Aynalar mı? Gözlerin mi?

28 5 12
                                    

"10,9,8,7,6,5,4,3,2,1,0 kapı kapandı"

içeriye adımımı atar atmaz kapı büyük bir gürültü ile kapandı, içeriye girmiş olmanın verdiği rahatlama  hissi ile derin bir nefes verdim.

"Girdik."

Wooyoung başını kaldırıp bana doğru baktığımda verdiği nefes dudaklarıma çarparak dağıldı.

"Ben, teşekkür ederim San. Ne zaman dır kucağında taşıyorsun o kadar koştun, benim yüzümden fazlası ile yoruldun gerçekten teşekkürler."

"Tesekkure gerek yok."

"San"

"hmm?"

"Artık beni indirebilirsin"

Halal kucağımda olduğunu fark edince dikkatli bir şekilde yere bıraktım. Elindeki feneri alarak etrafa bakındım. Dört duvar, bir çatı dışında her duvarda bir pencere dışında başka hiçbir şey yoktu.

"İçinizden ipucunu okuyan oldu mu?"
Sorduğum soruya Naya cevap verdi

"Evet okuduk Şöyle bir şey yazıyordu

'Seni sana anlatmaktan yoruldum ben
Ben sana kendini anlatamam artık
Gelip kendini görmen lazım
Peki nerede göreceksin kendini
Belki benim gözlerinde
Belki de bir aynada'

Biz de ayna olabileceğini düşündük"

Başımı sallayarak onayladım.

"olabilir."

Üzerindeki ceketi çıkartarak bulunduğum duvarın hemen yanına koydum, camdan dışarıya baktığımda az önce yanıp sönen kırmızı ışık kapanmış heryer tamamen karanlığa gömülmüştü. Sırtımı duvara yaslayarak yere oturmuş bir süre yeri izledikten sonra gözlerimi kapatmıştım.
Herkes birbir arasında sessiz sessiz konuşurken kulağıma sadece Baekhyun ile wooyoung un konuşması tam anlamıyla anlaşılır bir şekilde geliyordu.

"Neden kavga ettiler ki ?"

"En son ipucunu san gil buldu, hepimiz yanlarına gittiğimizde Zack en son geldi.  San da senin nerde olduğunu sordu bilmediğini söyledi, San biraz yükseldi birazdan belki bir tık fazla yükselmiş olabilir. Yanındaki kişiye sahip çıkamıyorsun falan diye bağırdı, sonra siz burda bekleyin ben Woo yu bulup geleceğim dedi. Zack de sen kimsin de bize emir veriyorsun kendini ne sanıyorsun diyerek Sanı ittirdi. San da bir yumruk ve bir kafa da işi bitirip seni aramaya gitti."

"Zack e yumruk mu attı?"

"Evet, bir de kafa. Sen iyi misin bileğine bir şey olmuş demişti tam."

"Iyiyim, iyiyim bir şeyim yok."

Konuşanları bittikten kısa bir süre sonra yanına oturan kisiyi gözlerimi açmadan kokusundan kim olduğunu anlayabilmiştim.

"San"

E o kadar zaman kucağımda taşımıştım, kokusunun hafızamada kalması normaldi.

"Hmm?"

"San"

"Efendim Woo"

"İyi misin?"

"Iyiyim"

"Ben de iyiyim, sağol sorduğun için ya!"

Başımı iki yana sallayarak derin bir nefes verdim, tam ne güzel sessizlik oldu diye içimden geçirmişken bir dakika bile sürmedi bu sessizlik.

"San"

"Efendim "

"Ne düşünüyorsun"

"Seni"

"Ne beni mi? Nasıl yani? Neden beni düşünüyorsun ki"

Ölümcül oyun "Kaçış"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin