mind over matter, dusan tadic

6 | net belge.

İkili stadyuma girerken son kez bir öpücük paylaştıktan sonra iki ayrı kapıya ayrıldılar. Sonuçta medyadan gizlemem istiyorlarsa, takım ve ekipten de gizlemelilerdi. Her ne kadar Kumsal kızlara bahsetmiş olsa bile.

Dusan otoparkın arkasında ki kapıdan girerken Kumsal ise takım oyuncularının her zaman giriş yaptığı kapıyı kullanma taraftarıydı. Böylelikle ikili birbirinden oldukça uzak ve sakin olacaklardı.

Dusan tek yürüdüğü yol boyunca mesajı düşünmüştü. Ya fazla takıntılı bir hayran ya da...bu düşünce bile korkutuyordu onu. Geçmişinde ki cinsel birlikteliklerini göz önüne getirince aklına Kumsal dışında kimse gelmiyordu.

Hoş yakın zamanda olmadığı da bebeğin doğmuş olmasından belliydi. Madem böyle bir şey vardı kadın neden Dusan'ı bulma çabasında değildi de bir anda tam da her şeyi düzene soktuğu anda pat diye hayatına girmişti?

Düşüncelerini bölen omuzunsa hissettiği el olmuştu. Kafasını çevirdiğinde Mert Hakan'ı görünce klasik gülümsemesini verdi. "Lan neredeydin? Seni çok merak ettik"

Dusan bir bahane düşündü "Dün gece biraz fazla antreman yapmışım. Eve gidince de biraz bireysel çalışınca uykuma yenik düştüm"

"Evde daha çok yoruldu ama" Edin'in sohbete dahil olmasıyla Dusan kaşlarıyla 'hayır' dedi.

"Ha şu olay, Kumsalla ilişkini Ali Başkan'a söyleyecek misin ?" Mert Hakan'ın bir anda sorduğu soruyla Dusan şaşırdı, Mert Hakan'a döndüğünde oldukça rahattı.

"Edin! Tanrı aşkına bir şeyi sır olarak saklayamaz mıyız ?"

"Edin değil Amra yengem söyledi. Daha doğrusu yengelere söylemiş onlarda bize söyledi. Lan bende diyorum Kumsal'la konuşurken niye eli ayağına dolaştı."

"Sır olarak kalacak medya için henüz erken" Dusan'ın uyarısını diğerleride duyacağı için özellikle herkese söyleme çabasında değildi.

Dusan, Mert Hakan ve Edin'i dinlerken Kumsal ise kızların yoğun sorularına cevap vermeye çalışıyordu. Pek verebildiği söylenemezdi daha doğrusu.

"Gece ne yaptınız ?"

"Kızım nasıldı ?"

"Çok acıyor mu ?"

Kumsal derin bir iç çekti "Kızlar sakin olur musunuz? Hepinize yetişmekte zorlanıyorum"

"Tumsal bu ne ?" kucağında ki Can bu seferde Kumsal'ın boynunda ki kapatmayı unuttuğu ufak bir moruluğu sormuştu.

"Neymiş ki ?" Kumsal'da henüz göremediği için Gözde bakmak için eğildiğinde kaşları havaya kalktı "Anlaşılan birileri gece vampircilik oynamış" dedi gülmemeye çalışarak.

Kübra'da eğilip baktı "Oha kızım kan var mı hala vücudunda ?" dedi şaşkınlıkla, o kadar büyük müydü?

"Kızlar çok belli mi ?"

"Yok canım altı üstü boynunun arkasına doğru bir morluk uzuyor" dedi Ceren normal bir şeyden bahsediyor gibi. Kumsal Can'ı kucağından indirip lavaboya gitmek için uzun koridora çıktığında telefonla konuşan Dusan'ı görünce lavaboyu bir kenara bırakarak ona doğru ilerledi.

"Požuri *" tok sesinde sinir mi yoksa kararlılık mı ağır basıyordu anlaşılmadı pek kolay değildi. Belki de Sırpça konuştuğu için öyle çıkıyordu sesi, bu da bir ihtimal.

"Uradi to što je pre moguće Manu*"

Kumsal'ı görünce telefonunu alelacele kapatıp cebine attı. "Kiminle konuşuyordun ?"