4. Kına-Düğün

265 15 2
                                    

Bugün kına günümdü. Hızlıca kalktım. Üzerime birşeyler giydim ve aşağıya indim. Hızlı olmam lazımdı çünkü kuaför gelecekti.

"Günayduun Nare kızum" dedi Sibel abla.

"Günaydın" dedim bende sevecenlikle.

"Hadi gel birkaç lokma ye. Deden yine istemez şimdi seni" dedi sibel abla. O masada yemek yememi istemiyordu dedem.
Sibel ablanın önüme koyduğu gözleme'yi hızlıca yedim. Odama çıktım. Telefonumu elime aldım. Normalde çok telefon düşkünü değildim hayatımdan dolayı. Bir numaradan mesaj vardı. 10 dakika önce atılmıştı.

"0538#######;Kuaför'e gitmene gerek yok eve gelecekler."

Diye mesaj gelmişti. Sanırım bu Baran'ın numarasıydı. Hızlıca "baran" diye kaydettim. Ne yazacaktım? Yada ne yazmalıydım? Hiçbir şey yazmama gerek yoktu. Hemen telefonu kapattım. Annem odaya girmişti.

"Kızım hadi kuaför geldi aşağıya in." Dedi annem ve annemle birlikte aşağı indik.
...
(Baran'ın anlatımı ile)

"Olm nolcak bu Nare işi?" Dedi Volkan.

"Ne ne olacak Volkan? Kınası bugün yarında düğün." Dedim sade bir tonda

"Ya tamam öyle de gerçekten sevecek misin bu kızı?" Dedi Volkan sinirden alnımdaki damarlar gün yüzüne çıkmıştı.

"Asla! Asla onu sevmeyeceğim. İntikam için." Dedim.

"Nasıl bir intikam almayı planlıyorsun? Aklındaki plan ne?" Dedi Volkan

"Zamanı gelince anlatırım." Dedim ve holding'e doğru yola çıktık.
...
(Nare'nin anlatımı ile)

Nihayet kına'm bitmişti. Ve odama çıkmıştım. Herşey çok güzel olmuştu. Bizim aşiret çok çok kalabalık değildi. Ama onların aşireti feci derecede kalabalıktı. O kadar çok ayakta kalmıştım ki artık bacaklarımı hissetmiyordum. Hızlıca bindallı'mı çıkardım ve ılık duşa girdim. Yarın evleniyordum...Bu bambaşka birşeydi. Karayel olacaktı soyadım... İçimden bir ses o adamı asla sevmeyeceksin diyordu ama bir yandanda seveceğim diyordum. Düşüncelerim çelişiyordu. Tek isteğim okumak. Okumama izin vereceğini düşünüyorum. Vermezse de yapacak birşeyim yoktu. Yine gizli gizli okuyacaktım. Onunla aynı odayı ve hatta aynı yatağı paylaşmak şaka gibi geliyordu bazen. Ama gerçekti. Bu düşünceleri bir kenara bıraktım ve duştan çıktım. Pijamalarımı giydikten sonra saçlarımı taradım. Genellikle saç kurutmayı sevmezdim ondan kurutmadım. Ve artık bu evde son kez yatacağım olan yatağıma yattım ve gözlerimi yumdum,uyudum...
...
Sabah hızlıca gözlerimi açtım. Saat 12.00'dı. Çok geç kalmıştım. Hemen üzerime birşeyler giydim. Kuaförler aşağıda beni bekliyorlardı

"Kusura bakmayın.." dedim ve mahcup bir şekilde sandalye'ye oturdum. Fazlasıyla açtım ama kahvaltı yapacak vaktim yoktu. Sonra yiyebilirdim. Saç şuan daha önemliydi.
...
Ve herşey hazırdı. Konuklar gelmeye başlamıştı. Bizim konağın biraz ilerisindeki salonda olacaktı düğün. Gelinliğim fazlasıyla kabarık ve büyüktü. Ama çokta güzeldi. Saç ve makyajım da harikaydı. Kendimi ilk defa bu kadar beğenmiştim.
Ben gelin odasında beklerken bir anda kapı açıldı. İçeriye Baran ve İfâkat Hanım girdi.

"Hadi siz bekleyin. Ben gelen misafirleri karşılayayım." Dedi İfâkat Hanım ve gitti.
Baran ile ilk defa yalnız kalıyorduk. Ne diyecektim şimdi? Ne konuşacaktık?

"Şey..Sorun değilse topuklu ayakkabılarımı çıkarabilir miyim?" Diye sordum ona mahcup bakışlarım ile.

"Sorun değil. Çıkarabilirsin." Dedi. Çok sıkmıştılar ayaklarımı. Hızlıca çıkardım ve kenara koydum. Kızarmıştı ayaklarım.

"Kaç numara giyiyorsun? Yenisini yollattırayım? Spor ayakkabı getirsinler-" diye bir sürü şey sayıklıyordu ben hızlıca söze atladım.

"Y-yok..Gerek yok. Alışkın olmadığım için çok.." dedim. Tamam anlamında kafa salladı. Başını koltuğun kenarına yasladı. Yorulduğunu hissettim nedense...
...
"Siz Sayın Nare Sancak,Baran Karayel'i bir ömür,hastalıkta,sağlıkta eş olarak kabul ediyor musunuz?" Diye sordu Nikah Memuru. Mikrafonu kendime doğru çektim ve "EVET!" diye bağırdım. Salondaki herkes alkış çığlıklarına boğulmuştu. Ardından nikah memuru Baran'a doğru döndü.

"Siz Baran Karayel,Nare Sancak'ı bir ömür,hastalıkta sağlıkta eş olarak kabul ediyor musunuz?" Diye sordu nikah memuru. Baran mikrafonu kendisine çekti ve o da "Evet!" Dedi. Herkes yine alkışlamıştı.

"Bende o zaman belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı-koca ilan ediyorum. Bir ömür mutluluklar." Dedi Nikah memuru. Ve aile cüzdanını bana uzattı. Gülümseyerek aldım. Baran bana doğru yaklaştı. Ve alnımdan öptü. Şok olmuştum. Asla böyle birşey beklemiyordum. Ve dj'nin açtığı ses ile oyun havaları çalmaya başlamıştı.
...
Nihayet gecenin sonu gelmişti. Konuklar salondan ayrılmış sadece Sancak ve Karayel ailesi kalmıştı. Annem yanıma geldi.

"Kızım..Çok mutlu olun emi..Beni merak etme sen..Ararsın arada. Çıkarız ana kız çarşıya gideririz hasretimizi." Dedi annem böyle sözler söyledikçe daha çok üzülüyordum. Şimdiden gözlerim dolmuştu.

"Annem..Çok özleyeceğim seni.." dedim ve anneme sarıldım. Ardından babam geldi yanıma

"Güzel kızım. Hep mutlu olun. Allah bir yastıkta kocatsın İnşallah." Dedi babam ve o da annem gibi sarıldı. Bende hemen sarıldım. Artık gözyaşlarımı tutamıyordum.

"Aa ama Nare. Yakışıyor mu sana ağlamak. Duyanda dünyanın öbür ucuna götürüyoruz sanar." Dedi İfâkat Hanım. Haklıydı.

"Herkese iyi akşamlar." Dedi Mezgin Hanım. Ve 2 aile de salondan ayrıldı.

"Yenge siz Volkan'la gidin. Biz balayına gideceğiz." Dedi Baran. Şok olmuştum. Bu kaçıncı şok edişiydi beni böyle...
.
.
.
.
.
Bölüm sonuuu:)

Sizce Nare ve Baran balayına nereye gidecek?

Sizce Nare Barandan hoşlanacak mı?

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum:)

NareWhere stories live. Discover now