Geçmiş

28 5 9
                                    

Karan yavaş adımlarla bizim olduğunuz tarafa doğru gelirken Şura
" Bu beyinsiz herifin burda ne işi var?" Dedi.

" Erdem Beyin yeğeniymis beni koruyacakmis. " Diyip alaylı bir şekilde sirittim.

Karan gelirken bir bana bir yanımda ki Tugrula baktı. Gozleri sinirli miydi yoksa başka bir şey miydi çözemiyordum . Ben bu herifi çözemiyorum .

" Sen hayırdır burda ne işin var?" Dedi Asel Karan a .

Karan da onlara bir bakış atıp " Sizede merhaba " Diyerek bana döndü.
" Konuşmamız gerekiyor." Dedi. Ve o sıra kolumda olan bandaji gördü. Kaşlarını daha çok çattı.

" Noldu koluna senin?" Diye bir soru yonelti , bende " Ufak bir kaza " Diyerek omzumu yukarı aşağı oynattım.

Tuğrul ve Oğuz tanımadıkları için garip bakiyorlardi , kim olduklarını çözmeye çalışıyorlardı.

Oğuzun yanında Eftalya vardı ve sinirli bir şekilde oda Karana bakıyordu. Oğuz Eftalya ' ya " Noluyor , bu herif kim siz niye kötü kötü bakıyorsunuz?" Diyince Eftalya bakışlarını ona donurdu bu sefer " Erkek milleti değil misiniz hepiniz aynısınız." Diyince Oğuz a kal geldi.

" Konuşalım Havin" Dedi Karan.  Başımla onayladım. " Tabi konuşalım ne hakkında."  Dedim iğneleyici bir tonda .  Sonra onu buradaki odama doğru götürdüm.  Goturmeden once kızlara bir şey yok dercesine gülümsedim ve " Kızlar sıkıntı yok. Siz ikinizde ayakta kalmayın oturun." Dedim Alaz ve Aras ikilisine .

Odaya doğru gidince oda arkamdan geliyordu. Aklım ise geçmişe:

Bugün Karan bir türlü uyuyamadığıni söyleyince dayanamamistim. Evine doğru gidiyordum. Yüksek ihtimal hasta olmustu . Bir corba tarifi bakarim İnternet'ten çorba yaparım bir güzel.
Uyuttuktan sonra tabi.

Yolda ilk markete uğradım. Belki evde yoktur malzeme aldım. Biraz da sevdiği çikolatadan aldım. Haberi yoktu evine gidecegimden . Bir nevi suprizdi.

Marketten çıktıktan sonra direk evine doğru yol aldım. Daha yeni ehliyet aldığım için yavaş yavaş kullanıyordum tek olduğum için.

Arabayı sitenin otoparkına park ettikten sonra asansöre bindim. 15. Kata basınca yavaş yavaş yukarı çıktım. Elimdeki poşetleri tek elime alıp çantamdan Karanın  verdiği evin anahtarını çıkarttım.

Ayakkabılarımı tam çıkarıyordum ki icerden sesler duydum.

" Hadi ama Karan sende istiyorsun." Dedi bir ses. Poşetleri yavaşça ses çıkarmadan yere koydum ilk. Ayakkabılarımı çıkarmadan sese doğru gittim. Karanın sırtı kapıya doğru dönüktü. Karşısında da kim varsa Karan dan dolayı göremiyordum.

Biraz daha içeri geçtikten sonra kızla Karanı öpüşürken gördüm. Gözlerim ilk fal taşı gibi açıldı. Ses çıkarmadan baktım. Karan kendini çekmeye çalışıyordu.  En son çektikten sonra kız " Hadi ama geçen ki gece hiç te bu kadar naz etmiyordun. " Dedi.

Ben daha çok olduğum yere sindim. Karan tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki benim olduğum tarafa baktı. Ben ne diyeceğimi bilemedim ilk başta. Sonra yüzüme bir gülümseme kondurdum.

" Söyleseydiniz aranızdan ayrılırdim yani . Böyle bir iğrençliğe gerek yoktu. Tabi karakteriniz bunu uygun gördüyse bir şey diyemicem. Neyse daha fazla muhatap olamiyacagim sizin gibi gereksiz kişilerle." Diyerek ordan ayrıldım.

Karan da peşimden gelmediğine göre bitti. Zaten artık gelsede neye yarar.

Geçmişi tekrardan hatırlayınca gögusumde bir baskı oldu. Derin nefes alarak geçmesini sağladım. Ama bu geçilecek bir şey değil gibi . Acısı geçmiş olsada izi vardı.

Odanın kapısınin önüne gelince açarak içeri girdim. Rahat rahat hemen ikili koltuğa oturarak bacak bacak üstüne attım.

" Ee soyle bakalım ne konuşacaksın benimle." Dedim.

Oda karşıma geçip rahat rahat oturdu . Bu rahatlık nerden geliyor demek vardı tabi ama diyeceği şeyi de merak ediyorum.

" Bak yaralanmissin belli. İzin ver koruyalım. Bu iş sandığından daha tehlikeli emin ol. " Diyerek giriş yaptı.

" Tehlikli olsa ne olur olmasa ne olur . Bulastik bu işe zaten.  Böyle silahlı çatışmaların olacağını bilerek girdim . Babamın katilini ve kardeşimi bulmadan bırakmicam bu işi. Bilmem anlata biliyor muyum? Sizde ne yapıyorsanız yapın beni ilgilendirmiyor. Ben dayinin yardımını kabul ettim . Senin değil. Ki hala onun senin nasıl dayın olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ben bu herifi nasil görmem hem babamın en yakın arkadaşı hem senin dayın. Kafamda soru işaretleri var. " Diyerek nefes aldım.

O kadar rahat konuşmuştum ki bu duruma ben bile şaşkınım. Şuan ortalığı ayağa kaldirmam lazımdı.
Oda benim sözümün bitmesini bekleyip  sustu. Bitince ise dirseklerini bacaklarının üstüne koyup ellerini birleştirdi.

" Anladım. Ama bende kendi isteklerime göre hareket ediyorum . Yani sen istesende istemesende bir adım arkandayım. Bari kardeşini ve katili bulana kadar. " Deyince bir duraksadim.  Doğru korusunlar ölmeden bulmak istemem şahsen.  Madem bu kadar da meraklılar .

" Tamam , peki. Kabul ediyorum.  Ama sizinde sadece benim için bu meseleye girdiğinizi sanmiyorum. Siz neden bu işin içindesiniz?" Dedim.

" Çünkü bunun içinde olan kişiler bizimde işimizi bozmaya çalışıyorlar bu yüzden.  " başımı anladım dercesine salladım. " Peki başka sorun var mı?"  Vardı bir sürü sorum vardı ona karşı.  Neden bu hayata düştün? Düştunde ben mi görmedim.  Neden beni aldattın? Gibi gibi sorular sormak istiyordum.

" Hayir yok!" Dedim kesin bir dille . Oda başını aşağı yukarı salladı. " Bak o gün orda olanlar..." Tam cümleye başlamıştı ki icerden bagiris cagiris vardı. Hemen içeri doğru gitmek için yerimden kalktım.

İçeri gidince gördüğüm görüntüyle adeta şoka girdim.

Kumarhane Kızları Where stories live. Discover now