-

145 8 0
                                    

22
Okul hayatında başarılı ve iyi olan Minho'nun çevresinin de geniş olduğu gibi ailesiyle de arası iyiydi. En yakınlarından biri olan Jisung ile sevgili olup hayatını mutlu bir şekilde yaşıyordu. O olay olana dek.

Minho okuldayken bazı gelişmeler sonucu evlerine ani bir arama izni çıkarılmış, babası tutuklanmıştı. Minho'nun bundan haberi bile yoktu. O gün arkadaşlarıyla birlikte tek evde kalan Minho, sabah olduğunda da kursuna gitmişti. Jisung ise arkadaşlarıyla birlikte oturmaya devam ediyordu. Saatler sonra ekranda beliren haber sonucu Minho'nun hayatı kararmıştı. Tüm arkadaşları onu terk ederken, sevgilisi ondan uzaklaşırken ve çoğu tanımadığı insandan zorbalık görürken canavarlaşmıştı. O zamana kadar normaldi Minho. Ama onlar sayesinde değişmişti.

Kendisiyle uğraşan çocuğa herkesin ortasında kalem saplarken bir saniye bile kötü hissetmemişti, zevk almıştı bu durumdan. Belki de haklılardı bu zamana kadar böyle söyledikleri için.

Sevgilisi ise bu durumda hiçbir şey yapamadı. Hatta demem o ki, bu onun hoşuna gitti. Çünkü o babasının işlediği cinayetlerin arkasındaki küçük bir ortaktı. Minho'nun bu hale gelmesini bekliyordu. (benim max ters köşe)

23
Jisung, bir şairdi. dedesinin vefatından sonra dedesine ait olan antika dükkanı kendi üzerine miras olarak kalmıştı. Eserinde bulundurmak adına ilham arayan Jisung, antika dükkanında bulduğu ihtişamlı sandığın içindeki garip kitabı eline aldı. Başta ilham kaynağı olsa da kitap yüzünden kabus tarzı şeyler görmeye başlayan Jisung, kitaptan kurtulma kararı almıştı. Kitabı yakması gerekirken, Lee Minho'nun sokağında kitabı yere düşürmüştü. Lee Minho, yürürken gördüğü kitabı eline almıştı ve incelemişti.

Bir süre sonra ise bu miras işine bir cinayet misafir olmuştu ve bu cinayetin ardından garip kitabın küçük sırları su yüzeyine yavaş yavaş çıkacaktı.

(Silinmiş bir ficin povudur)

24
Jeon Jungkook, Kim Taehyung'un hayatına onu öldürmek adına sızdırılmıştı. Zaten yakında öldüreceğini düşündüğü adam yüzünden rahat rahat davranırken, adama yakınlaştıkça benliğini kaybetmişti. Yavaş yavaş amacının dışına çıkan Jungkook, bu taş kalpli adama aşık olmuştu. Görevini gerçekleştirmeyi başaramayıp Taehyung'a daha da yakınlaşan Jungkook'un planları ortaya çıktığında ise Taehyung ihanetin verdiği duyguyla hareket etmişti. Jungkook hiçbir şey yapmamış, pişmanlığın, başarısızlığın içine karışan birkaç garip duyguyla birlikte sadece teslim olmuştu karşısındaki adama. Taehyung ise son bir isteğini sormuştu;

"Son bir isteğin var mı, Jeon?"
"sizden bir hatıra istiyorum efendim." Taehyung ona anlamamazlıkla baktı. Jungkook ise yüzünü onun bakışlarıyla birleştirdi.

"sizden bana olan ömür boyu bedenime bağlı kalacak bir hatıra istiyorum. Böylece yalnız hissetmeyeceğim."

Taehyung kaşlarını çatarak başını yeniden eğen çocuğa baktı. Ardından ise elleri boynuna doğru gitti ve hiçbir zaman çıkarmadığı, kıymetli yakut elmaslı kolyesini çıkardı. Eğilerek çocuğun boynuna taktı. Kolyenin düz tarafını çevirdiğinde ise yerinden kalktı ve yapması gerekeni yaptı.

Jungkook gömüldüğünde ise üzerinde kolyeden başka bir şey yoktu. Kim Taehyungtan başka birisi yoktu

passive police!! -minsung SmutWhere stories live. Discover now