4

213 24 38
                                    

Suga ortadan kaybolduğunda seokjin'i bekliyorduk kapıda, aşşağı iki kişi indiğinde jungkook,jimin ve namjoon yanlarındaydı.

Prensler olmalıydı, merak ile öne çıkmalarını beklerken suga yı görünce gözlerimi kırpıştırdım, kolunu çekiştiriyordu, rahatsız olduğu belliydi, ama hambok ona yakışmıştı.

Yanında olan kısa adam konuştu.

"Yoongi, çekiştirme şunu, yırtacaksın"

"Ben bunu giymeyi sevmiyorum tae, senin yüzünden hep"

İkili göz devirdiğinde yutkundum, yoongi? Suga? Tanrım ben prens yoongi ye canavar olduğunu mu söylemiştim şimdi.

Jungkook çağırınca kafamı eğdim, ben tam bir salaktım, eğildiğimde jimin güldü.

"Burada dur"

Kafamı salladığımda yoongi yanımda durdu.

"Ee prensleri beğendin mi?"

Dilim tutulmuş gibi gözlerine baktığımda güldü.

"Ne, konuşsana"

"Yalancısın"

Önüme döndüğümde güldü.

"Yoo değilim"

"Neden gerçeği söylemedin ki"

"Gerçeği söylediğimde böyle olabilecek miydik?"

"Elbette hayır, sana o kadar saygısızlık yaptım, bilseydim konuşmazdım"

"Hani yanımdaydın? Birden gerçek ortaya çıkınca uzaklaşacak mısın?"

"Statü farkı ile evet"

"Suga olsaydım aynı mı olacaktık?"

"Artık suga değilsin"

"Benden uzaklaşıyorsun yani"

"Ben-"

"İyi, birine güvendiğimde sonu hep böyle oluyor zaten, sende benden uzaklaş"

"Öyle demek istemedim"

Sessiz kaldığında koluna vurdum.

"Hey, sana diyorum"

"Uzaklaştın bile"

"Şaşırdım sadece, üzgünüm"

Taehyung yanımıza geldi.

"Ne oldu? Siz arkadaş mısınız?"

"Evet"

Konuştuğumda yoongi kafasını salladı, taehyung güldü.

"Artık benim de arkadaşımsın, adın ne?"

"Hoseok prensim"

"Dur tahmin edeyim, yoongi kendini sana suga diye tanıttı"

Kafamı salladığımda güldü.

"Bazen ortalarda suga diye dolanır, yeni gelenler ile oynar"

"Ben kimse ile oynamıyorum"

Yoongi sinir ile konuştuğunda güldük, kafamı salladım.

"Benimle de oynadı"

"Oynamadım, sadece arkadaş olmak istedim"

"Söylendiği kadar sert değilsiniz prensim"

Taehyung bize bakarak güldü.

"Ne oluyor? Yoongi sert değildir.. Çoğu zaman"

"Kasabada bana canavar diyorlar mış, kana susamış"

"Ciddimisin sen, o kadar şey yaptın, ithamlara bak"

Merak ile araya girdim.

"Ne yaptırdı ki?"

"Erzak yardımı nı o düzenledi, kimse dışarıda kalmasın diye evler yaptırdı, iş imkanı sundu, daha ne yapmasın ki"

"Onları kral yaptırmadı mı?"

"Hayır, hepsini yoongi yaptırdı ve yaptırıyor da"

"Askerler kral ın yardımı diye söylediler"

"Yoongi nin yüce gönüllüğü ile babamın arasında fark var, yoongi merhametli biri"

Kafamı salladım, atlı araba yaklaştığında hazırlandık, araba durduğunda içinden yakışıklı biri çıktı.

"Ben geldiim"

Güldüklerinde bende güldüm, taehyung ile sarıldılar.

"Ayy çok özlemişimm"

Geri çekildiler, yoongi ile de sarıldılar.

"Hoşgeldin"

"Hoşbuldumm"

Geri çekildiklerinde güldüler, jimin, jungkook ve namjoon'a da sarıldı.

"Naber askerler"

"İyi, güvenli geldin değil mi?"

Namjoon konuştuğunda jin güldü ve kafasını salladı.

"Evet, endişelenme"

Kafa salladıklarında bana  baktı.

"Yeni mi geldin sen"

"Evet efendim"

"Gel sana da sarılayım"

Sarıldığında gülerek sarıldım, geri çekilerek konuştu.

"Aramıza hoşgeldin küçük şey"

Güldüğümde yoongi konuştu.

"Yemeğe geçelim"

Kafa salladıklarında jungkook konuştu.

"Aşçıyı  neden kovdun ki?"

"Bazı sebeplerden dolayı"

Güldüğümde bana baktı, kısıkça konuştu.

"Yeni aşçı nasıl?"

"Çok iyi, bize atıştırmalık veriyor"

"Güzel"

Masaya geldiğimizde oturdular, namjoon larda oturduğunda yoongi beni yanına çekti.

"Otur"

"Ama-"

"Prensine karşı mı geliyorsun"

Oturduğumda güldü, yeni tabaklar ve yemekler geldiğinde yemeye başladık, heyecanlanmıştım

/

Bu fic i hızlı bitirmeye çalışacağım, öptümm

Sope: sol göz Where stories live. Discover now