SN Bölüm 44: Sıfır Noktası: 16 (Yarı Final)

21K 1.7K 511
                                    

1 Hafta sonra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1 Hafta sonra

Bazen insanlar öldüğünü çok da hissetmezler, nefes aldıklarını bilip, yaşamadıklarını hissetmettiklerinde bile.

Gülümsedim. Ruhlar birbirleri ile savaş verirken, tek yapabildiğim şey gülümsemekti.

Sahi gerçekten gülmek için ne gerekliydi, çarpaşık zihin aralığımda gerçekten gülebildiğim nedenler nadirdi.

İnanır mısınız bilmem ama bu adamla bile vardı güldüğüme dair anılarım. Daha çok küçükken ama.

Zaten büyürken ne buradaydım, ne de babam yanımdaydı.

Büyümüştüm. Büyümem ile herkesin zalimliği bir bir ortaya çıkıyordu sanki.

Babamdı o benim. Nasıl bu kadar acımasız olduğunu düşünmeden edemiyordum? O gün onu o halde yalnız bıraktığım gecenin akşamında saatlerce o adamın çaresizliğine ağlarken, babam hayatım boyunca beni hep yalnız bırakmıştı.

Karşımdaki adamın bakışları, ruhumu vicdanımı belki de ruhumu deliyordu. Sanki kızı değil de düşmanıydım velhasıl.

Kızı olmak zaten istemiyordum, benim savaşım annem içindi zaten. Bana baba olmayı bile beceremeyen bir adamdan, uzun süredir baba olmasını istemeyi bırakmıştım.

"Annemi bu evden istesen de istemesen de alacağım!"

Ruhsuz bir ifade ile gazetesini okuyan adam, bakışlarını bir kez daha kaldırdı. Bana baktığında yüzünde ne insaf, ne de başka bir ifade vardı.

Ben zaten alışıktım babamın bana bakarken hiçbir şey görmeyişine. Ama ben onun kızıydım. Hiç mi başımı okşayıp, ne derdin var diye sorası gelmiyordu?

Hayatımın boktan oluşu bu adamı hiç mi üzmüyordu!? Ben ölüyordum, oğlu ölüyordu. Hiç mi içi titremiyordu bize, hiç mi sizin suçunuz yok diyesi gelmiyordu.

Ben bu adamın, beni kuma olarak görürse en azından beni seveceğini düşünmüştüm. O kadar acizce bir şeyi kabul ederken, babamın beni asla kabul etmeyişi beni öfkelendiriyordu.

Ruhsuz bir şekilde benimle aynı renk göz rengine sahip olan adamın kaşları çatıldı. Ardından alaycı bir ifade ile gülümsedi.

"Bu evden, yanına alacağın tek şey eşyalarındır. Git daha önce nerede kalıyorsan sessizce orada kal, paranı da ben karşılayacağım yine. Onurumu iki paralık ettin ama ben babalık vazifemi yine yapayım!"

Dudaklarımdan alaycı bir ses kaçarken, seslerden dolayı aşağıya inen abimler ile bakışlarımı o tarafa çevirdim. Yüzlerinde ruhsuz bir ifade oluşurken, Emir abim bileğimden kavradı.

Kaşlarım çatılarak o tarafa döndürdüm bakışlarımı. Yapma der gibi bakıyordu. Benim ise yine gözlerim dolmuştu. Abimin yüzünde üzgün bir ifade oluşurken, beni biraz daha ileri çekerek, babamdan azıcık uzaklaştırdı.

Sıfır Noktası +18 Where stories live. Discover now