Gözlerini ilk açan sürekli titreyen elinden dolayı Kumsal olmuştu. Gece'nin yorgunluğu olduğu gibi üzerindeydi, oldukça yorucu geçen geceyi birkaç saatin dindireceğini düşünmek delilik olurdu.
Bulanık görüşleri düzelmeden eline baktığında telefonunun sessizde olduğu gibi çaldığını da fark ettiğinde hızlı manevrayla doğruldu.
Ekranında 'Mert Hakan 💅🏻' yazısını görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sakin olmalıydı, sesini kontrol etmeli olanları belli etmemeliydi.
"Alo" sakince açtığında Mert Hakan'da öyle karşılık vermişti. Biraz hal hatır sorduktan ne için aradığı aklına gelmişti.
"Neyse konuyu uzatmayayım Dusan'a ulaşabiliyor musun? Antremana neredeyse bir saat gecikti. İsmail hoca merak ediyor" ne diyecekti. Yanımda çıplak şekilde yavaşça horluyor demek absürt olurdu.
Şey mi deseydi, şuan beş yaşında bir çocuk gibi yanımda tatlı tatlı uyuyor?
Saçmalama Kumsal.
"Bilmiyorum Mert ama mutlaka bir açıklaması vardır. İsmail hoca çok mu kızdı ?" dedi merakla, Mert Hakan önce arkasında ki birine cevap verdi sonrasında telefona yaklaştı,
"Yok be kızım merak etti sadece, neyse gelir herhalde. Görüşürüz bıdık"
"Görüşürüz" uzatmadan telefonu kapattığında ekranından şarj göstergesine baktı. %3
Yanına baktığında ani manevraya rağmen hafif horlamayla bebek gibi uyuyan Dusan yüzünde bir gülümseme oluşturmuştu. Esmer teninde dünden kalan birkaç tırnak izi yer alıyordu ama neyse ki göğüsündeydi ve kapatması kolaydı.
Eli saçlarına ulaşınca yavaş yavaş okşadı "Dusan" dedi fısıltıyla. Bunu duymasını elbette beklemiyordu ama yanına yaklaştı "Dusan uyanmalısın, antremana geç kalmışsın"
Bu cümleye karşılık Dusan yerinde kıpırdandı, gözlerini birkaç kez sıkı kapatıp açmadan sonra tamamen açtığında karşısında onu izleyen Kumsal'ı görmek bir rüyadan hallice hissettiriyordu.
"Hala burdasın ?" dedi inanmaz şekilde,
"Gitmeli miydim ?" dedi sorgulayıcı tonda. "Hayır sadece gidersin diye beklemiştim" biraz utanıyor muydu? Gece tüm cinsel fantezilerini yaptıktan sonra böyle olması garipti açıkcası ama ne demişler ; ee dışarıdan yumuşak görünen yatakta gösterir asıl yumuşaklığı.
"Son dediğimi unutuyorsun galiba" Kumsal başını tekrar yastığa koyarken Dusan yandan bir sırıtış gönderdi "Ne demiştin hatırlayamadım ?" dedi.
Kumsal yanağını hafifçe ittirirken Dusan hızla yanağına bir öpücük bırakmıştı. Şimdi ise iş saate bakmaya gelmişti. Dusan komodine eğilip telefonunu eline aldığında onunda şarjının çok fazla olduğu söylenemezdi. %5
Gözleri ekranda hızla gezinirken saatin 11:37 olduğunu görünce kaşları havaya kalkmıştı ama sabaha karşı uyuyan kişilere göre çok iyi bir saatti.
Gelen bildirimlerini kaydırırken bir mesajlar dikkatini çekince kaşları çatıldı.
Edin Dzeko : Tanrım o prezervatifleri almalıydınız (09:46)
Edin Dzeko : Tanrım sabaha kadar mı yaptınız antremana neden gelmiyorsun? (10:48)
Edin Dzeko : Tanrı aşkına Dusan Kumsal henüz hayatta değil mi!? Ali Başkan'a sen hesap verirsin ona göre (11:10)
YOU ARE READING
mind over matter, dusan tadic
Fanfiction"And when the seasons change Will you stand by me"
