7.

84 4 12
                                    

Öyle bir baş ağrısıyla uyandım ki anlatamam, dün gece sinirden ve aslında üzüntüden zar zor uyumuştum. Tamam hatalıydım ama bilerek yaptığım birşey değildi. Bu kadar abartıp üstüme yürümesine gerek yoktu ama yinede ister istemez huzursuzlandım, kimseyi telaşlandırmak ya da merak içinde bırakmak istemezdim. Kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp aşşağı inmek için kapıyı açtım, Baran gece gelmemişti nerde olduğunu da bilmiyordum. Arayıp tekrar bir kavgayı da kafam kaldırmıyordu.

"Günaydın"

Herkes bana karşılık verirken gözlerim Baranı aradı ama anlaşılan eve gelmemişti. Azize hanımın sorgulayan bakışları beni hapsederken hemen masada yerime geçtim bir süre herkes bekledi. Sanırım Baranı bekliyorlardı,
Bana soru sorduklarında ne diyeceğimi bilmiyordum, huzursuzca kıpurdandım yerimde.

"Baran nerden Miraç ?"

"Ş-şeyy"

"Burdayım babaanne, kusura bakmayın geç kaldım fazla uyumuşum bugün"

Herkes kafa sallarken barana sorgular bakışlar attım fakat o bana bir kere bile bakmadı, ne yani trip miydi bu. Fazla uzatmasına ne gerek vardı anlamıyordum.
Yemekler yendikten sonra odama geçtim, dışarı çıkmak için hazırlandım. Ece,Ali,Mehmet ve Selin'le buluşucaktık, yine azize hanımdan azar yememek için hızlı hızlı evden kaçtım. Zaten Ali almaya gelecekti.

Birkaç dakika bekledikten sonra Aligil geldi, arabaya geçip oturdum. Ardından baran'a mesaj atmak için telefonu elime aldım. Arkadaşlarımla buluşucağımı haber etmek için bir mesaj atıp telefonu kapattım, ardından bizimkilerle sohbete daldım. Onları çok özlemiştim sadece yazın buluştuğumuz için her günümüz onlarla geçerdi. Hep de böyle olurdu umarım.

"Ee evlilik nasıl gidiyor Miraç bey"

"Aman nasıl geçsin o ayıyla işte Ece"

"Hala inanamıyorum evlendiğine"

"Valla bende inanamıyorum hele ki onunla"

"Ama yakışıklı eniştemiz şimdi dimi selin?

"Odun olduktan sonra pek birşey değişmiyor"

"Konuyu değiştirsenize yakışıklı falan sanki hiç görmemiş siniz gibi"

"Ne bu gerginlik Ali?"

"Değilim gergin"

Ali anlamadığım şekilde gergindi telefonda konuşurken iyiydi noldu bir anda anlamadım. Sonra sormak için bu konuyu bir kenara koydum, Baran da bugün işleri yüzünden gecikeceğini yazmıştı bende birşey dememiş görüldü atmıştım.

Hava çok güzel olduğu için dışarda bir yerlere oturmak istemiştik, bir banka geçip oturduğumuz da Ali'yle Mehmet birşeyler almak için markete gittiler.

"Ali de ki gerginlik ne ya anlamadım bir anda çıkıştı"

"Nasıl anlamadın Ece, miraçı kıskandı işte"

"Ne kıskanması Selin ne alaka?"

"Ş-şey siz çok yakınsınız ya ondan dedim"

Selin'le Ece birbirine bakarken bende anlamaz bakışlar attım. Ardından Ali ve Mehmet gelince konu dağıldı ve sohbete başladık, uzun uzun özlem giderdikten sonra evlere dağılmak için yola koyulduk en uzak benim evim olduğu için Ali'yle şuan arabada baş başaydık.

"Ali iyi misin sen çok gergindin bugün?"

"İyiyim evlilik hakkında konuşulunca gerildim işte biraz"

"Niye ki"

"Senin istemediğin bir durum olduğu için ben geriliyorum, başka birşey değil"

"Boşver ya ben takmıyorum"

"Sen öyle diyorsan"

En sonunda konağın önüne varınca Ali'ye döndüm;

"Hadi görüşürüz"

"Görüşürüz canım"

Konağa girdiğimde herkes salondaydı, anlaşılan bir misafir vardı. İçeri girdiğimde düşüncemi doğrulamıştım beni gördükleri sırada ayağa kalkan kişiler bana sarılıp hemen halimi hatrımı sordular.

"Damat bey de geldi, hoş evde durduğu yok ama"

"Azize!"

"Tamam hikmet ağa demedik birşey"

"Nasılsın oğlum iyisindir inşallah, ben hikmet ağanın ahiretliğiyim, yanımdaki benim hanım diğerleri de çocuklarım"

"Memnun oldum efendim"

"Bizde"

Her ne kadar ahiretlik olduğunu söyleyen amca samimi davransa da eşi olacak kadın ve erkek çocukları bana iğrenir gibi bakıyordu, istemiyorsanız gelmeseydiniz. Anladık, zaten hala doğal karşılaşılanmıyor bu durumlara ama en azından buraya kadar geldiysen böyle öldürecek gibi bakılması da insanı ister istemez üzüyor.

Erkekler de doğuruyor, ama hala iğrenç birşeymiş gibi bakılması bana çok garip geliyordu, tabi böyle doğu taraflarında daha çok görülüyordu haliyle.
Neyse ki beni ilgilendiren bir durum değildi, benim çevrem gayet olgun oldukları için pekala çok doğal hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorlardı.(zaten birşey yoktu da)

1/2 saat daha sohbet ettikten sonra misafirleri yolcu ettik ve odalarımıza dağıldık. Baran la bu sıralar çok fazla konuşmuyorduk haliyle de kavga da etmiyorduk, garip geliyordu. Neyse neyse nazar değmesin böyle başlasın böyle bitsin.

Hiçbir şey söylemeden o koltuğuna ben yatağa geçtim, 5/10 dakika debelendikten sonra yavaş yavaş uykuya yenik düştüm.

HATA / BXBWhere stories live. Discover now