KUM SAATİ / Yarı Texting

0.8

Merhaba uzun süredir yoktum. Sınavlarım vardı o yüzden yeni bölüm atamadımm.

Umarım bölümü seversinizz iyi okumalarr...

********

**************

Her şey bir yalan gibiydi. Üstümde ağır bir yük vardı. İyi değildim gibi, ya da ben öyle düşünüyordum.

Ellerim ayaklarım uyuşuk gibiydi.

*

10 yıl önce.. 26 Şubat

Sekiz yaşına giriyordum ne acıydı. Her yaşım bana bir acı ve bir uğursuzluktu, ellerim titriyordu korkudan gözyaşlarım ruhumu ıslatıyordu.

İyi değildim.

Yatağımın altıdaki küçük keki çıkardım. Açarak baş ucuma kattım. Saat kaçtı? Acaba yeni yaşıma girmiş miydim?

Açılan kapı sesiyle başucumda olan keki yatağımın altına sakladım.

Ne olur ezilmiş olmasın, ne olur.

Ablam arkadaşında kalmıştı muhtemelen babam yine sarhoştu. Yumruk sesiyle yorganımın altına daha da gizlendim. Lütfen anne koru beni.

"Aç lan şu kapıyı küçük cimcime!" Dedi o korkunç sesiyle. Gözyaşlarım yüzümü ıslatmıştı.

"Hadi bak babacık geldi. Söz dövmeyeceğim seni."

"Hayır," diye fısıldadım korkuyla "git buradan lütfen." Kapı daha da sert vurulduğunda tırnaklarımı avcuma kanatacak bir şekilde bastırmıştım.

Sakin ol Roza.

Derin nefes al ver, al ver, al ver.

Kapı tekmelendiği anda sert bir şekilde açıldığında kalbim daha da hızlı atmaya başladı. Nefeslerim düzensiz bir hal almaya başlamıştı.

Annem neredeydi? Evde değil miydi? Neden beni almamıştı? Bu kadar mıydı sevgisi?

Ablamı Aysu Teyzeye bırakmıştı. Ablam acıya dayanamazdı bunun için onların gidişi farkedilmesin diye hep ben evde bırakılırdım.

"Demek buradasın minik bücür." Bir kırılma sesi geldiğinde gözlerimi araladım. Elinde içki şişesi vardı, peki ya kırılma sesi?

Yataktan yavaşça kalkmaya başlamıştım. Alayla beni izliyordu babam.