İtalyanca ile imtihanım

199 15 3
                                    

Murat'ın sesini duymamla irkilmem bir oldu.

"Ne çıplağı be?" desem de, giydiğim şort bacağımı açıkta bırakıyordu. O da haklı. Bu zamanda böyle giyinilmez. İnanamıyorum ya! Bu şekilde hırdavat eseri gibi göründüğüme eminim. Yataktaki ince örtüyü alıp belimden geçirdim ve bacaklarımı kapattım.

"Murat ben yine mi geldim?"

"Seni buraya Allah yolladı vesselam!"

"Ne alaka?"

Padişah haber yollamış yemeğe geleceğim diye. İki saattir Emine kadına yemek hazırlatıyorum. Sadece sen noksandın. Şimdi tamam oldu."

"Vaaay, tam zamanında desene!"

Gelirken aldığı elbiseyi yüzüme fırlatarak "Al hadi giyin!"

"Bunu yeni mi aldın?"

"Gelirken aldım. Hadi giy. Gelir şimdi Hünkar."

Aldığı mavi-morumsu elbiseyi giydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aldığı mavi-morumsu elbiseyi giydim. Grimsi de bir ferace giydim. Onun aldığı nasıl da belli.  Kadınlar kendine bakınca, gerçekten de güzel oluyorlar. Bakınız ben!

Birden kapı çaldı.

"Hünkar'ım hoş geldiniz."

Murat ile Padişah birbirine sarıldı. Padişah sonrasında geldi ve benim omzumdan tutup "Ooo Yeşim Hatun yüzünü gören cennetlik. Nerelerdesin yahu? İnsan Padişah'ını ziyarete gelmez mi hiç?"

"Hünkar'ım yokluğumu farketmeniz hakkındaki kelamlarınız beni ziyadesiyle mest etti. İş güç, Hünkar'ım."

Hünkar kapıdan çekildikten sonra, kapıda Şehzade Mahmut'un da olduğunu gördük.

"Seninle İtalyanca talimi yapsın diye getirdim. Bunun için pek heyecanlı Yeşim Hatun."

Eyvah ne yapacağım ben şimdi?

"Benim heyecandan ağzım sus pus olunca Murat, "Buyurun oturun Hünkar'ım, Şehzade'm. Size layık değil ama sofra hazırlattık."

"Ala!" Hünkar oturduktan sonra biz de oturduk.

"Eee Yeşim bugün pek sus pussun."

İtalyanca taliminden korkuyordum. O yüzden konuşamıyordum. Foyam ortaya çıkacaktı. Belki de casuslukla suçlayacaklardı beni.

Hünkar belli ki benden bir cümle bekliyor. Tabi heyecandan saçmalamaya başladım.

"Efendim yüce Allah'u Teala'nın inaniyetiyle bu müstesna-i hübubat-ı bülbül-ü şahane günde siz kıymetli, aziz, yüce, hemdert, yek vücut, saygıdeğer Hünkar'ımla beraber olmaktan ne kadar mesut ve bir o kadar da bahtiyarım." Çok saçmaladığımın farkındayım bu sözleri de magazin programında Bülent Ersoy replikleri dosyasını izlerken duymuştum. Oradan aklımda kalmış.

PAYİTAHT'TA AŞK-2Where stories live. Discover now