10- Neler oluyor?

197 48 21
                                    

Ertesi sabah, bölükteki yerine geçen Jisung evden çıkarken Minho ile karşılaşmadığı için şanslı hissediyordu. Onu şu an hiç mi hiç görmek istemese de, usta Lee olarak tam karşısındaydı.

Her zamanki gibi konuşmasını yapıp bölüğü pratik yapmaya saldığında hiç göz göze gelmemelerine karşı da şanslı hissetmişti.

Kendini pratik yapmaya odaklayıp işine döndüğünde karşısında favori rakibi Mingyu vardı. Onu zorladığı için onunla kapışmayı seviyordu ayrıca arkadaşlığı çok hoştu.

" Nasılsın? " Pratik yaparken konuşuyorlardı. " İyiyim, aslında iyiydim ama bir kere izin yazılmış diye uğraştırmak istemedim. " açık olarak konuştuğunda Jisung'un, pot kırdığından haberi yoktu.

" Kendin dinlenmek istememiştin o halde? Sandığımdan daha iradelisin. " Mingyu ona baktığında Jisung güldü.
" Tabii ki, bana kalsa ben gelecektim. Usta Lee izin vermedi. "

Mingyu başını salladı. " Olsun, sonuçta şimdi aramızdasın. Hem de daha dinç bir şekilde. " güldüler. " İlk haftalarından çok çok daha zorluyorsun beni. "

" Çok sıkı çalışıyorum. " dedi ve kılıcını onun kılıcına bastırdı sertçe. " Beni yenmek için mi? " " Gör bak seni alaşağı edeceğim bir gün. " Tekrar gülmüşlerdi.

" Bölük, toplan! " Minho'nun sesi bütün alanda yankılandığında geri çekilmişlerdi. " İçeri geç. " Alanın hemen yanında olan tek katlı binanın içine girdiler. Burası sınıfın olduğu alandı. Dersler ve toplantılar için kullanılırdı.

Herkes sıralara geçerken Jisung da ortalardan bir sıraya oturdu. Mingyu da yanına oturduğunda birbirine gülümsediler. Minho elindeki büyük haritayı tahtaya sabitlediğinde, elindeki kalemin kapağını açarak onlara döndü. Önünde durduğu haritayı inceledi Jisung. Ülkelerinin büyük ve detaylı bir haritasıydı, içerisinde ilçe, mahalle ve köyleri gösteren detaylar vardı.

" Şimdi..." dedi Minho. " Devlet bana bu dönem için son ve tek bir görev yolladı. "

Herkes şaşkınlıkla birbirine baktı, her gün gelen görevler nasıl sonlanabilirdi ki?

" Bir tahminin var mı? " Jisung Mingyu'ya sordu, yeni gelen o olduğu için bilmediği bir işleyiş olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

" Senin kadar şaşkınım, ilk kez böyle bir şey duyuyorum. "

Minho elindeki kağıdı açıp onlara çevirdi.

" Usta Lee ve bölüğünün tek görevi, ülkeyi savaştan kurtarmak. " Felix istemsizce ayaklandı. " Söz hakkı alabilir miyim? " Minho ona sözü verdi.

" Sizce de bu biraz adaletsizce değil mi? Ülkedeki en iyi bölüklerden biri olabiliriz, ama 15 kişiyiz. Ülkenin her bir yanında olaylar olurken ve başka bölükler de bulunurken tüm yükü üzerimize bırakmaları ne kadar doğru? "

Minho kağıdın alt kısmını da iyice açıp gösterdi. " Tüm yetki Usta Lee'ye aittir. Kendisine herhangi bir sınırlılık tanımıyoruz. "

" Yani istediğinizi yapabileceksiniz? " Jeongin sormuştu bu sefer.

" Evet. Savaşın komutasını tamamen benim omuzlarıma bıraktılar. Felix'in sorusuna gelecek olursak, dendiği gibi bir sınırlılık yok. Bu yüzden ülkenin dört bir yanındaki bölüklerden elbette yardım alacağız. Ama burda size iş çok düşecek çocuklar. Çok sıkı çalışacağız. " Arkasındaki haritaya döndü ve kalemle işaretlemeye başladı tek tek. " Şu an baskı ya da saldırı altındaki köy, mahalle ve ilçeleri işaretleyeceğiz. "

Minho işaretlemeye devam ettiğinde ve son olarak Gimpo'yu işaretlediğinde Jisung yutkundu. Dört, beş parçaya bölünmüştü bile harita.

" Önceliğimiz ilk gidilen alanlar olacak. " İşaretlediği noktaları birleştirerek bir yol haritası çizdiğinde onlara döndü. Son nokta Gimpo'ydu.

Code name: Samurai, MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin