29

299 55 105
                                    

Artık sınır var 50 oy 100 yorum.
•°•★•°•

"Senin aklına uyduğuma inanamıyorum." Mikasa söylenerek çizmesine yapışan tozları silkeledi. "Beğenmeyen gidebilir." Dedi Nuru ve Mikasa'yı beklemeden ilerlemeye devam etti. Bütün yol boyunca böyle atışmışlardı. "Hey, beni bekle." Mikasa koşarak Nuru'ya yetişti. Her şeye kulp buluyor olabilirdi ama onun için bunda başka bir yol olmadığı da değişmez gerçekti. "Nazlanma da Yn'ciğimi alalım. Yeğenimi özledim."

"Bu iş o kadar da kolay değil Nuru. Evet ikimiz fazla güçlüyüz ama sadece ikimiz koskaca Roma'nın sarayına nasıl girebilir."

"Ah canım benim... Senin kardeşin yeryüzünün sahibi Geb'in kulu Nuru. Benim yapamayacağım iş, giremeyeceğim yer yoktur." Dedi Nuru böbürlenerek. "Yüce Geb'in neden seni seçtiğini hâlâ anlamıyorum." Göz devirdi Mikasa.

"Sevimli yüzüme dayanamamıştır."

(10 yıl önce Nuru:9 yaşında)

"Sen kimsin?.." Nuru çekinerek geri adımladı. Her şeyden kaçıp uzaklaşmak için geldiği bu ıssız yerde karşısında beliren tuhaf adam onu korkutmuştu. "Bir yoldaş." Nuru karşısındaki ne olduğunu bilmediği varlığın güçlü enerjisini hissedebiliyordu. Bu baskınlık neredeyse genzini bile tıkayabilecek seviyedeydi. "Yoldaş?"

"Evet... Sana yol göstereceğim ama bir karşılığı olacak."

"Yol görmek istemem!" Nuru ciddi ifadesini takındı ve bir adım adamdan uzaklaştı. "Kardeşlerinin seni sevmesini istemez misin?" Kararlı duruşu duyduğu şeyle bozuldu. Sonuçta sadece bir çocuktu o. "Bunu nasıl yapacaksın ki?" dedi bir umutla. "Ben değil sen yapacaksın."

"Denemedim mi sanıyorsun? Onların arkasında bir Tanrı yol gösteriyor ama benim arkamda kimse yok. Ben yalnızım. Hatta öyle umurlarında değilim ki beni öldürmeye bile tenezzül etmedi o (Thot)." Nuru tekrar incindiğini hissetti.

"Ya kimsenin saygısını kazanamadığı Tanrı Geb? Eğer o sana yol gösterirse ne yaparsın?" Nuru'nun bir anlığına gözleri parladı ama bunun imkansızlığını hatırlayınca tekrar eski üzgün ifadesine döndü. "Thot gibi birisini bile kabul etmeyen Geb'in, benim arkamda duracağını pek sanmıyorum." Sesi özgüvensizdi. "Neden? Senin neyin eksik ki?"

"Benim arkamda kendi annem bile durmaz." Çünkü Nuru'nun annesi ikizi Semru'yu daha çok sever... Semru'yu herkes sever... O mükemmel ama Nuru öyle değil. "Değersizim."

"Değilsin. Sana kim olabileceğini göstereceğim." Nuru başını kaldırdı ve karşısındaki adamın tenini kum kapladı. "Ben Tanrı Geb, senin yolunu çizeceğim."

•°•★

"Aynen sevimlilik."

"Gülümse biraz." Mikasa yapmacık bir şekilde dudaklarını kıvırdı. "Yok gülümseme korkunçsun." Mikasa göz devirmişken çoktan senin tutulduğun saraya yaklaşmışlardı bile. Geriye kalan tek sorun, içeri nasıl girecekler?

"O kahya da kendisini bir şey sanıyor. Sırf azıcık sohbet ettik diye olacak iş mi? Bizi bu dereye kadar yolladı çamaşır yıkamaya." Mikasa ve Nuru duydukları sesle hemen bir ağacın arkasına sindi görünmemek için. "Neymiş? Kraliçe hakkında böyle konuşmamalıymışız. Yalan mı? Majestleri saraya başka bir kadın getiriyor, o bunu engelleyemiyor ama suçlu biziz." İki kızdan diğeri arkadaşının sözlerini doğruladı.

Firavun (Levi X Yn)Where stories live. Discover now