-

89 2 0
                                    

49
Han Jisung'un Lee Minho ile güzel bir ilişkisi vardı. Çocukluk zamanlarından beri birbirine aşık olan bu ikili, büyüdüklerinde bir zaman çıkmaya başlamışlar ve uzun süreli birliktelik yaşamışlardı. Minho ise Jisung'u mühürlemişti ve birlikte olmuştu. Jisung ise hamile olduğunu Minhoya heyecanla söyleyeceği gün, terk edilmişti. Jisung yine de Minho olmadan çocuğunu büyütme kararı aldı. Bir kız çocuğu olan Jisung, onu 5 yaşına kadar büyüttüğünde yine Minho ile karşılaşmıştı. Elini tutan çocuğuyla birlikte. Çocuk büyülenmiş bir şekilde Minhoya bakarken Minho kafasını eğerek oradan uzaklaşmıştı. Çocuk ise uzaklaşan adamı gösterdi parmağıyla. "bu abiyle büyüyünce evleneceğim, çok yakışıklı gözüküyor. Sence onun yanına yakışır mıyım anne?"

-omegaverselerde hamile kalma durumu vardır.-

50
Lee Minho şarkı dinlemeyi de söylemeyi de sevmezdi. Sırf sevgilisi gitarlarla ilgilenip, şarkılar besteleyip ona gösterdiği için dinlerdi. Jisung, uzun bir süre boyunca Minho'ya tek bir şarkıyı çalmıştı. Minho neden şarkı bestelemeyip tek bir şarkıyı sürekli söylediğini sorduğunda ise düzgün bir cevap veremedi. Cevabı aklında hazırdı ama yüzüne söyleyemezdi, tek dayanağı şarkı sözleriydi. "Alacakaranlıktan şafağa kadar yanında olacağım..."

Han Jisung, kanserdi fakat tedavisini kabul etmemişti. Eninde sonunda hayatına veda edeceğini biliyordu, son günlerini mutlu bir şekilde sevgilisiyle ve yakınlarıyla geçirmek istemişti, bir yatağa bağlı kalmak istememişti. Her geçen gün rahatsızlığı artarken, sevgilisine adadığı bir şarkı bulmuştu. Onu hayal ederek dinlemiş, onu hayal ederek çalmıştı gitarını. Ona karşı da söyleyemediği duygularını bu şarkıyla ifade edecekti. Jisung'a göre bu şarkı, onun yanından ayrıldığı zaman ona bıraktığı son mektup olacaktı. Öyle de olmuştu. Lee Minho, Han Jisung'u kaybettiğinde geride bıraktığı bu mektuba tutunmuştu. Sürekli dinlemekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Okulda, derste, arkadaşlarının yanında, uyurken... Asla bıkmamıştı. Çünkü o sevgilisinden bıkamazdı. Bu yüzden bıraktığı son hatıraya sıkı sıkı tutunuyordu. Bu şarkıyla her zaman Jisung'un yanında olduğunu hissediyordu, olmasa bile.

51
Lee Minho, babasından kendisine kalan şirketin başına geçmişti. Han Jisung ise babasının yıllardır yanında çalışan asistanıydı. Eski patron Jisung'dan Minho'ya işleri düzgünce öğretmesini, yanından ayrılmamasını, onu eğitmesini söylemişti. Jisung bu yüzden Lee Minho gibi bir baş belasıyla uğraşmak zorundaydı.

Lee Minho işinden daha çok asistanını sevdiğinde, onunla uğraşmaya başlamıştı. Bu sırada da ilgisini çekmişti. Peki asistanı bu durumda ne yapacaktı?

52
pov: Hyunjin ile Felix aynı yetimhanede büyüyen, zengin olma hayaliyle yanıp tutuşan arkadaşlardı. Reşit olduklarında ise yetimhaneden ayrılmışlardı. Hyunjin ile Felix'in yolları ikisinin bazı hedeflerinin ters düşmesiyle ayrılmıştı, Felix bambaşka bir dolandırıcı grubuna dahil olurken, Hyunjin de kendi medeniyetini kurmuştu. Felix, kendi grubunun yararına sahte komiserlik yaparken, Hyunjin ise aranan bir suçlu durumundaydı. Felix'in Hyunjin'in hayatı hakkında hiçbir bilgisi yoktu, sadece sahte mesleğinden bir görev olduğu için eski dostuyla buluşacaktı. Fakat Hyunjin'in Felix hakkında bir çok bilgisi vardı, bu sayede onu inine çekecekti. Hyunjin'in kurduğu tuzağa düşen 'komiser' Felix, eski arkadaşına bakarak aşağılayıcı bir şekilde dikti gözlerini yüzüne. Tabii bu bakışlar eski arkadaşının sözlerinin başlangıcına kadar sürdü. Hyunjin, Felix'i vurduğu bu nokta ile onu yeniden kendi tarafına çekmişti. Felix'in aksine, onu geri istiyordu. İstediğini almış mıydı peki? Yeniden güzel bir ortaklık sürdürebilecekler miydi?

passive police!! -minsung SmutDonde viven las historias. Descúbrelo ahora