bonus, (m)ahvettin beni

115 11 11
                                    

smut 🤓 uyarıldınız.

sıcak su iki oğlanın tenlerinde süzülürken, çevrelerindeki atmosferi dolduran, basık ve sıcak havada soluk almayı daha da zorlaştıran ağır nefesleri muhtemelen koridordun sonundan bile duyulabiliyordu.

hoseok'un dudakları yoongi'nin çenesinden aşağı ve kulağının arkasındaki pek çok hassas bölgeden birine doğru yol almıştı. kısa sürede dudakları yoongi'nin boynunun altına doğru ilerlemiş, soluk tende koyu bir morluk bırakarak emmeye ve ısırmaya koyulmuştu. büyük olan elinde olmadan kalçalarını öne doğru ittirmiş, boğazından tiz bir iniltinin kaçmasına izin verip hoseok'un belini sertçe kavramıştı. hoseok fazla hassas penisleri birbirine sürttüğünde derinden gelen bir inilti bırakıvermişti.

"siktir, yoongi, bu çok seksiydi..." hoseok nefes nefese konuşmuştu. büyük olanın kalçalarının seğirmesine neden olarak kendisini öne doğru sürttüğünü hissettiğinde, yoongi omzuna doğru inlemişti.

"hoseok, hoseok," diye inildemişti yoongi, dikkatini çekmek için ismini vurguluyordu. "benim sıram."

hoseok'un, en basit şekilde, kafası karışmıştı ancak yoongi bir anda önünde diz çöktüğünde neyden bahsettiğini anlamıştı. büyük olan hoseok'a zevk vereceğini bildiği şeyi yapmakta gecikmedi. onu bir, ardından iki defa çekiştirip aletinin ucuna zevk suyunu iyice yaymıştı. ardından dilini hoseok'un hassas ve belirgin damarlarına sürtmüş, kendisine küçük olandan uzun bir inleme kazanmıştı. yoongi'nin ufak, sıcak nefesleri erkek arkadaşının sertliği üzerine çarpıyordu, kanın oraya daha da fazla hücum etmesine sebep oluyor, onu daha da heyecanlandırıyordu. oğlan ardından dilini düzleştirmiş ve hoseok'un penisinin ıslak ucunu emmeye koyulmuşken hoseok'un ince parmakları siyah buklelerine daldırmış, hafifçe çekiştirmişti. "u-uğraşmayı bırak benimle, sikeyim..." inlemesi hala dilinin ucundayken neredeyse gürlemişti.

oğlan sırıtmıştı, ancak yine de hoseok'un komutuna uymuş, iki parmağını hoseok'un penisinin tabanına sararak küçük dudaklarını penis ucuna kapatmıştı.

eski bir 'hetero oğlan' olmasına karşın, yoongi kesinlikle öyleymiş gibi sakso çekmiyordu. sanki hayatı boyunca bunu yapmış gibi işe koyuluyordu. her şeyi tükürükle kayganlaştırıp, hoseok'u daha da derine alıyor, penisinin ucu boğazının arkasına değdiğinde bile hiç durmadan yalnızca kirpiklerinin arasından, lanet bir porno yıldızı gibi hoseok'a doğru bakıyordu. kızıl saçlı kalçalarını, kendini kontrol edemeden öne doğru ittirince yoongi sertliğinin etrafında tıkanmış, zonklayan aletinin etrafına titreşimler yollamıştı.

büyük olan hoseok'un göbek deliğinin altındaki deri burnunun ucuna değene dek aşağıya doğru hareket etmeyi kesmemişti. ardından yoongi, hoseok'un aldığı zevki daha da arttıracak şekilde, yanaklarını içeri doğru çekmiş ve bir ritim tutturmuştu. oğlan her çekildiğinde dilini penis ucundaki açıklığa daldırıyor, bütün şeyi yeniden ağzına alana dek tekrar aşağıya iniyordu, ardından hepsini tekrar tekrar yapıyordu.

hoseok'un nefes nefese onu uyarması ve saçlarını kavrayarak, bütün vücudu ayakta kalabilmenin eforuyla titrerken sertçe boşalması uzun sürmemişti. yoongi rahatça duyulan bir pop sesiyle ondan ayrılmış ve yeniden ayaklanmıştı, erkek arkadaşına nefesini kesecek bir orgazm verdiği için kendisiyle gurur duyuyor gibi görünüyordu.

hoseok başını geriye atıp duş duvarına doğru yaslamış, soluk soluğaydı. bu muhtemelen hayatı boyunca yaşayacağı en iyi saksoydu. "sen böyle sakso çekmeyi hangi cehennemde öğrendin?"

yoongi neredeyse gülerek hoseok'un yanına yaslanmış, ona nefeslenmek için zaman tanımıştı. "demek iyiydim, ha?"

"kes sesini, az önce sikimden dışarı beynimi emdin resmen. iyi olduğunu kendin de biliyorsun."

bu sefer, yoongi cidden kıkırdamıştı. genç olan ona pis pis bakmış ve dişlerini hyungunun boynunda gezdirmek için öne eğilmişti, hoseok'un hassas başka bir nokta olduğunu bildiği bir damarı emmek için durduğunda yumuşak bir inilti yoongi'nin dudaklarının arasından kaçıvermişti. hoseok boynuna karşı sırıtmıştı, ardından geri çekildi.

"pislik," yoongi mırıldanarak hoseok'un omzuna bir yumruk vurduğunda yalnızca gülmüş ve onu kendine doğru çekmişti, oğlanın dudaklarına narin bir öpücük bastırmıştı.

birkaç saniye öylece, birbirlerinin dokunuşuna eriyerek, dikilmişlerdi ancak hoseok banyo suyunun soğumaya başladığını hisseder hissetmez geri çekilmişti. "hadi durulanıp çıkalım. soğuk bir duş almamayı tercih ederim," demişti küçük olan, şampuan şişesine uzanmak için yoongi'nin belini bırakırken. sabunu ellerinde iyice köpürtüp hyungunun kafa derisine masaj yapmaya koyulmuştu, bununla beraber yoongi'nin rahatlamayla gözlerini kapatıp dokunuşuna doğru sırnaşmasına sebep olmuştu.

hoseok yoongi'yi yıkar, erkek arkadaşını şımartırken sessizlerdi. hoseok'un kendisiyle naif ve yumuşak dokunuşlarla ilgilendiğini gördüğünde kalbi bir anda aşkla dolmuştu. "seni seviyorum." ve tanrım, yoongi onu cidden seviyordu.

hoseok yaptığını durdurmuş ve gözlerini yoongi'ninkilerle buluşturmuştu. yoongi'nin gözlerine bakarken dudaklarına sıcak bir gülümseme yayılmıştı, koyu renk gözlerinin ona binlerce aşk mektubu okuduğunu umuyordu.

"ben de seni seviyorum. hayal edemeyeceğin kadar çok."

𓍊𓋼𓍊𓋼𓍊(∩˃o˂∩)𓍊𓋼𓍊𓋼𓍊

ikinci cevirmen notu: merhabalaaar, konuk çevirmeniniz ve soap aşığı velvetmillo olarak buradayım <3!! keti'm smut çevirmemi rica edince hemen damladım... umarım çevirim hoşunuza gitmiştir ve keyifle okumuşsunuzdur, isterseniz hesabımdan kendi ficlerime de ulaşabilirsiniz :pp sağlıcakla kalın !

çevirmen notu: bu bölüm için minnettar mı minnettarım he. ‼️‼️ bu arada 4015 days of war'ı okumadan gelmeyin 🤭🤭☺️☺️ tehdit değil ☺️🤭 OPTUMM 🩷🩷😼🫧

 ‼️‼️ bu arada 4015 days of war'ı okumadan gelmeyin 🤭🤭☺️☺️ tehdit değil ☺️🤭 OPTUMM 🩷🩷😼🫧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
soap 𖥸 yoonseok [türkçe çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin