17. Bölüm: Aklımı alıyorsun

296 9 4
                                    

Merhaba! Başlamadan önce size sormak istedim: dört bölüm taslaklarımda hazır, bunu haftada bir şeklinde yayınlamalı mıyım yoksa her iki haftada bir bölüm yeterli mi? Aynı zamanda sınav senem. KPSS'ye hazırlanıyorum. Bu yüzden taslaklar biterse ya bir ayda ya da iki ayda bir bölüm gelebilir sanırsam. Sizin fikrinizi almak istedim.

Yeni bölüm duyuruları için takip edebilirsiniz! Bir haftada iki bölüm sürpriz yumurtadan çıkar gibi geldi şdkfşdkfşdkfşd Sormak istedikleriniz olursa panomu kullanabilirsiniz, yorumlarda da olacağım.

Oy ya da okunma sayısına göre ilerleyen biri değilim. İki kişi bile olsak burada, karakterlerle bir bağ kurmuş, dünyamıza almış oluyoruz onları. Buralarda birkaç kişi olduğumuzu biliyorum, birlikte düşlerde buluştuğumuzu bu yüzden sınır koymuyorum. Kendi yağımızda kavruluruz, daha lezzetli... Sizleri çok seviyorum 🤍

Daha fazla zamanınızdan çalmayayım, vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim, iyi okumalar... <3

| SAKIZ |

-17. Bölüm: Aklımı alıyorsun.-

~~~

"Sonuç?"

"Seni seviyorum."

Bu cevabı beklemiyordum.

Afallarken dudaklarım aralandı. Ben, diyebilir miydim bunu? Aramızdaki bu çekimi kabul ediyordum ama buna sevgi diyebilir miydim? Onu sevdiğimi söyleyebilir miydim?

"Karşılığını emin olduğunda vermeni istiyorum, şu an cevap vermek zorunda hissetme."

Bu yönünü seviyordum işte, anlayışlı.

"Teşekkür ederim."

Saçlarımdaki parmakları önümdeki bir tutamı alıp geriye itti, gülümsedi. "Akşam yemeğini birlikte yiyelim."

Dudaklarımı büzüp düşünür gibi yaptım, "Emir kipi kullanmadığın için düşünebilirim." duraksadım, "Bir dakika, senin işin yok muydu? İşin var diye erken çıktın, ben geldim diye erteleme lütfen."

"Hayır yok," sırıttı, "Orada yarım saat senin çıkmanı bekledim, kök saldım kızım."

"Aaa, manyağa bak. Beklemeseydin salmazdın, benim ne suçum var?"

Gülüşü çok güzeldi, sakin ama içten. İnsanı iyi hissettiriyordu. "Naz yaptın peşinden koşayım diye."

Ağzım kocaman açıldığında çenemin altından parmağıyla ittirdi, "Kapat yoksa öpe-" cümlesini tamamlayamadan telefonu titremişti, iyi ki. Masadan alıp kim olduğuna baktığında 'En sevdiğim' yazıyordu. Annesi falan mıydı?

Gözlerini devirip "Sikeceğim bu çocuğu." diye mırıldandı duymadığımı sanarak, kaşlarım çatıldı. Kimdi o?

İstemsizce tek kaşım kalkarken "Açmayacak mısın?" dedim. Genelde yanımda telefonları açmıyordu, telefonu da hep titreşimdeydi.

"Emir arıyor. Telefonu eline aldığında hep böyle haltlar yer." dedi, ismi kastederek.

Emir dediği geçen akşam, öpüştüğümüz, yemek yerken de aramıştı. Emirhan Yalçın olarak kayıtlıydı ama.

"Anladım." dediğimde telefon kapandı.

Derin bir nefes alıp geri aradı, e açmayacaktı? Ahizenin sesini sonuna kadar açıp kulağına götürdü. "Ne var lan," gözü beni buldu. "Söyle."

SAKIZ | +18 |Where stories live. Discover now