-

164 5 0
                                    

30
İntikam ateşinden gözüm döndü ve intikam için seni kullanarak karnındaki bebekle birlikte seni b¡çakladım ama benim yaptığımı bilmiyorsun, yine de sever misin beni?

Lee Minho, intikam ateşi ile tutuşuyordur. Gözü nefretle boyanmıştır adeta. Bu yüzden o kişinin sevdiğini düşündüğü çocuğa gitmiş, gizlice evine girdikten sonra acının en korkuncunu yaşatmak için karşısındaki masum adamı çevirip tam karnından bıçaklamıştır sertçe. Tek vuruş. Güzel çocuk, ağlamaklı seslerle yere oturur pozisyona gelirken tek bir cümle kurmuştur. 'sincap...'

Ölümden kılpayı kurtulan çocuk, daha doğrusu Jisung. Sincabını, yani bebeğini kaybetmiştir. Onu çok kötü bir şekilde bekleyen depresyonuna kavuşmuştur. Ve Lee Minho'nun düşündüğünün aksine, Jisung hamile kaldıktan sonra o adam tarafından terk edilmiştir ağır sözlerle. Jisung ne kadar iğrenç bir adamın bebeğini taşısa da, onu sevmiştir.

Minho ise gözünün dönmesi sonucu yaptığı bu davranıştan pişman olurken, Jisung'un karnındaki bebeği öğrenmiştir. Vicdan azabı intikam ateşinin yerini alıp tüm vücudunu kaplamıştır. Yaptığı hatayı asla unutamayacaktır. Bu yüzden kimliğini belli etmeden Jisung'u ziyaret eder, ardından bunu sürekli yapmaya başlar. Jisung kim olduğunu bilmeden onu sever. Çocuğunun acısını kapatan bu adamdan hoşlanır. Minho'nun ise onu sevmeye yüzü yoktur.

Peki jisung, bebeğinin katilinin Minho olduğunu öğrendiğinde ne olacaktı?

31
J- ve sadece gözlerini seyrediyorum.
bana seni kurtarmam için yalvarıyor olsalar da tek bir kelime bile dökülemiyor dudaklarından.

M- bundan başka şansımız olmadığını senin kadar ben de biliyorum. diretmiyorum bu yüzden, kabulleniyorum.

J- 'git' diyorsun bana, henüz sana doyamamışken, veda etmeme bile izin vermeden git diyorsun bana.

M- vede etmene izin vermememin nedenini biliyor oluşum daha çok yakıyor canımı. Kapattığın yaralarımı açıyor birer birer her saniyesinde.

J- izin vermiyorsun veda etmeme, çünkü biliyorsun, veda edenler dönemez bir daha geriye.

M- dönmeni istiyorum ama olamayacağını biliyorum, bu yüzden izin veremiyorum veda etmene. Geriye dönmek istiyorum seninle birlikte.

J- bade gözlerin son kez kayıyor gözlerime, beni terk ediyorsun, bırakıyorsun.

M- İçim parçalanıyor, özür dilerim sevgilim. Hayatımda yapacağım son şey seni bırakmakken, terk ediyorum seni. Özür dilerim..

#pov Jisung ve Minho'nun güzel bir ilişkileri vardı. Birbirleri için yaratılmışlar gibi oturuyordu vücutlarına dair olan her şey, tamamlıyorlardı birbirlerini. Güzel bir ilişkileri vardı iki tarafa da ilaç gibi gelen. Ama dünya adil değildi. Bu hayatta mutluluğu en derinden tadan olamazdı, bu yüzden bu ilişkiyi mahvetmeyi seçti.

Baskıcı ve otoriter bir ailesi olan Minho, babasının öğrendiği ilişki ile hayatının düzenini bozmuştu. Ailesine söz çıkaramıyordu sonuçta. Onlara hiçbir zaman karşı gelememişti ki. Bu yüzden tonlarca yara açılmıştı vücudunda. Jisung kapatmıştı o yaraları, sonunda yeniden açılacak o yaralara dikiş atmıştı güzelliğiyle.

Minho, ayrılmak zorunda kalmıştı Jisung'dan. Konuşamayacağı kadar kötü ve bencil hissediyordu kendini. Jisung'un onun için ailesine karşı çıktığı gibi bir gerçek de vardı. Ama Minho böyle değildi, babasının itibarına adanmıştı hayatı... Bu yüzden tek bir ses etmeden düzelmesi için gönderildiği Ülkenin havaalanına gitti ailesiyle, beklemeye başladı uçağını. Jisung ise bulmuştu onu.

Minho sadece yüzüne baktı, gözleri konuştu Jisung'un gözleriyle. Anlaşılıyordu imkansızlıkları tek bir buruk bakıştan bile. İkisi de kendilerini saran ilacı kaybediyordu benlikleriyle birlikte. Sonunda Minho'nun uçağı geldi ve ailesi onu uçağına bindirdi. Geride ise gözleriyle terk ettiği, terk etmek zorunda kaldığı Jisung'u bırakmıştı öylece.

passive police!! -minsung SmutWhere stories live. Discover now