11. Bölüm

7.6K 292 40
                                    

Yaşanan şeylerin üzerinden bir hafta geçmişti. Bir haftadır Maria ile birlikte kalıyorduk. Okula birlikte gidiyorduk. İki yakın arkadaş olmuştuk.

"Ceylan senin telefon çalıyor." Gidip telefonuma baktım. Ayça arıyordu.

"Ayça ne old-" Ayça'nın ağlayan sesi geldi telefondan. "Abla ne olur gel." Endişelenmiştim. "Ne oldu?" Daha çok ağladı.

"Babam, annemi aldatıyormuş. Annem bunu öğrendi. Çok büyük kavga ediyorlar. Ne olur gel." Duyduklarımla başım dönmüştü sanki.

"Ceylan sen iyi mi?" Maria'ya baktım. Arkadaki bağırış sesleri arttı. "Ayça ne oluyor?" Tüm sesler kesilmişti bir anda. "Abla,annem." Daha sonrasını duymadan telefon kapanmıştı.

Ağlamaya başladım. Gitmem gerekiyordu. Resmen ailem dağılıyordu. "Maria, İstanbul'a dönmem gerekiyor." Olayları özet geçtim. Bir şekilde gitmem lazımdı.

Maria beni kolumdan tuttu. "Bu şekilde olmaz. Sakin ol." Beni kendine çekip sarıldı. "Sakinleş."

Yerimde duramıyordum. Kapıdan dışarıya adım attığım an Pusat ile karşılaştım. "Ne oluyor?" Ağlayan bana baktı dikkatlice. Maria arkadan çıktı. "Ceylan, Istanbul'a gidecek."

Ellerim titriyordu. Pusat elimi tuttu. "Sakinleş. Ne oldu?" Tam anlatacakken arkadan Tuna geldi. "Ceylan? İyi misin?" Pusat, Tuna'ya gözlerini devirdi.

"Babam, annemi aldatıyormuş. Kavga etmişler. Sonra anneme bir şey oldu. Gitmem lazım." Tuna şaşkınca olayları dinliyordu. Pusat ise anında telsizden birilerine haber verdi.

"Hazırlan. Bilet bulamazsın, uçuş yok birkaç hafta." Nasıl yoktu? Neden her şey bir anda denk geliyordu?

"Gitmem lazım." Daha çok ağladım. Pusat saçlarımı okşadı. "Gideceğiz. Bizzat ben götüreceğim seni ama sakinleş, tamam mı?" Yavaşça kafamı salladım. "Tamam."

Tuna anlamsızca bize bakıyordu. "Bende geleceğim." Yüzüne baktım. "Burada kal. İnsanlar hastalanırsa ne yapacaklar?"

Maria arkamdan bana sıkıca sarıldı. "Gelmemi ister misin?" Tatlı tatlı yüzüme bakıyordu. "Teşekkür ederim. Eve göz kulak olursun." Kafasını salladı.

Birkaç saat sonrasında Pusat beni bir helikoptere bindirdi. "İyi misin?" O, ben ve bir de helikopteri kullanan pilot vardı.

"Ayça ağlıyordu." Gözümden bir damla yaş aktı. "Onu ilk defa ağlarken duydum. Bu çok kötü bir şey." Pusat biraz bekledi. "Ayça kardeşin mi?" Kafamı salladım. "Evet, çok anlaşamayız ama en çok birbirimizi severiz."

Daha çok ağlamaya başladım. Pusat bana bir peçete uzattı. Uzattığı peçeteye utanarak burnumu sildim. "Teşekkür ederim Pusat." Hafif gülümsedi. "Etme, gerek yok."

"Annem..." Ne diyeceğimi beklemeye başladı. "Annem iyi midir?" Dudağını büzdü. "Bir şey söyleyemem."

Ellerimi yüzüme kapatıp daha çok ağlamaya başladım. "Nasıl olabilir? Babam, annemi çok severdi." Pusat anında cevap verdi. "Aldatan insan hiçbir zaman sevmemiştir. Bir şeylere mecburdur sadece." Söylediği şey kalbimi kırmıştı.

"Evet, düşündüğün gibi. Tuna seni hiç sevmedi." Sonra elini omzuma koydu. "Bunu seni üzmek için söylemiyorum. Zaten senin de bildiğin bir şey. O sadece seni takıntı haline getirmiş bir..." Devamını getirmedi.

"Neyse, hadi sen biraz dinlenmeye çalış. Yaklaştığımızda sana haber veririm."

Dinlenemezdim. Gözlerimden istemsizce sürekli yaşlar akıyordu.

🌺

"Ceylan? Geldik." Gözlerimi açınca karşımda Pusat'ı gördüm. "Uyumuşsun." Uyuduğumu hatırlamıyordum.

Köy Hayatı Mı?Where stories live. Discover now