağa itip üzerine geçti, bir elini kadının yanağına koyup öpmeye başladı, diğeriyle kadının kıyafet askısını çıkarıyordu.

Taekook hyung larım güldü (onlara böyle demek daha kolay) anlamadım, kaşlarımı çattım.

Neden gülüyorlar ki?

Adam daha da ileri gitti, kendi üstünü çıkardı, bir köşeye attı.

Bir anda kıyafetimin kalktığını hissettim, kocaman gözlerle Jungkook hyunga baktım.

İkisi de benim şeyime mi bakıyor!

Yüzlerinde alık, şaşkın bir ifade vardı.
"E kalkmalıydı bu?"

"Bozuk mu acaba"

Taehyung hyung bir de dürtünce mısır kovamı onların kafasına döktüm.

"SAPIK!"

Benim bağırmamla Seokjin hyung içeri girip halimize baktı, kaşlarını çatıp bağırdı.

Bu hyung benim en sevdiğim! Yemeğimi yapıyor, benimle oynayıp dansımı izliyor ve her zaman beni tam vaktinde kurtarıyor!

"JUNGKOOK! TAEHYUNG! NE YAPIYORSUNUZ SİZ!"

İkiside hemen çekilip ayakta dikildi, yere bakıp bir şeyler mırıldanırken daha büyük bir bağırış duyup koridora döndük hepimiz.

Jimin ommanın sesiydi bu, koşarak koridora çıktım.

Yoongi ve Jimin hyung kavga ediyordu, Namjoon hyung ikisini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"İZLETEMEZSİNİZ! İZİN VERMİYORUM! BENİM ÇOCUĞUM ARTIK O! "

"BENDEN İSTEDİ DİYORUM, NEYİNİ ANLAMIYORSUN! İLAÇLARI BIRAKACAK VE BU KASETLERİ İZLEYECEK! O SENİN OLMASINI İSTEDİĞİN KİŞİ OLMAK ZORUNDA DEĞİL! O REŞİT BİR BİREY! GÖRÜNÜŞÜNDEN DOLAYI ONA BÖYLE DAVRANAMAZSIN!"

Yere çöktü Jimin omma, eliyle yüzünü kapatıp ağlamaya başladı, yanına koşup sarıldım.

Sıkı sıkı sarıldı bana.

"Hayır, gider o zaman bizden, hayır hayır hayır. Yalvarıyorum sana Yoongi, bilmesin, böyle mutlu kalalım işte"

Kolumdan tutuldum, bana bakıyordu Yoongi hyung.

"İlaçlarını içtin mi Hoseok"

Kafamı iki yana salladım usulca.

"Henüz değil hyung"

Jimin'e döndü, sinirle baktı.

"Hoseok bir süre ilaçları içmeyecek, iradesinin gelmesini bekleyip ona soracağız. O zamana kadar evden gitmeni istiyorum, sana güvenmiyorum"

Sincap çocuk ‖Sope/YoonseokWhere stories live. Discover now