"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım."
"Konuşmak yerine isteklerimizi gidermeye ne dersin?"
Olabildiğinde arsız ve cilveli üslubumla sanki daha fazla daya...
Herkese merhabalaaar Bu sefer sizden oyda yorumda istemiyorum artık bıraktım. Umarım bölümü beğenirsiniz Keyifli okumalar 🍷🤍
Söylemeyi unuttum pazar günü MSÜ sınavına gireceğim onun için bölümü yazmaya başlayamayacağım sınavda bana başarılar dilerseniz çok sevinirim🥹🫶💝 Seviyorum siziiii💘💖💝
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gözlerimi açtığımda hala gece uyuduğumuz pozisyondaydık. Huzurla Demir'in kollarının üzerine kollarımı sardım. Ensemde dudaklarını hissettiğimde onun zaten benden önce uyanmış olduğunu anladım.
"Günaydın bebeğim." "Günaydın."
Kollarının arasında ona doğru döndüm ona sarıldım. Oda kollarını daha da sıkılaştırarak karşılık verdi. Gece uyurken sıcakladığından üzerini çıkarmış olmalıydı, bunu fark etmememe çok şaşırmıştım. Gece kimseyle uyuyamazdım Demir bu konuda da ilk yaratmıştı. Diken üstünde uyumama rağmen hareketlerini de fark etmemiştim demek ki. Çıplak omzuna bir öpücük kondurdum.
"Şirkete gidecek misin?" "Evet dünde gitmedim bugün gitmem lazım, sen?" "Evet." "Tamam o zaman hızlıca kahvaltı yaparız çıkarız." "Tamam bebeğim. İstersen yumurtaları ben kırarım."
Söylediğiyle güldüm. "Bu iyiliği bana yaptığın için sana çok minnettarım." "Ne demek Leydim sizin için bir yumurta kırmışım çok mu."
Kalkacağım sırada izin vermedi. Beni yorganmışım gibi üzerine çektiğinde hiç varlığım yokmuşçasına rahat nefes alıyordu.
"Bi günümüzü aydınlatmadan mı gideceksiniz hanımefendi?" "Gününüzü nasıl aydınlatabilirim zaten aydınlanmadı mı ben uyandığımda." Söylediğimle güldüğünde dudaklarıma uzandı. Dudaklarımı öpmeye başladığında aynı istekle ona karşılık verdim. Elleri bedenimde dolaşmaya başlamıştı. Kalçalarımı avuçladığında dudaklarımı çektim.
"İşe gitmem lazım bugün ve geç kalmak istemiyorum." Morali bozulsada bir şey dememişti. Üzerinden kalkıp banyoya gittim. İlaçlarımı o gelmeden hızlıca içtim. Tok karna içilmesi gereken ilaçlardı ama bu umrum dışıydı. Yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Demir ardıma banyoya girdiğinde ben yatağı toplamıştım. Suyun sesi geldiğinde duşa girdiğini anladım. O duştayken aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başladım. Çayın suyunu koyduktan sonra dolaba yöneldiğimde telefonum çaldı. Ekranda Babam yazısını görmek bile moralimin düşmesine yeterli olmuştu.
"Arya neredesin sen? İşleri iyice aksattın sen kendini ne sanıyorsun?" "Sana da günaydın baba, geliyorum sabah ayrı işim vardı onu hallediyorum ne saçmalıyorsun." "Düzgün konuş ne işin varsa bırak buradaki asıl işinin başına gel çalışan olduğunu unutma." "Çalışan olduğumu unutmuyorum ve zaten sende unutturmuyorsun. Sağol sabah sabah günümü güzelleştirdiğin için, şirkette görüşmemek dileğiyle."
