3.

73 3 0
                                    

Yaklaşık bir hafta sonra

Abimin düğün günü gelmişti biz de bu bir hafta için de barangile gitmiştik. O evde hep birlikte yaşayacağımızı öğrenince ikinci bir şok yaşamıştım ama ses çıkaramadım zira maddi bir gelirim yoktu ve barana hadi başka eve çıkalım diyemezdim. Zaten onunla ne kadar az konuşsam benim için o kadar iyiydi, o yüzden eşyalarımı baranın odasına taşıdık bu sürede inci hanım abimin düğünü bittikten sonra alışverişe çıkıp eksiklerimi ve istediğim herşeyi alabileceğimi söyledi, tatlı biriydi ama kaynanaya güven olmaz demişler.

Saat 8 civarı düğün başlamış inanılmaz bir kalabalık vardı, bu kalabalığı en son İzmir'de 29 Ekim'de görmüştüm. İnanılmazdı gerçekten, her neyse güzelce masamızda otururken bir anda azize hanımlar kalkın sizde dans edin millet görsün diyerek bizi zorla kaldırmıştı, gerçekten kafayı yiyecektim hikmet ağa dışında kimseyi dinlemiyor hatta bazen ona bile karşı geliyordu ve herkes buna alışmıştı lakin benim böylembir niyetim yoktu ileri giderse pekala cevabını verirdim.

Baranla beraber dans ederken birbirimize tiksenerek bakmamız sonucu ablam yanımıza gelmiş ve bizi kurtarmıştı daha fazla insan görseydi bu halimizi alnımıza silah dayadılar sanırdı.
Gerçi yapmadıkları bir o kalmıştı onu da yapabilirlerdi emin değilim, öyle ya da böyle düğün bitmiş herkes bitap düşmüş ben eve varır varmaz odama geçip uykuya dalmıştım.

Ertesi gün inci hanımın aramasıyla uyanmıştım.

"Buyrun inci hanım"

"Oğlum uyandırdım mı kusura bakma ben baranla hep birlikte alışverişe çıkarız diye düşünmüştüm tabi sende müsaitsen"

"Önemli değil, tabi müsaitim siz saati söylersiniz ben ona göre çıkarım evden"

"2 saat sonra buluşalım o zaman"

"Tamamdır o zaman inci hanım"

"Oğlum biliyorum belki anne demek için çok erken ya da demeyedebilirsin ama en azından hanım yerine teyze dersen çok mutlu olurum"

"Tamam inci teyze 2 saat sonra görüşürüz"

"Teşekkür ederim oğlum, görüşürüz"

Oflayarak aşşağı kahvaltıya indim, annemle ya da herhangi diğer aile üyeleriyle asla konuşmadan yemeği yiyip dışarı çıkacağımı söylerek odama çıkıp bir süre hazırlandıktan sonra evden ayrıldım.

Ben tam taksi bakıyorken önümde bir araba durdu, içine baktığımda baran inci teyze, azize hanım ve çok sevgili görümcem vardı.

"Oğlum geç hadi"

Arka koltuğa oturdum hemen ve yola koyulduk, zira ön koltukta azize hanım vardı. Çok dert etmedim benim için böyle basit şeyler kafamı yormaya değmezdi. Belli bir süre gezip kıyafet aldıktan sonra bir kuyumcuya girdik.

"Buyrun Baran bey, na bakmıştınız"

"Alyans bakıyorduk"

"Tabii, nasıl bir model istersiniz"

O sırada baran bana bakarak nasıl birşey istersin dercesine gözüyle sorduğunda birkaç adım ilerledim ve;

"Sade olsun lütfen"

"Koskoca Kerimoğullarına damat gel sade yüzük iste sadeymiş kime ne hava atıyorsa"

"Kimseye birşeyin havasını attığım yok azize hanım izin verirseniz yüksek müsadenizle kendime yüzük seçiyorum eğer siz çok istiyorsanız buyrun kendinize göre yüzük bakabilirsiniz"

"Terbiyesiz"

"Terbiye sizden öğrenecek değilim"

"Ne yapıyorsun sen babaanneme saygılı ol"

"O bana olursa bende ona olurum"

"Hasbinallah ya"

Hiçbir şey olmamış gibi modellere bakıp güzel sade bir yüzük seçtim Baranın da hoşuna gitmiş olacak ki haftalar sonra yüzünde memnun bir ifade vardı. Yüzüklerimizi aldıktan sonra batan benim elimi tuttuğunda ona baktım. Kafamı ne yapıyon dercesine salladığımda içinden sabır çektiğine yemin edebilirdim.
Hemen elime ince olan yüzüğü geçirdi, kendi eline de diğer yüzüğü geçirip dükkandan çıktık. 1/2 saat daha dolandıktan sonra arabaya binip benim evime doğru yol aldık ısrar etmeme rağmen beni bırakacaklarını söyleyince en sonunda birşey demedim.

"Oğlum ne kadar güzel çok yakıştı valla elinize maşallah"

"Maşallah tabi elini gizlese yeridir, elalem görse bizlere ne der"

Tam ben birşey diyecekken baran hemen dikiz aynasından bana bakıp söze atladı;

"Babaanne tamam sen karışma biz böyle beğendik"

Azize hanımın sert bakışları Baranı bulurken o umursamazca önüne döndü.
Evimin önüne geldiğimizde teşekkür edip arabadan çıktım. Elimdeki poşetlerle eve adım attığım anda annem karşıma çıktı "neler aldınız bakayım"

"Al bak üff"

"Üfleme anneye üflenmez"

"Tamam birşey demedik"

"Odamdayım ben"

"Aa annem yüzüğüne bakayımm hiiğhh çok güzelmiş"

"Hıı bir de onu azize hanıma sor"

"O da mı beğendi"

"Hı hı çok beğendi yol boyu yüzüğümü konuştu bayılmış anne"

Annem en sonunda dalga geçtiğimi anlayınca popoma şaplak attı. Ahh diye inlemeden edemedim, sonrasında koşarak odama çıktım çok yorulmuştum, yemek de yemek istemiyordum. Zaten hava kararmıştı, hemen uyumak istediğim için yatağa atladım kısa bir süre sonra hemen uykuya daldım.

HATA / BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin