9.

68 3 4
                                    

Sabah telefon sesine uyandım, kargalar bokunu yemeden kim arıyordu bilmiyorum ama sinirle gözlerimi araladım o sırada baran da uyanmış olcak ki "kapat şu telefonu uyuyacam" demesiyle göz devirdim. Arayana baktığımda kaşlarımı çattım, Ali'ydi. Normalde bu saatte aramazdı, kesin birşey oldu diye düşünüp hemen yanıtladım. "Efendim Ali ?"
O sırada Baran anlamadığım şekilde hızla doğruldu göz göze gelince de kafasını kaşıyıp telefonuyla uğraşmaya başladı.

"Ya canım kusura bakma, normalde aramam a-"

Öksürük sesiyle kesildi söyliyecekleri, ardından devam etti;

"Beni hastaneye birakabilir misin? Annem babamla ilgileniyor araba kullanacak da halim yok"

"Ya saçmalama tabi ki bırakırım, önceden söylemen hata!"

"Ne bileyim rahatsız etmek istemedim"

"Ali ne rahatsızlığı saçmalama istersen, hazırlanıp geliyorum."

"Tamam bekliyorum"

Telefonu kapattıktan sonra yataktan çıktım, baranın gözleriyse bendeydi. Birşeyler diyordu ama duymuyordum, çokta kafaya takmadan hazırlanmaya başladım. Banyoya geçip üstüme beyaz kazak giydim aslında hava sıcaktı ama sabah erken olduğu için içime kırmızı bir tişört ve üstüne kot ceket giymeyi uygun gördüm. Çabuk üşüyen bir bedenim vardı hasta olmak en son istiyeceğim birşeydi, sonra odaya geri döndüm.

 Çabuk üşüyen bir bedenim vardı hasta olmak en son istiyeceğim birşeydi, sonra odaya geri döndüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Nereye?"

"Ali'nin yanına.."

"Onu anladık, masallah dip dibesiniz zaten"

"Offf noluyo baran"

"Ne istiyormuş neden gidiyorsun sabahın köründe"

"Hastalanmış hastaneye de gidememiş sen götürür müsün diyo, bende tamam dedim"

"Başka kimsesi yok muymuş!!"

"Yok! Annesi babasına bakıyor, başka da kimsesi yokk!"

"Ambulansdaçağıramamış o da mı yokmuş ha!"

"Beni çağırdı işte baran ne uzatıyorsun Allah Allah"

Sinirle kapıyı çarpıp odadan çıktım, neydi bu şimdi kafasına göre konuşuyor, istediği zaman bağırıyor, saçma salak hareketler.

Yoldan taksi çevirip gideceğim yeri söyledim orada alinin arabasıyla hastaneye geçiçektik, zaten kendi arabam yoktu. Kafamı cama dayadım, vatanı gerçekten anlamıyordum. Çok sinirliydi ayrıca Ali'ye karşı aşırı bir öfkesi vardı. Konuşmamışlardı bile nasıl bu kadar öfke besleyebilirdi bilmiyorum.

'Ambulansda mı çağıramamış o da mı yokmuş ha!'

Baranın dediği şey tekrar kulaklarıma dolarken aslında haklı olduğunu biraz da sonradan idrak etmiştim saat sabah 7'ydi
bu kadar acilse pekala ambulans çağırabilirdi Ali. Ama nedense beni çağırmıştı, anlamamıştım. Çok kafa yormayıp gözlerimi kapattım.
Taksici abi geldiğimi söyleyince parayı uzattım.
Ali'nin evine doğru adımladım, zile bastığim anda kapı açıldı.

"Mutfaktaydım da ondan öyle şey oldu, şey iste hosgeldin."

"Hosbuldum, hadi o zaman kalk gidelim"

"Otursaydık biraz"

"Ali ne oturması hastasın, ayrıca bakim..
ateşinde var hem hadi"

"İyi madem"

Evden çıkıp arabaya doğru ilerledik, ben sürücü koltuğuna geçerken Ali de yanıma oturdu. Gerçekten de kötü gözüküyordu ama çok belli etmemeye çalışıyordu, yüzü kireç gibiydi.
Gözlerinin altı da morarmıştı.

Hastaneye gittiğimizde doktor hemen bir serum taktı, Aliye birşeyler söyleyip çıktı. Bana da reçete kağıdını uzattı.

"Bu ilaçları hemen alırsanız iyi olur güçsüz kalmış bu vitaminler iyi gelecektir.
Beslenmesine de çok dikkat etsin"

"Tamamdır ben ilgilenicem teşekkürler"

Kızgın gözlerle Ali'ye baktım o da serumun verdiği etkiyle sanırım biraz kendine gelmiş ona kızdığımı anlamış olacak ki bana öpücük attı.

"Neden dikkat etmiyorsun kendine bak güçsüz kalmışsın salak"

"Ne kızıyorsun ya, bağırma hastayım ben"

"Yememişsin birşey ondan olmuş niye yemek yemiyorsun sen normalde beni bile yersin, noldu iyimisin sen hım?"

İyi olmadığı belliydi ama şuan konuşmak istemediği de belliydi o yüzden laf karıştırmak için -seni her türlü yerim-
Konuyu kapatmıştı.
Serum bitince bir eczaneye uğradıktan sonra eve geçtik. Ben hemen tavuk suyuna çorba yapıp Ali'ye içirdim o da çocuk gibi ses çıkarmadan içti sonrasında da evden çıkmam lazımdı. Hülya ablayla sözleşmiştik, çarşıda alışveriş yapıcaktık, ne kadar istemesemde hülya ablayı sevdiğim çin kıramadım.

"Hadi gidiyorum ben işim var geçmiş olsunnn"

"Ya kal biraz daha"

"Hülya ablayla alışverise çıkıcaz, yarın gelirim gene"

Ellerimi iki yana kaldırıp teslim olmuş gibi yaptım. Ali de histerik bir şekilde güldü, sinirlenmişti...

Uzun bir ara oldu biliyorum kusura bakmayın...
Dersler falan derken bakamıyorum ama daha sık atmaya çalışıcam kitap nasıl ilerliyor yazarsanız çok multu olurum.

Ha birde Barana kimi bulalım arkadaşlar kafamda birini oturtamadım... 💓💝

HATA / BXBWhere stories live. Discover now