5. Öfke

274 13 2
                                    

Şuan yoldaydık. Ve nereye gidiyorduk bilmiyordum. Saat çok geç olmuştu. Biraz kestirmem gerektiğini düşündüm ve kafamı cam'a doğru yaslayıp uyudum.
...
Gözlerimi açtığımda koskocaman bir evin önündeydik. Buna ev demeye bin şahit isterdi.

 Buna ev demeye bin şahit isterdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Önümde resmen 30 koruma vardı. Neden bu kadar çoktular? Hızlıca arabadan indik. Ne bir eşyam ne de bir çantam vardı. Eve girdik. Baran salon'a doğru geçti bende onu takip ettim. Salon oldukça şık görünüyordu.
Koltuğa oturdu. Aynı zamanda banada koltuğa oturmam anlamında işarette bulundu.

"5 gün bu evde kalacağız. Ardından Mardin'e döneceğiz." Dedi Baran keskin bakışları ve sert ifadesiyle. Tamam anlamında kafamı salladım.

"Benim kurallarıma uyman lazım. En önemli kurallarımdan biri de sorduğum sorulara ya da söylediğim ithamlara cevap vermek." Dedi Baran. Oldukça sertti.

"P-peki.." dedim ve sustum.

"Güzel. Kurallarımın hepsini oturup sana anlatamam. Ama belli başlı olanları var. Anlarsın zaten yakında. Senden tek istediğim beni sinir edecek davranış ve hareketler sergileme. Bunları yapmazsan eğer çok güzel anlaşırız." Dedi Baran. Dedikleri ile şaşırmıştım. Ne kadar kuralcıymış.

"Tamam." Dedim kısaca. Koltuktan kalktı ve

"Beni takip et" dedi. Hızlıca bende
koltuktan kalktım ve onu takip ettim. 2. Kata çıkmıştık. Kalacağım odaydı sanırım burası.
Kapıyı kapattı ve odadan çıktı. Eşyam yoktu ki benim? Hızlıca odadaki dolaba doğru yürüdüm. Dolapta bir sürü eşya vardı. Ve hepsi etiketli bir şekilde kenara koyulmuştu. Sanırım benim için alınmıştı. Hızlıca gözüme çarpan pijamaları giydim. Gelinliğimi açmak her ne kadar zor olsada..
Hemen yatağın içine girdim ve gözlerimi sımsıkı yumdum...
...
Güneşin odaya vuran ışıkları ile gözlerimi açtım. Hızlıca üzerime tayt ve kısa kollu tişörtümü giydim. Aşağıya inmeli miydim? Bence beklemeliydim. Ve bir anda odaya bir kadın girdi. Sanırım evde çalışan hizmetli bir ablaydı.

"Günaydın Nare Hanım. Baran Bey sizi aşağıda kahvaltıya bekliyor efendim." Dedi Kadın.

"Yok..Ben aç değilim." Dedim. Kadın "peki" dedi ve odadan çıktı. 1 dakika bile geçmeden odamın kapısı hızlıca açıldı. Öyle bir açılmıştı ki korkudan oturduğum koltukta sıçramıştım.

"Neden aşağıya inmiyorsun!?" Dedi Baran. Resmen kükremişti. Yemek yemediğim için miydi bunca siniri?

"A-aç değilim." Dedim bir çırpıda.

"Ne demek aç değilim! Dün akşamdan beri ağzına bir lokma birşey sokmadın!" Dedi Baran. Haklıydı yemek yememiştim ama normalde de çok yemezdim.

"Gerçekten istemiy-"sözümü kesmişti Baran.

"Nare! Son defa söylüyorum. Aşağıya geliyor musun yoksa ben mi zorla indireyim seni!?" Dedi sert ve kaba tavırları ile. E mecbur inecektim artık. "Tamam" anlamında kafa salladım. Odadan çıktı. Bende hızlıca onu takip ettim. 1. Kat'a indik. Ev acayip büyüktü. Aklım karışıyordu resmen. Masaya geçtik. Tam karşıma oturmuştu. Hizmetli kadın herşeyi getirmişti. Ve Baran yemek yemeye başlamıştı.

NareWhere stories live. Discover now