10. "ÇOCUKLUĞUN HİKÂYELERİ."

692 110 86
                                    

Merhaba!

Lütfen benim için oy verip yorum yapmayı unutmayın. Biraz aklımı dağılabilmek için şehir değiştirdim, yine de oturdum bölüm düzenledim. Çünkü beni beklediğinizi biliyorum🥺

İyi ki varsınız, öperim çok🤍

İyi ki varsınız, öperim çok🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yapamıyordum.

Dayanamıyordum.

Çok acı çekiyordum.

"Anne," diye fısıldadım ve yüzümü yastığa gömerek hıçkırarak ağladım. "Papa," dedim ama sesim çıkmadı, yastık sesimi örttü. "Sizi çok özlüyorum." Kurşun yarası acıyordu aslında, o halde neden kalbim sızlıyordu? Kurşun kalbime gelmemişti ki.

"Bade," diyen sesi duyduğumda gözlerimi yumdum sıkıca. "Canın mı acıyor?"

Bir hafta geçmişti davetin üzerinden. Vor, bana o kadar iyi bakıyordu ki. Beni suite getirmişti, yemekleri bana kendisi yediriyordu, duş alırken yardımcı oluyordu. Ama asla vücuduma bakmıyordu, asla. Uyuyana kadar başımda bekliyordu, tabletten bir şeyler okuyordu. Gece boyu başımdaki koltukta oturuyor, ateşim çıktığında beni uyandırıyor, alnıma ıslatılmış bez koyuyordu. Son çare ilaç veriyordu. Ruslar işte... Babam da böyleydi, ilaçlardan nefret ederdi. Ve babam da benimle böyle ilgilenirdi.

Vor'da babamı görmeyi bir an önce bırakmalıydım çünkü o babam değildi, babam artık yoktu. Ben, ben bile değildim. Bir intikam uğruna, başkasının yerine geçmiş o zavallıydım. Bunu ben yapmıştım. Her şeyi ben planlamıştım. Ama vurulacağımı tahmin edememiştim. Çok acı çekmiştim çünkü. Kurşun acısı başkaydı ama zehir, bambaşkaydı. Çok kötüydü.

"Acımıyor," diye fısıldadım doğrulurken. Gözlerimi sildim. "Kolumu hareket ettirebiliyorum artık." Sol kolumu hareket ettirdim. "Daha iyiyim."

"Neden ağlıyorsun o zaman?" dedi ilgiyle.

"Benimle neden ilgileniyorsun Vor?" diye sordum. "Ben kimim senin hayatında? Tutsağın değil miyim? Neden sürekli başımdasın?"

"Bundan rahatsız mısın?"diye sordu. Başımı salladım.

"Benimle oyun oynamandan rahatsızım," dedim. "Ne duymak istiyorsan sor, bana yaklaşma, duygularımla oynama, benimle oynama."

"Seninle oynamıyorum," dedi sertçe. "Böyle oyun mu olur?"

Derin bir nefes aldım. "Ne istiyorsun?" diye sordum, gerçekten. Tüm samimiyetimle sordum.

Durdu, gözlerimin içine baktı. Koyu kahverengi gözlerinde, ne düşündüğünü bilmiyordum. Anlamak çok zordu. İnsanları anlayabildiğimi zannederdim, Vor'a kadar. Ama onu anlayamıyordum. Ne yapmaya çalıştığını gerçekten çözemiyordum. "Seni istiyorum," dedi dudakları aralandığında.

ALYONKA Where stories live. Discover now