"Asker Kurgusu"
Asker-Doktor🏚🩶
Bir ailenin ocağı yanmıştır yine. Kızlarının şehit haberi kasıp kavurmuştur ocaklarını. Sadece ailenin değil ,sevgilisinin de yüreği yanmıştır. Ama beş yıl sonrası yine ortalık darmaduman olmuştur. Bir havaalanı ay...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Selamlarrr umarım bölümü çok beğenirsiniz, yorumlarda buluşalım 💙💙
****************
"Anneciğim buraya gel,arabalar nasıl geçiyor.Ezilirsin bebeğim hadi gel babanla benim elimi tut bakalım."dediğimde Gülay ellerimizden tuttu.Alp ile birbirimize baktık durduk.Anne baba olmuştuk biz.Eşsiz bir baba olmuştu Alp.Bazen Gülay'ı kıskanmıyor değilim.
"Anne,"dedi Gülay.Aynı babası gibi tekrardan "Annem."dedi.Anne olduğunu evladının ağzından duymak kadar eşsiz bir şey yokmuş,o an bunu fark ettim.
"Söyle bakalım hanımefendi,"dedim çünkü bakışları bir şey isteyeceğini belirtir şekilde değiştirmişti.
Gülay"Ben Kazım dedeme gitmek istiyorum."dediğinde isteğinin bana değil de daha çok babasına olduğunu fark ettim.
Alp,Kazım babayı bir türlü kabullenmiyordu.Baba diyemiyordu ama babasına yaklaşır gibi yaklaşıyordu.Yine de olduğunca aynı ortama girmemeye çalışıyordu.
Gün geçtikçe aralarındaki buzu eritmek için çaba sarf ettiğini de görüyordum.
Gülay'a,Kazım babayı dede olarak tanıtmıştı.Kazım baba oğlunun ağzından baba lafını nadiren duysa da Gülay ona her dede dediğinde çocuk gibi seviniyordu.
Alp'in yanında olması gereken baba rolünü üstlenemese de,Gülay ve Selin'in dedesi olmuştu.
Selin'e gelecek olursak,Selin bizim dayanağımız olmuştu.Hep birlikte kızımızın ilkokul mezuniyetine gidiyorduk.Gülay ablasını çok seviyordu.Selin kardeşini daha çok seviyordu.Selin abla olacağını öğrendiğinde bizim yanımıza yerleştiği günden daha mutlu olmuştu.
Oyuncaklarının hepsini kardeşine vermek istiyordu.Kendinden önce Gülay'ı düşünüyordu benim güzel kızım.
Tam o an Gülay'ın elimizi bırakmasıyla kendimi yerde buldum.
Gözlerimi açtığımda her şeyin bir rüya olduğunu gördüm.Rüya da değildi ki bu,korkunç bir kabustu.
"İyi misin Bahar?"deyip bir bardak suyu uzattı.Tek dikişte suyu içtiğimde az da olsa kendime gelebildim.
"İyiyim de senin benim kaldığım odada ne işin var?"dediğimde "Gülay,Gülay diye sesli bir şekilde sayıklıyordun."demesiyle kendimi hatırlamaya zorladım.
Gülay,Alple benim kızımdı.Ama rüyamda...
Ne desem bilemiyordum ki,ama"Bir çocuk kayboluyordu yanımda çocuğun adını sayıkladım o yüzden."diyerek işin içinden çıktım.
Barkın iyi olduğuma emin olduktan sonra odasına gitti ama ben bir daha uyuyamadım.Janset de nöbetteydi o yüzden onu aradım dakikalarca konuştuk.Şimdiden çok özlemiştim onu.Yine de sormadan edememiştim,Alp'i sormuştum ona.İyi olduğunu söyleyerek konuyu kapatmıştı Janset.Havadan sudan konuşmuştuk,kafalarımız dağılsın diye ama aklım oradayken kafam dağılmıyordu.Ya da ben dağılsın istemiyordum.