Ölümcül oyun "Kaçış"

sinyal sesi

Attığı adım ile birlikte ayağının kayması bir oldu. Refleks olarak sağ elim ile sol kolundan tutup kendime doğru çekmiş, sol kolumu ise beline sararak düşmemesini sağlamıştım.
Korkudan göz bebekleri büyümüş olsa da çok fazla korktuğunu belli etmemek adına birkaç saniye sonra geri çekildi.

"Dikkat etsene, sürekli senin yanında olup seni kurtaramaya bilirim."

"Ay tavırlara bak ya! Sanki uçurumdan düşecektim, bir şey olmazdı düşseydim de."

Benim bir şey dememe fırsat vermeden Niki konuşmaya başladı.

"Woo, içerisi cam kırıkları ile dolu, eğer düşseydin tüm vücudun cam kırıkları ile dolu olacaktı. San seni tam zamanında tuttu neyseki."

"Ne, cam kırıkları mı?"

"Evet, biz de o yüzden hemen içine girip ipucunu almadık ya."

Woo nun bakışları beni bulduğunda az önce söyledikleri yüzünde, pişman olduğu belli oluyordu.
"San ben teşekkür ederim ve şey özür dilerim sana gereksiz yere çıkıştım ."
"Gerek yok. Bir dahakine kendi basının çaresine bakarsın, ne de olsa uçurumdan düşmüyorsun ya."
Yerde duran dal parçasını alarak metal levhaya doğru uzatarak çekmeye çalıştım.

"Ben şunu çıkarana kadar siz de diğerlerini çağırsanıza."

sözüm biter bitmez üçü de aynı anda bağırmaya başladı.

"Bulduk!"

İste bunu duymamaları imkansızdı. Ben ipucunu çıkarmış üzerindeki sudan kurtulmak için sallarken altısıda aynı anda yanımıza geldi.

"Ne buldunuz okudunuz mu?"

"Hayır san daha yeni çıkardı, şimdi okur"

Herkes okumam için bana baktığında elimdeki levhaya bir süre bakıp ardından okumaya başladım.

"Gözlerimi her kapattığımda.
...
Bu beni bir bıçak gibi kesiyor.
...
Kim olduğumu bilmiyorum artık.
...
Hiçbir iz bırakmadan kayboldun.
...
Açıklama zahmetine bile girmedin.
...
Tek duyduğum-"

"Ben böyle işi sikiyim, bu ne abi? burdan ne anlamamız lazım doğru düzgün iki cümle bile yok."

kimse bir anlam verememiş, ne düşünceğimizi bile bilemez hale gelmiştik.

"Abi gözlerini kapattığında bıçak gibi ne kesti onu Hiçbir iz bırakmadan kim kayboldu ne anlamamız lazım burdan."

Sehun un sesi isyan eder cesine çıktı, sehun dan sonra kimse bir şey demedi. Bir ağacın altında oturmuş sırtımı yaslayarak düşünmeye devam ettim. herkes bir yere oturmuş ddüşünmeye devam ediyordu. Gök yüzüne yayılan mavi gaz bulutu dikkatimi çektiğinde birkaç kişinin daha o tarafa baktığını görmüştüm. kimse bir şey diyemeden yine nereden geldiğini anlayamadığım o ses ormanın içinde yayıldı.

"Mavi takım oyuna dokuz kişi devam edecek."

Ses kesildiğinde herkes birbirine, Baekhyun ve Mila aynı anda konuşmaya başladı.

"Nasıl yani oyunu bitirdi mı?"

Chanyeol sesindeki yenilmişliği gizlemeden konuşmaya başladı.

"oyunu bitirdiğini sanmıyorum, eğer oyunu bitirseydi 'Mavi takımdan biri oyunu bitirdi' falan derdi ama 'Mavi takım oyuna dokuz kişi devam edecek' dedi."

chanyeol sözünü bitirdiğinde sehun neyi kastettiğini anlamış olsa gerek o konuşmaya başladı.

"Yani kimsenin oyunu bitirdiği yok. Mavi takım oyuna dokuz kişi devam etmesinin nedeni içlerinden birinin ölmüş olabilmesi bence."