11.

21.5K 207 19
                                    

HELLOOOOO
Nasılsınıııız umarım iyisinizdir.
Yıldızı aydınlatmayı ve yorumlarda düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın benim için önemli🤍💖

🍷

Demir Akman'dan

Arya'yı terasta bırakıp tekrar odaya girdim. Kırılması normaldi yaptığımın farkındaydım ama sanki bir yarasına tuz basmışım gibi tepki vermişti.

Garip bir kızdı, anlayamıyordum ne yapacağı belli olmuyordu. Dışarıya karşı oldukça özgüvenli olgun gösteriyordu kendini ama içindeki çocuk yardıma muhtaç bir şekilde gözlerinde beliriyordu. Ona destek olunmasına izin vermiyordu, kimsenin onu sevebileceğine inanmıyordu.

İlk gece birlikte olduğumda her zamanki kadınlardan biri olduğunu düşünüyordum fakat bir şeyler ters gitmiş gibiydi. Her gün onun evine onun yatağına geliyordum garip bir şekilde bu ilişki devam ediyordu. Bana karşı duygularının başladığını anlayabiliyordum ve oda benden bir karşılık bulamayacağını anlamış bir şekilde beni kaybetmemek için bedeniyle beni yanında tutmak istiyordu. Bu durum kendini daha da değersiz hissetmesine sebep oluyordu. Yaşanmışlıkları vardı bunu her ne kadar iyi saklayabilse de yaşanmışlıkları olan biri onu görebilirdi bende onu görüyordum.

Neden böyle şeyler yapıyordum bilmiyordum ama devamını düşünmeden devam ediyordum bunun sonu nasıl olurdu bilmiyorum.

Onu öylece terasta bıraktığım için odadaki berjere oturmuş onu izliyordum. Bir süre daha yerde oturup ağlamaya devam ettiğinde içimdeki pişmanlık beni sinirlendirdi.
Yerden kalkıp salıncağa oturduğunda gökyüzünü seyre daldı. Kısa bir süre sonra yorgunlukla uykuya daldığında onu içeri getirmedim çünkü sabah daha da öfkelenirdi tamamiyle yalnız kalmasına izin vermediğim için. Terasa çıkıp salıncaktaki battaniyeyi üzerine örttüm ve tekrar içeri girdim. Aşağı inip viski şişesini ve bir kadehi alıp tekrar odaya çıktım. Tekrar berjere oturduğumda öfkeyle kadehteki viskinin tamamını kafama diktim.

Bundan sonra ne olacağını bilmemek benim gibi birinin sinirlerini daha da bozmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Arya Kılıçtan

Gözlerimi açtığımda vücudumun her yeri ağrıyordu. Gece olanlar aklıma geldiğinde başka şeyler düşünmeye çalıştım. Üzerimdeki battaniyeyi örttüğümde bitkin adımlarla odama girdim. Berjerin kenarındaki boş viski şişesiyle kadehi gördüğümde Demir'in kafayı bulduğunu anladım.

Gittiğini düşünürken banyodan su sesi geldi. Duş almasını umursamayarak banyoya girdiğimde ona gözlerimi değdirmeden yüz temizleme jeliyle yüzümü yıkadım. Cilt bakım rutinimi gerçekleştirdiğimde yüzüm daha az korkunç gözüküyordu. Demir'inde duşu bittiğinde suyu kapatıp dolaptaki havluyu vücuduna sardı. Ben saçımı tararken yanımda durduğunda o yokmuşçasına davranmaya devam ediyordum. Beni izlerken ne diyeceğini bilemiyor gibi bakıyordu.

"Günaydın."
Dediğinde sadece gülümsedim hafif bir şekilde. Bugün ağzımı açıp tek kelime dahi etmek istemiyordum öyle bir yorgunluk vardı üzerimde ve ne yapacağımı bilmiyordum. İlaçlarımı almak için onun banyodan çıkmasını beklerken o bir süre daha bekleyip bir şey söylemeyeceğimi anladığında banyodan çıktı. Çekmeceyi açıp ilaçlarımı aldığımda beni birazda olsun sakinleştirebilecekleri ümidiyle içtim.

Banyodan çıktığımda üzerime rahat bir pijama takımı geçirip yatağımın içine uzandım. Demir'in üzerini giydiğini tahmin ederken hızlıca telefonuma uzandım ve Elif'e yazdım.

Ben:
Günaydın Elif nasılsın?

Elif kısa sürede çevrimiçi olduğunda hızla mesajıma dönüş yaptı.

Arsız Doyumsuzluk (+18)Where stories live. Discover now