Kumarhane Kızları

Balo

Balo günü geldi çattı. Bir hafta içinde şirkete git gel sonra kızlarla eğitim derken aşırı yorulmuştum.

O günden sonra degisiktir ki Karan'i hiç görmedim. Alaz ve Aras hep yanımızdaydi. Baloyu duyunca zaten Aras ' Çok güzel hatunlar olur kesin gelmeliyim.' Deyince Alazdan büyük bir ense tokadı yedi. Karanın da gelmeyeceğini söylediler bende ustelemedim.

Simdi ise hepimiz odalara dağılmış hazırlanıyorduk. Ateş beyimiz bana bir kutu yollamisti. İçini açtığımda zaten her şeyi göndermişti. Birde not yazmıştı üstüne:
'Siyahı ne kadar çok sevdiğini bilesemde lacivert de bir o kadar yakışır sana.' Diye bir not koymuştu.

Kıyafete baktığımda ise gerçekten zevkli diye içimden geçirdim.

Önce güzel bir duş alıp hazırlanmaya öyle başladım. Saçım ve makyajımı da yapınca hazırdım. Parfumden de bolca sıktım. Seviyordum kokusunu.

Kapıyı açınca diğer kizlarda aynı anda Kapıyı açtı. Hepimiz birbirimizi suzmeye başladık.

Suzmeyi bitirdiğimde "Maşallah kız bu ne güzellik böyle hepinize vuruldum adeta ." Dedim gözlerimden kalpler çıkarak.

" Çok güzel olmuşsunuz. Ayyy bayıldım." Dedi Eftalya .

" Ateş ediyorsunuz atesss." Dedi Şura.

" Hatunlarima bak bee yakıyorlar ortalığı. " Dedi Asel.

"Bir nazar duası okuyayım hepinize." Dedi Zeynep.

Birbirimize iltifatlarimizida ettikten sonra gülerek salona doğru indik.

Erkeklerde hazırlanıp gelmişlerdi." Nerde kaldınız be geç kalıyoruz hadi hadım." Dedi Aras ama kafasını kaldırınca Asel'i gördü. Gozlerini kocaman açıp " Ohaa" Diye bağırdı. Bu ikisi de geçmişten gelen bir çekim vardı ama ikisi de kabul etmiyordu. Ikiside çapkın ama bu çekim başka çekim.

Asel de Arasın nereye baktigini görünce " Kapat ağzını sinekler kaçmasın." Dedi. Onlar kendi hallerinde atisirken. Alaz gözüme çarptı. Zeynebe bakarken içi gider gibi bakıyordu.

Zeynebe baktım oda Alaza bakıp suzuluyordu. Yok galiba bunlarda da Bi şey var. Biz Karanla yolları ayrirken bu iki çift de mi uzak kalmıştı yani. Bir gerçekle daha yüz yüze gelince boğazıma bir yumru oturdu.

Tuğrul da Şura ya bir ıslık çalmıştı." Vay kız deli fişek sen neymişsin be." Dedi . Şura da " Ağzını koparırım seni akıllı ol." Dedi. Onların atismalarina alıştım aslında. Sürekli atisiyorlardi.

Oğuz da Eftalya yi suzuyordu dudağının kenarında bir sırıtma oldu. "Güzel olmuşsun. " Dedi. Eftalya da " Saol." Diyerek kestirip attı.

" Ee hadi gidelim. Ne duruyoruz." Dedi Tuğrul yanıma gelip. "Siz önden gideceksiniz zaten. Ateş beni alacakmış." Dedim. Herkes kafa salladi.

" Kız sen bir daha benim yanımda bu kadar uzun topuklu giyersen topugunu kırarım. Ve baloda sakin ola yanıma gelmiyorsun." Deyince Tuğrul a şaşkınlıkla baktım . " Sebep?"

" Yani Allah boy vermiş de seni biraz abartmış. Şuan aynı boydayiz farkında mısın giymişsin 10 santim topukluyu ee tabi aynı boyda oluruz. " Deyince hepimiz gülmeye başladık.

" Napabilirim 177 boyundaysam . Biraz daha cok süt icseymissin Tugrulcum. Hadi hadi önden gidin siz . " Diyerek yolladım hepsini.

Biraz daha bekleyince korna sesi duydum ve bende ayaklandim. Kapıdan çıkmadan anahtarı da alıp çıktım. Arabaya yaslanmis halde bekliyordu.

Ona doğru ilerleyince gözleriyle beni suzdugunu gördüm. Elbisenin yirtmacindan acilan bacagimda gozu daha cok oyalandi gozleri. Bende onu ayni sekilde suzdum.Yine yüzünün hepsini kaplayacak bir maske takmıştı. Ve siyah Bir takım giymişti.

"Yakisacagini biliyordum ama bu kadar olacağını tahmin bile etmemiştim. Muhteşem görünüyorsun." Dedi tüm beğenisiyle.

" Saol sende fena değilsin. Gidelim mi?" Dedim . Oda yaslandigi arabadan ayrılıp on yolcu kapısını açtı benim için. Geçip oturdum bende . Oda arabaya binince arabayı çalıştırdı.

" Gergin misin?" Diye bir soru yöneltti.

"Yok, niye?"

"Tüm herkes orda olucak içlerinden biri babanın katili. Nasıl bulmayı düşünüyorsun peki?"

"Bakışlardan, hareketlerden. Zaten bu güne gelene kadar supelendigim bir kaç isim var zaten onlara odaklanicam. Bakışlar yalan söylemez." Deyince durdum ben niye kendimi bu adama her şeyi anlatırken buldum ki.

Bu ikinci defa onu görmeme rağmen yanında o kadar rahat hissediyorum ki anlatamam. Onun yanında güvende hissediyorum. Bu duygular neden böyle anlam veremiyorum.

" Bakışlar da yalan söyler güzelim." Deyip yoldan gözlerini çekip bana baktı. Biraz daha bakistiktan sonra tekrar yola odaklandı.

Bakışları hiç yabancıya bakıyormuş hissi vermiyordu. Lens olmasına rağmen çok bakilasiydi.

" Niye kendini bu kadar gizliyorsun. Sesinin tinisini bile gizleyecek , gözlerine lens takacak kadar?" Diye bir soru yoneltim.

"Öyle olması gerekiyor ." Diye bir cevap verdi . Bende onun üstüne bir şey daha demedim.

Biraz daha sessizce yol aldıktan sonra gelmiştik. Çıkacakken valelerden biri kapımı açmıştı. Ona teşekkür edip arabadan indim. Ateş te anahtarı valeye verip, elini belime koyup yön verdi. Ne kadar uzun olsamda Atesin yanında kısa kalmıştım biraz .

Hemen hemen Karan ile aynı boydaydi. Off niye ikisini şuan karşılaştırma yaptım ki. Aklımda ki düşünceleri silip icerde olacakları düşünmeye başladım.

Ben aklımdaki düşüncelerle boğuşurken çoktan merdivenleri çıkıpta içeri girdik. Zaten davet Ateş tarafından verildiği için en son girende bizdik.

Kapıdan içeri girince tüm Bakışlar bize döndü. Atesin  eli hala belimdeydi o şekilde herkese bakıyorduk. İkimizinde belki amacı farklıydı ama bu salonun içindeydi düşmanlarımız. Şimdi ise tek yapacağım şey davranışları takip etmek.