1.

207 9 9
                                    

"Efendim abi? İyiyim bindim şimdi geliyorum. Tamam gelince konuşuruz."

Otobüsün camına kafamı dayayarak en sevdiğim müziği dinleyerek memleketime gidiyordum. Yaz tatili başlamıştı üniverstemin ilk senesi bitmişti. İnanılmazdı gerçekten nasıl geçti 1 yıl anlamadım, çok iyi insanlarla karşılaşmıştım ama pek tabi bunu onlara belli etmiyor ve çok güvenmiyordum. Genel olarak güven sorunları olan bir insandım, ama bunu çevremdekilere belli etmez çok eğlenirdim.

Annem dün beni aramış okuldan hemen gel demişti, ne olduğunu bilmiyordum birçok kez sormama rağmen buraya gel öyle konuşuruz diyip durdu. Ardından abim derken iyice endişelenmiştim ne olduğunu bir an önce öğrenmek istiyordum. Aklımdaki düşüncelerle boğuşurken gözlerim hafif hafif uykuya yenik düştü.

Otobüsün durmasıyla birlikte irkilerek uyandım, memleketime gelmiştim, aslında burada doğup büyümemiştim ama yinede havası suyu bir farklı oluyordu. Otobüsten iner inmez ailemi gördüm ve onların yanına doğru adımlarımı yönelttim, abim oldukça gergin görünüyor annem ise belli etmemeye çalışıyordu, babam da gergindi, sarılma faslını bitirdikten sonra arabaya binerek eve yol aldık. Her ne kadar arabada da ne olduğunu sorsam birşey söylemediler...

Eve vardığımızda "artık konuşabilir miyiz?" Diye konuştuğumda annem sıkıntıyla nefes verdi, bekleyişe geçtim ama kimseden ses çıkmayınca "eee" dedim. Onun üstüne "ben evleniyorum" diye bir ses çıktı abimden. Şokla ağzımı araladım "ne" ne demişti o. İlk şoku atlattıktan sonra sıkıca sarıldım ve gülümsedim. Ama bir sıkıntı vardı ki abim çok gergindi, "noldu mutlu değilsin sevdiğin biri değil mi ?" Dedim babama bakarken, babam bana göz devirirken "eee" dedim. Ona kafasını iki yana salladı ve kızı çok sevdiğini ama aslında hamile olduğu için aniden evlenmeleri gerektiğini söyledi. "Seviyorsanız çok da kötü değil babam annem bugünü bekliyordu zaten e sende seviyormuşsun sorun ne kızın ailesi mi?"

Sıkıntıyla başını salladı, sorunun ne olduğunu sorduğumda ise sıkıntıyla yerinde kıpırdandı, ve kerimoğullarının kızını hamile bıraktığını ve bu yüzden onların abimi öldürmek istemelerini ve bu yüzden bir anlaşma yaptıklarını söyledi.
"Ne antlaşması?"
"Abicim özür dilerim, ama başka çaremiz yoktu. Bu durum sadece berdelle çözülebilirdi, onlarda ancak bu şekilde kabul etti. Sende evleniyorsun BARAN KERİMOĞLU ile"

"Neee!!! Ben asla böyle birşeyi kabul etmem siz bana nasıl sormadan böyle birşey yaparsınız daha 19 yaşındayım ben ne evliliği kusura bakma ama abi ben senin bir hatan yüzünden hayatımı karartamam kendi pisliğini kendin temizle beni bulaştırma!!"

Bir hışımla çıkacekken kolumdan tuttu ve yalvardı onu öldüreceklerini sadece o da değil sevdiği kadını ve onunla birlikte karnındaki bebeğini de. İçim cız etse de böyle birşeyi kabul edemezdim. Annem de yalvarmaya başladığında şoka uğradım nasıl bu kadar soğukkanlılıkla abimin yanında durup beni ateşe atardı babama baktım ama o durumu çoktan kabullenmişti. Sinirle evden çıktım.

"Banane ya, banane elalemin adamıyla ne evlenecem ben kim bilir hangi dağın ayısı"
Hızlı hızlı yürüyordum, sonrasında bir dondurmacının yanında durup mangolu dondurma istediğimi söyledim.

Elimde dondurmamla ilerlerken bir anda simsiyah birkaç araba durdu içinde ve içinden takım elbiseli bir adam çıktı onunla birlikte bir sürü koca koca adamlar, tamam bende uzundum. Boyum 1.90ndı ama bu adam hem benden 5/6 cm uzun hemde çok kaslıydı ben bu kadar uzun olmama rağmen sadece 60 kilo bir çocuktum. Bu düşünceleri kafamdan atarken kim olduğunu soracağım sırada.

"Ben baran kerimoğlu seninle evleniyoruz ve sende kabul ediyorsun daha demin annen benim annemi aradı ve senin kabul etmediğini söyledi bende meraklı değilim ama kuzenimin ve karnındaki çocuk için sesimi çıkartmadım ayrıca sende abin için bunu yaparsın sanırsam?"

Ne yani ben bu dağ ayısıylamı neyse neyse kafamı iki yana salladım, nasıl bu kadar sakin aynı zamanda itaatkar olabilirdi. Anlamıyordum ama bende ona adımlarımı yaklaştırarak "HAYIR BEN EVLENMİYORUM SENİNLE!!"
Ufak bir şekilde sırıttı ve o da bana doğru adımladı.

"Bende sana meraklı değilim ama yapmak zorundayız en azından bir süre bu işin şakası yok dedem senin abini öldürecek yoksa biz sadece formaliteden evli olacağız sadece biz bileceğiz diğer herkes gerçekten evli olduğumuzu düşünecek bende ilk başta kabul etmedim bağırıp çağırdım ama bunun bir faydası yok, 6/7 ay evli kalır, ortalık sakinleşir Ayşe doğurur, sonra biz de bir sebeple boşanırız hı ?!"

Nasıl olacaktı bilmiyorum ama haklıydı, ne kadar istemesemde bunu kabul etmek durumundayım yoksa vicdan azabıyla yaşayamazdım ailemle çok yakın değildim zaten, ama en nihayetinde ailemdi, kafamı onaylarcasına sallafım karşımdakine.

"Aferin"

"Pardon, aferin derken kimsin sen ya ne zannediyorsun kendini çocuk mu var karşında zengin piçi"

Sinirden gözlerindeki alevi gördüm diyebilirim, ama asla geri adım atmıyordum, kimseye bu zamana kadar boyun eğmedim eğmezdim de sırf zengin amından çıktı diye benle istediği şekilde konuşmazdı buna asla izin vermedim.

"Sen bir daha böyle konuş bak ben sana neler yapıyorum."

"Ne yapçan"

"Bak beni sinirlendirme zaten abin bize kendini yamadı, yetmedi bir de sen geldin ailecek bizim ailemize kancayı attınız ona rağmen bu kadar diklenerek konuşman çok komik"

"Hadsiz sen ne diyorsun kimsin necisin onu bile bilmiyorum gelmiş kanca falan diyorsun banane sizin paranızdan gerizekalı sırf abim için kabul ediyorum sen kendin bence dua et böyle karaktere sahip olup yalandan da olsa evleniyorsun başka kim ister seni "

"Senin gibi para avcıları"

Daha fazla dayanamayarak suratına öyle bir tokat attım ki karşımdaki cüsseli adam biraz sendeledi, arkadaşlarım elimin cok ağır olduğunu söylüyorlardı, gerçekten de öyleydi şakadan olsa bile vurduğumda çok acıttığımı söylüyolardı. Neyse ki bu sefer şakasına değil gayet sinirle vurmuştum, şiddeti hiç sevmezdim ama bu adam haketmişti kimse benimle böyle konuşamazdı.

Arkalarındaki adamlar hızla yanımıza geldiler ve silahları bana döndü, baran eliyle dur işareti yaptı onlara ve kulağıma eğilip "bu hatanın bedelini ödeyeceksin"
Hiç bozuntuya vermeden "görecez bakalım" diyerek kolumu kurtardım.
Karşımdaki adamın gözlerinden alev çıkıyordu, o kadar karanlık bakıyordu ki bu kadar kalbinin kararmış olmasına acıdım sadece ufak bir bakışmadan sonra o ve adamları arabalarına binip uzaklaştılar.

HATA / BXBWhere stories live. Discover now