İNZİBAT(TAMAMLANDI)

30.Bölüm:Folklör

Selamlarr.Ben bölümü bitirdim ve dedim ki niye atmıyorum jdjsjsjs

Neyse attığım için bana bolca şans ve güzel dilek dilersiniz umarımm❤️

Dün gece hiç uyumamışcasına bir enerjiyle geldimmm

Bazen İnzibat ile ilgili hayal ettiğim şeyler olamayacak diye çok korkuyorum ya bilin istedim

Neyse eğlenceli,güzel,tatlı bir bölüm

Sonu için teorilerinizi bölüm sonuna yazarsınız çünkü dedim ki biraz merak edin sjsjsj

Neyse lafı uzatmadan bölümü huzurlarınıza bırakıyorum,bol bol yorumlarınızı bekliyorum veee iyi okumalarr❤️❤️

******
"Gerçekten sevdiğinizi ve gerçekten sevildiğinizi hareketlerinizin ve cümlelerinizin birbirine dönüşmesiyle anlarsınız."

Zorla oturtulduğum sandalyede Janset'in makyajımın son dokunuşlarını yapmasını beklerken"Janset,nolur bak yalvarırım daha fazla parlatma şu yüzümü.Valla alerjim falan tutar benim ya.Acı bana."dedim.Acır mıydı?Hiç sanmıyorum.

"Ya ama Bahar yarım kalamaz öyle.Bak hem çok güzel oldun.Bulut'un dili net tutulacak ya,net."

Anında kafamda yeşeren bir fikirle"Tutulmasın ya,içim acıdı düşününce.Hem Doğukan'ın da dili tutulmasın mı?"dedim.İç sesim tabiki tutulsun dedi,az ima yapmadı yani dedi.

Janset'in yüzünden belli belirsiz bir gülümseme geçti."Doğukan'ın dili hep bir şekilde tutuluyor Bahar,bugünde tutulmasın ya."dedi.Valla haklıydı.Doğukan'ın Janset'i gördüğünde dilinin tutulmasını tüm askeriye biliyordu.

Ve evet zafer şu an benimle.Fırsattan istifade oturduğum yerden kalktım.Teşekkür etmek istercesine Janset'e sarıldım.Makyaj çok fazla ilgi alanıma giren bir şey olmadığı için ilk başta garipsesem de yüzümde gördüğüm renklilik hoşuma gitmedi desem yalan olurdu.

Telefonuma gelen mesajla içimde küçük bir çocuk heyecanı belirdi.Çünkü gelen mesaj sadece onun yanında çocuklaşabildiğim kişiden gelmişti.Alp'ten...

"Geldik Bahar'ım.Gelip akşamımızı güzelleştirmenizi bekliyoruz..." yazıp sonuna da bir gülücük emojisi eklemişti.

Janset'e geldiklerini söyledim.Camları kontrol ettikten sonra evden çıktık.Alp ve Doğukan Alp'in arabasının önünde durmuş derin bir sohbete girmişlerdi.Hayatımda olan iki değerli adam çok yakın dost olmuşlardı.En çok da buna mutlu oluyordum artık.Ölsem de gam yemezdim.

Janset'in giydiği topuklu botların sayesinde ikisinin de bakışları bizi buldu.Ve evet o bakışlar da bizi buldu.Nutku tutulmuş bakışı...

İkisinin de yerinden kıpırdamaya niyeti yok gibi duruyordu.Janset "Bak ben demiştim."dercesine bakarken arabaya ilerledik.El mahkum gardiyan Doğukan ve Alp de arabaya bindiler.

Doğukan "Sizi kınaya götürmesek mi acaba ya?"dedi.Janset gülmemek için dudaklarını dişledi.

Alp'de "Hay sen aklınla bin yaşa be Doğukan."dedi.Bu cümlesi daha çok parti kur oy verelim gibi olmuştu.Hatta alnından öpüp gururlanmasına da ramak kalmış gibiydi.

"Tabi canım,ikna etti sonra ortadan kayboldu desinler benim için.Hem kına uzun değil merak etmeyin."dedim içlerine su serpmeyi umarak.

Yolun devamı sessizlikle geçti.Davetiyedeki kına mekanına gelmiştik.Mekanın adını bilmesek bile kalabalık buranın kına mekanı olduğunu haykırırcasına artıyordu.Sadece kadınlar bu kadar yer kaplayacaksa yarın düğünde erkeklerle birlikte daha da artacak olan kalabalığı düşünemiyordum bile.