3. Esir - Ayşe Yılmaz

3.7K 1.8K 146
                                    

Arkadaşlar 3 detaya değineceğim hemen kısaca geçeceğim. 1.si kitaba tanım olarak başladım evet ama içlerinde kişisel kurgu hikayeler olacağını da söyledim ve bundan sonraki birkaç bölüm kendi hayal dünyamda yarattığımız kişisel karakterlerin kurgu hikayeleri ile devam edecektir. KEYİFLİ OKUMALAR. VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ✌🏼️✌🏼

-FURKAN GÜRSU

Ayşe Yılmaz. Daha 18 yaşında olmasına rağmen tek düşüncesi intihar. Çevresi tarafından şizofren olduğu söyleniyor. Kendisi ise gördüklerinin gerçek olduğunu.. Tedaviyi kabul etmemek kesin kararı. Bu tedaviyi ona ailesi değil mahallesinde oturup ona acıyan iyi insanlar öneriyordu. Tedaviyi kabul etmiyor çünkü onlarla olmayı seviyordu.

İntihar etmek istemesindeki amaç ise onlar gibi olacağının düşüncesinden kaynaklanıyordu. Bir hayalet olmak kendince zararsız ve eğlenceli gözüküyordu. Duvarlardan geçmek, uçmak... Bu ne yazık ki hayalet tarzı bir şey değildi ve o da bunun farkında değildi. Asıl olay; ruh ona yaklaştıkça bedenin üşümesinde, düşüncelerinin birbirine karışmasında ve hiçbir şeye odaklanamamasındaydı.Bu tamamen kendi iç dünyasında gerçekleşen bir olaydı. Ruhu her dakika acı çekiyordu.

Bu durumun fiziki olarak etkisi başkaydı tabii. Ruhu üşüyor diye kendisi de üşümüyordu elbet ama fiziki olarak başka şeyler oluyordu. Geceleri uyuyamadığından dolayı gözleri mosmordu, gördüğü şeyler zevk ve sefadan, kötülük ve çekilemeyecek derecede bir acıya dönüştüğü zaman gördüğü halüsinasyonlardan uyanmak için kendini çimdikliyor, vücudunu tırnaklarıyla çiziyordu.

Çimdiklemeler sonucunda kollarında morluklar, tırnak izlerinden dolayı ise vücudunun çeşitli yerlerinde kesikler ve çizikler bulunuyordu. Anne babası onu iyileştirebilmek yerine onu umursamamayı tercih ediyorlardı. Hatta bazı zamanlar onun hal ve hareketlerinden korkuyorlar ve kaçıyorlardı.Kız bu hayatta tek başınaydı. Belki de bu yüzden kafasında kurguladığı, çoğu zaman ona sevimli gelen fakat kurgunun sonuna doğru şeytanlaşan o hayalet veya hayaletlere sığınıyordu.

Onlar onunla konuşuyor, ilgileniyordu. Ayşe bir akşam üstü evinde tek başına oturuyordu. Odasına çekilmiş, kapısını kilitlemiş, odanın ışıklarını kapatıp kendisini karanlığa odaklamıştı. Odası 20 m² büyüklüğünde idi. Odasının genişliği onun için bir ödüldü. Odasını dağınık halde bırakmış, toplama gereği duymamıştı. Yerde kıyafetleri, çantası ve geceleri görüp duyduklarından dolayı ağladı için kullanılmış mendiller bulunmaktaydı. Mahallede bulunan ışıklardan dolayı içeri bir nebze de olsa ışık giriyordu. Odasının duvarları krem renginde boyanmıştı. Duvarların bazı bölümünde kısa kısa çizgiler bulunuyordu. Bu çizikler Ayşe'nin eseriydi. Kafasında kurguladığı hayalet, şeytan veya her ne ise onunla iletişime geçerken kendi iradesi ile hareket etmiyordu. Edemiyordu. Canı çok yanıyordu fakat buna engel olamıyordu. Bedeni kendi hakimiyetinde değildi. Ayşe'nin hayatında geceler genellikle böyle geçerdi. Bu gece de o gecelerden biri idi.

Ayşe, ışıkları kapayıp kendisini karanlığa hapsetmişti. Kurgularının daha güzel ve daha kolay olabilmesi için kendisine özgü bir ortam hazırlamıştı. Küçük yaştaki çocuklar yataklarına yattıkları zaman genelde karşılarında duran dolabın içinde doğaüstü korkunç varlıklar olduğunu ve uyuyacakları zaman oradan çıkıp onları öldüreceklerini söylerler. Ayşe de bu olayı canlandırabilmek için sağ tarafında duran giysi dolabının kapılarını açık halde bırakmıştı. Aynalar... Aynalar insanların kendi görüntülerinin aksine insanın kötü yanlarını yansıtır. Karanlıkta aynaya bakmak ise en kötüsüdür. Karanlıkta aynaya bakan insan aynadaki kötü yönüne bürünür ve benliğini kaybeder. Aynalar diğer dünyalar ile iletişime geçmek üzerine kullanılabilen bir nesnedir. Ayşe bunu çok iyi biliyordu. Bu konularla ilgili onlarca araştırma yapmıştı. Vahşet o kadar çok ilgisini çekiyordu ki bir vampirin kana susamışlığı gibi sürekli bir şeyler olmasını istiyordu. Ne kadar kötü olursa olsun. Yeter ki bir şeyler olsun. Bu ayna ve dolap olayı onu mutlu edecekti.

Karanlığın Esirleri (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now