dördüncü bölüm.

831 102 31
                                    


Tam karşımda hissettiğim varlığın sözleriyle, gözlerimi daha da sıkı yummaya karar vermiştim ki, üzerime doğru bir adım atmasıyla birlikte yavaşça gözlerimi araladım. Yavaşça yerden yukarıya tırmanan gözlerim az önceki yeşillerle buluştuğunda, karşımdaki karanlık adamın gözleri aniden koyu kahveye döndü.

Kahverengine karışmış ela rengi kahvenin tonunun açılmasını sağlıyor, ortaya öyle hoş bir renk çıkıyordu ki. Bu görüntüye daha yakından şahit olamadığım için kendime kızmıştım. Kahve gözleri uzunca bir süre dikkatle izlemeyi kafamın bir köşesine not ettim. Karşımdaki kişi, daha iki gün evvel, beni evime bırakan vampir-kurt meleziydi. İsminin taehyung olduğunu hatırladığım melez adam, dakikalar önce başıma gelebilecek olağanüstü bir olaydan beni kurtarmıştı.

Karşımdaki adamın ikinciye karşıma çıkmasına mı şaşırayım? yoksa manyak bir herifin beni neredeyse tüm gün takip etmesine mi üzüleyim, bilememiştim.

Şu an varolduğum duruma bakmaya karar vererek ilk seçenekle devam etmiştim. Kendi içimde düşüncelerime son vermeye çalışırken, beni izleyen bir çift gözün farkındaydım. Aslında bakarsanız bu adam beni kurtarmıştı ve o kadar da korkunç değildi? sanırsam.

Ne kadar süredir aynı pozisyonda birbirimizin gözlerine kenetlenmiştik bilmiyordum, aramızdaki sessizlik dakikalar sonra onun tarafından bozulduğunda kendimi kastığımı yeni yeni idrak edebiliyordum. "Koşarken aptala benziyorsun omega. Karşında kimin olduğunu bilmeden koşarsan, peşinden gelirler."

Ben, söyledikleriyle birlikte gözlerimi devirmemek için biçare kalırken, esmer adam ise tam önümde kocaman cüssesiyle durup, bana yarım ağız sırıtır bir şekilde hayat dersi verirken; şu an sadece dudakları umurumdaydı. Konuşurken birbirine değen pembe et parçaları ışıktan olsa gerek, epey parlıyordu. Doğrusu, benim de bayağı hoşuma gitmişti. Bazen omegamın düşünceleri bana da yansıyınca dengem bozuluyordu. Parlayan dudaklarını doyumsuzca öpme isteği içimde bir yerlerde yanıp tutuşurken kendimle birlikte omegamı da tutuyordum.

"Çenen tutulmuş gibi, herhalde karşında beni bulmayı beklemiyordun."

"Göz renginin yeşil olduğunu fark etmemiştim." kısa ve net verdiğim cevapla yüzündeki sırıtma arttı, dilini damağına vurup ağzının içinde ses çıkarınca ona gülüverdim. Bakışları, tepkimin büyüklüğünden olsa gerek dudaklarım arasında takılı kalınca, yanaklarımın yanıyormuşçasına kızarmaya başladığına emindim.

Bozuk lambanın yanıp sönen sarı ışığıyla aydınlanan sokakta, loş ışık tamamen yüzüme doğru vuruyordu. Karşımdaki adam yanaklarımın al al olduğunu fark etmiş gibi, beni daha da utandırmaya çalışırcasına üzerime doğru bir adım attı. Ne kadar temasa girersek nefesimin de o kadar kesileceğini hissediyordum. Taehyung, bir elini yaslandığım duvara koyarak sol tarafımı kıstırmaya çalışınca dudaklarımdaki sırıtma arttı. Fazlasıyla dip dibe olduğumuzden göğüslerimiz birbiriyle çarpışıyordu. Onun yüzüne doğru titrek bir nefes vererek bakışlarımı etrafa kaçırdım. O ise bana daha da temas etmenin yollarını arar gibi göğüslerimizi daha da bütünleştiriyordu.

Vücudumdan sanki görünmez ateşler çıkıyordu. Temaslarımız epey yakın olduğundan kesik nefesler verdiğimi anlayabiliyordu. Benimle öyle güzel oynuyordu ki, gövdelerimizi birbirine sabitlemişken kasıklarımı ona doğru ittim. Alt dudağına dişlerini geçirerek gözlerini gözlerime dikti, daha da sırıttım. Genelde bu şekil hareketler sergilemeyeceğimden, şu an davranışlarım bana bayağı uzak kalıyordu. Ben de bir sorun mu var? diyerekten içimden geçirirken etrafa ağır feromonlar yaydığımın farkında değildim. Siktir, kızgınlığa girmiştim.

Kurdumun davranışları şu an beni geride bırakarak, kendisini ön plana çıkıyordu. Melez adama yaptığı cilveyle birlikte ben olduğum yerde küçüldükçe küçülüyordum. Kasıklarım feci derecede yanıyordu ve karnıma ağrı vuruyordu. Olduğum yerde eğilerek kendimi aşağı bıraktım. Soğuk zemine oturup dizlerimi kendime doğru çekiverdim. “Omega.” dediği sesini işitsem dahi ses veremeden, yavaşça kapanmaya başlayan gözlerimi yumdum.

boundary. |taekookWhere stories live. Discover now