-

500 18 0
                                    

7
Lee Minho, borcunu ödemeyen insanların hayatını alarak karartır. Han Jisung'da onun eline düşmüş biridir. Jisung, Minho'nun adamlarından büyük bir meblağda borç alır ve kumara yatırır fakat geri ödeyemez. Bekletseler de bu borcu ödemeyecek olan Jisung, alacaklılar tarafından dövüldükten sonra zorla bağlanılarak hurdalarka dolu büyük bir yere getirilir. Jisung gibi aynı şekilde getirilen yaşlı adamlar, uyuşturucu bağımlıları gibi garip tipler de vardır. Hiçbiri aldıkları borcu ödeyemedikleri için toplanırlar ve bir şans oyununa sokulurlar.çi
Minho, bizzat kendi gelip bu insanları gözden geçirir. Aldıkları para miktarına, durumlarına, yaşlarına, geçinimlerine bakar ve seçtiği bir kişiyi kendisine alıp köle adabında kullanır ya da adamlarından biri haline getirerek işlediği suçları o kişinin üstüne atar. Diğer kişilere ise biraz süre daha verilir fakat yine borçları ödemezlerse 0ldürülürler ve organları satılır.
Minho yine seçeceği kişiyi belirlemekteyken, insanların hayatlarıyla biraz daha oynamak adına sıra sıra rehineleri gözden geçirir. Ama anında gözüne çarpan çocuk ile çoktan seçimini yapmıştır. Hem gereksiz bir sebepten borç alan bu çocuk, avucuna cuk oturur gibi gözüne batmıştır. Tek bilmediği şey bu çocuğun deli ruhlu olmasıdır.
Fakat Minho'nun düşündüğünün aksine çocuk onun kölesi olmamış, fazladan kendisinin gözbebeği haline gelmiş ve merkez noktası şeklini almıştır. Jisung, Minho'nun yeni zayıf noktası olarak canını kurtarmışken Minho ise Jisung'a  aşık olmuştur. Onca temel kural, onca uyarı ve cezalar-tehtitler ardından duygusal anlamda köle durumuna düşen Minhoyu, Jisung çok güzel bir şekilde elden geçirecektir.

"Şu çocuğu seçiyorum. Sence iyi iş görür değil mi? Çok güzel görünüyor."  kendisine borçlanıp geri ödemeyen insanları tek bir yerde toplayarak aralarından kendine köle seçen Minho

"o Han Jisung. Büyük bir meblağda borç alarak ödemelerden hep kaçtı. Sonunda yakaladık ama." hayatta kalmak için büyük bir borç edinip ödeyemeyen ve Minho'nun gözüne batan Jisung

8
Haksız yere öldürüldükten sonra gelecekte yeniden insan olarak doğan prens Han Jisung
Onun yaveri olan Lee Minho'nun da onun gibi yeniden hayata doğduğundan habersizdir.

Prens Han Jisung, babasının izinden yol sürerek yönetimi ele alıyordu. Yatalak olan babası yüzünden onun yerine halkı yöneten Jisung, daha kral damgasını almadığı için bazı halk içi topluluklar tarafından suistimal ediliyordu. Yaveri olan Lee Minho ise onu her seferinde herkesten korurdu. Jisung'u hem psikolojik olarak rahatlatırken hemde fiziksel olarak zarar görmesini engelliyordu. Fakat ne kadar yanlış olduğunu bilse de o, prense aşıktı. Bunun sonucunda idam bile edilebilirdi. Prensin ona zarar vermeyeceğini bilse de, babası için aynı şeyi düşünmüyordu. Bu yüzden hiçbir zaman ses etmemişti.

Bir gün prens, bir kızla evlendirilmek istedi. Yaver Minho ise çok acı çekti. O kadar acı çekti ki kendini küçük demir bir hapis odalarına kapatarak, güçlü olamayaşına söverek gözyaşları dökmüştü sabahlara kadar. Prens'in evleneceği gün geldiğinde ise onu korumak adına orada bulunmak zorundaydı.
Prens, son anda bir hamle yaparak bu evliliği reddetmişti. Yatalak babası bile tekerlekli sandalyeyle bu görüntüye şahit olurken prens, kızlardan hoşlanmadığını itiraf etmişti. Herkes şok içinde bu manzaraya bakarken, tekerlekli sandalyedeki adamın "zindana götürün ve gerekeni yapın." demesi ile gözler o tarafa dönmüş ve şaşkın nidalar aralardan kaçmaya başlamıştı.
Prens, aslında hiç prens olmamış gibi zindana sürüklenirken babasının onu kabul etmeyeceğini biliyordu. Bu ise hayatını alacaktı.
Tam o sırada kendini tutamayan yaver, prensi sürükleyen askerlerden birer birer kurtulmuş ve prensi kolları arasına almıştı. O tarafa doğru yaklaşan diğer askerler ile onu arkasına çekmiş ve kollarını korumak ister gibi iki yana doğru açmıştı. "Prense dokunmayın."
Tekerlekli sandalyedeki adamın sesini yükselterek, "gebertin şu oksijen israflarını!" demesiyle asker, kılıcını çıkardığı gibi kalabalığın önünde prense koruma olan yaverin karnına sapladığında, acılı bir ölüm gerçekleşmişti.
Son düşünceleri ise prensini koruyamadığı için kendine lanet okumak olmuştu. İkisi de acımasızca kılıçlarla öldürüldükten sonra, bu haksız cinayet bir şekilde geri dönmüş, gelecekte intikam adına yeniden ortaya çıkmıştı.

Yüzyıllar sonra dünyaya yeniden gelen prens ve yaver, kendilerine yapılan her şeyi 18 yaşlarına geldiklerinde hatırlamışlardı. O güne kadar serseri yaşıyan bu uzak çift, Yeniden doğduklarını fark ettiklerinde ise çevresinde dolanan insanlara bir şeyden bahsetmemişlerdi. Birbirlerinin varolduklarından bile haberdar olmayan bu ikili hayatın onları bir noktada buluşturmasıyla karşı karşıya gelmişti şimdi. Eski prensin eski yaveri zaten onu arıyordu çünkü anılarıyla beraber olan büyük aşkı da dönmüştü şimdi.

passive police!! -minsung SmutWhere stories live. Discover now