0.3

133 17 2
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayınnn

İyi okumalarr

Ghost- Mary On A Cross

"Hayatın ne getireceğini bilemezsin, belki şuan gelmiştir ama sen görmüyorsundur

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hayatın ne getireceğini bilemezsin, belki şuan gelmiştir ama sen görmüyorsundur."

*******************

Ellerimde ki test kitapları düşmesin diye daha sıkı tutarak merdivenlerden inmeye çalıştım muhtemelen yeri boylacaktım.

Bu hoca da neydi böyle ne derdi ne tasası bitiyor. Merve hocanın benden istediği test kitaplarını öğretmenler odasına götürüyordum. Bugün nöbetçi öğrenci olmayı seçmek en büyük hataydı zaten merdivenlerin sonuna geldiğimde yorulmuştum.

Merdiven çıkmaktan nefret ediyorum.

Elimde tuttuğum test kitapların dokuzundan dördü yere düşünce olduğum yerde kalakaldım. Siktir! Sakinim sakin.

Elimdeki test kitaplarını merdivenlerin basamaklarına bıraktığımda yere düşenleri toplamaya başladım. Sabır.

"Yardıma ihtiyacın var sanırım." Başımı kaldırıp gelen kişiye baktığımda gelen kişinin Gökhan olduğunu gördüm.

"Hayır hallediyorum gördüğün gibi." Elime iki kitabı almışken yere düşün iki kitabıda o aldı. Ayağa kalkarak kitapların üstüne koyması için kollarımı öne doğru uzattım. Ama o üstüne koymak yerine iki kitabıda aldı.

"Ben taşıyabilirim."

"Sadece yardım etmek istiyorum." Başımı kaldırıp ona baktığımda diyecek bir şey bulamadım en sonunda pes edip elimi kaldırdım ve basamaklara kattığım kitabı aldım.

"Peki, öğretmenler odasına götüreceğiz." Başını sallayıp birlikte yürümeye başladık.

"Seni bu okulda ilk defa görüyorum." Dedi.

"Normal fazla insan içine çıkan birisi değilim." Dedim.

"Kaçıncı sınıfsın?" Dediğinde ona baktım.

"Ne yapacaksın sınıfımı?"

"Sadece öylesine." Dedi.

"12. sınıfım." Dedim.

"Hangi bölümü seçtin."

"Sayısal."

"Ciddi misin en nefret ettiğim bölüm." Dedi yüzünü buruşturup.

"En güzel bölüm, sen hangi bölümdesin peki?" Diye sordum alaycı bir sesle.

"Ben eşit ağırlıkçıyım."

"Coğrafyadan nefret ederim. Nasıl katlanıyorsun." Dedim.

"Coğrafyam mükemmeldir."

"Dalga mı geçiyorsun?' dedim gülerek.

"Coğrafya aşığıyımdır." Gülüşüme karşılık vererek. Birlikte öğretmenler odasına girip testleri bıraktık. Hocaların hepsi dersteydi. Elimdeki kitapları düz hale getirilecek biçimde düzenledim o da bana yardım etti ve ikimiz dışarı çıktık. Ardından bana elini uzattı.

"Bu arada ben Gökhan." Gülüşüne karşılık vererek elimi uzattım.

"Roza." Dedim. Ardından bana görüşürüz diyerek gittiğinde derin bir nefes alarak aşağıya indim. Ne kadar sıkıcı bir okul günüydü. Nöbetçi öğrenci yerine gidip sandalyeyi çekerek oturdum. Ardından telefonumu çıkararak konuşma bölümüne girdim.

Erkekler giremez!

Ece: Kızlar ben aşık oldum.

Duru: Defol git gerizekalı şimdi gidip şerefsizini bulmuşsundur.

Ece: Kalbimi kırıyorsun kalbim çıt gözyaşım pıt ağlarım bak.

Berlin: Bu Faruk bana yapışmayı bırakacak mı, yoksa öldürsen kaç yıl yerim?

Roza: 20 ve 30 yıl yersin ya çok değil.

Berlin: Haklısın bak. Çok uykum var ayrıca şu kimyadan nefret ediyorum.

Ece: Arkadaşlar şu Doruk mükemmel bir varlık.

Candan: Hani vazgeçmiştin sen?

Roza: Arkandayım kanka olacaksınız inanıyorum ben.

Duru: -1

Berlin: +1

Telefonumu kapatıp etrafa bakmaya başladım.

"Roza kızım buraya bakar mısın?" Gözlerim gelen sese çevirdiğimde müdürün beni çağırdığını gördüm.

"Geliyorum hocam." Hocanın yanına gittiğimde Rüzgar'ı gördüm. Ne oluyordu?

"Kızım otur karşıma." Ellerim heyecanla terliyordum hocanın karşısına oturdum gözlerimi bana bakan ela gözlere çevirdim.

"Buyurun hocam."

"Kızım hatırlarsan 11. sınıfta size bir kulüp seçmenizi rica etmiştim. Ve ikiniz de dans seçmişsiniz. Bizde dans yarışmasına okul olarak katıldık. İkiniz partner olarak katılmanızı istiyorum. Ve ayrıca bu dansta istediğinizi seçebilirsiniz. Tango gibi yani. Sizin seçiminiz bir hafta süreniz var o zamana kadar karar verin gençler." Dediğinde gözlerim Rüzgar'a kaydı.

"Ben kabul ediyorum." Rüzgarın çıkan sesiyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Kesin aşık.

Doğru mu duyuyorum ben?

"Emin misin oğlum."

"Eminim."

"Adını sisteme yazdım. Kızım sende kararını ver. En kısa sürede cevabını bekliyor olacağım." Müdürü onaylayıp dışarı çıktığımızda konuşmaya başladı.

"Kabul edecek misin?"

"Bilmiyorum."

"Sen geçen pazartesi günü basketbol potasının önünde duran kız değil misin?" Dediğinde ona baktım alakasını sorguluyorum?

"Evet peki ya ne alaka?"

"Hiç öylesine."

"Görüşürüz işim var." Dedim gitsin diye. Gitmesin.

"Peki o zaman görüşürüz Roza." Dediğinde hızla ona baktım.

Adımı nerden biliyordu?

Ben adımı ona söylemedim ki?

Ve daha önemlisi ben kabul edecek miyim?

***********************

Bölüm nasıldı???

Yeni bölümde görüşmek üzeree

KUM SAATİ / Yarı TextingWhere stories live. Discover now