19. Bölüm: Yatağımda izin varken mi?

120 7 0
                                    

Bu bölümü geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz, kısacık bir bölüm. Mesajlaşma içeriyor. İyi okumalar... <3 

| SAKIZ |

-19. Bölüm: Yatağımda izin varken mi?-

~~~

Perçemimi kulağımın ardına sıkıştırıp iki eliyle de sardı beni. "İçinde sen geçen her şeyi bilirim güzelim."

Uzunca baktım gözlerine, bazen şaka bazen rüya gibi geliyordu. Nereden nereye... üstelik hızlı gitmeyelim diyen ben şimdi kollarındaydım, "Yanında duygularımı kontrol edemiyorum."

Gülümsedi, öyle güzel bakıyordu ki dünyanın en özel insanı gibi hissettiriyordu. "Bir de bana sor..."

Güldüm, "Daha geçen gün çok hızlı gitmeyelim diyordum, bir de şimdi bak." derken dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu.

Kollarından çıkıp masayı toplamaya başlarken, "Hadi, ben buraları toplarken sen de git hazırlan. İşe gitmelisin, yarın tekrar görüşeceğiz zaten. Benim de birkaç evrak çevirmem gerekiyor." dedim. Ben bunları söylerken kendisi dirseğini tezgaha yaslamış beni izliyordu. "Ne durmuş izliyorsun? Hadi çık."

Omuzlarını silktiğinde elimdeki su bardağımın içinde az kalan suyu üzerine doğru attım. Bunu beklemediği için saniyelik irkilirken toparlanıp üzerime geldi, tezgahta kayıp ondan uzaklaştım. "Yaa, şakaydı, hadi, lütfen, git hadi git." derken ellerimle git işareti yapıyordum. Gözlerini kısıp gülümsedi, "İntikamımı alırım ama..."

Kendisi yukarı çıkıp hazırlanırken ben de mutfağı toplamıştım. Bu sırada Araf geldi. On beş dakika içinde hem duş alıp hem de hazırlanmıştı. Telefonumu da getirmişti. Çantamı alarak hazır olduğumu söylediğimde çıktık. Bahçede arabaya doğru ilerlerken tanıdık bir sima gördüm. Yunus'tu bu, ürkütücü bir görünümü vardı. Dikkatlice inceledim, bayağı iriydi. Araf'a başıyla selam verip kulağındaki kulaklığa elini götürerek birileriyle konuştu.

Araf'a kendim gidebileceğimi söylesem de dinlememişti beni. Zaten ben de ona zıt koşayım diye blöf yapmıştım.

Beni eve bıraktığında Yağmur da yeni uyanmış kahvaltı yapıyordu. Dünü çok ayrıntıya girmeden anlattım.

"Yani şimdi artık bir sevgilin mi var?!"

Gözlerimi devirdim, abartılı tepki vermese olmuyordu bu kız. "Sayılır, sevgili diyemem. Çok yeni."

"Üstelik benim sevgilimin en yakın arkadaşının abisi ve abisinin en yakın arkadaşı!"

"Böyle söyleyince komik oluyormuş."

İkimizde gülerken Yağmur, "E bunu bir gece kutlarız artık..." dedi.

"Aynen kanka jigolo da ister misin?"

Kahkaha atarken cevapladı. "Olur valla. Ya şakayı geç yarın işinden sonra alışverişe gideriz gece de kulübe. Olmaz mı?"

"Kulüp olmaz ama alışveriş olur. Perşembe büyük ihtimalle fazlaca evrak çevirmem gerekecek, cuma da şirketteyim."

"Tamam o zaman, alacaklarım var zaten bolca alışveriş yaparız."

"Bu gece de buradasın o zaman?"

"Gece misafirin varsa gidebilirim bebek..."

İma ettiği şey Araf'tı. "Dayak?"

"Şaka şaka, senin araban ne zaman geliyor servisten?" Arabamı yeni değiştirmiştim, buna rağmen servis sıkıntısı olmuştu. Aslında firmayı suçlayamazdım, ben çok hoyrat kullanıyordum. İlgili ve bilgili değildim araba konusunda, her zaman bir problem yaratmam araba fiyatından çok servis ücreti çıkartıyordu. Bazen satıp sadece taksi kullanmayı düşünmüyor değildim, pek bende durmuyordu araba. Kazancımı da boş yere oraya harcamak koyuyordu. Eminim taksi daha hesaplı olurdu.

SAKIZ | +18 |Donde viven las historias. Descúbrelo ahora