Yedi

4.2K 131 9
                                    

medya:Burçe
Annemin beni öpmesiyle uyanmıştım. Kahvaltının hazır olduğunu söylemişti. Hemen üstümü giyinip inerdim zaten. Banyoya geçip rutin işlerimi hallettim. Odama geçip giyindim ve sonra aşağı indim. Beyaz bir crop ve baggy tarzda bir pantalon giymiştim.

Yemek odasına geçtiğimde abimi göremedim. Annem son kalan şeyleri masaya yerleştiriyordu. Muhtemelen görevli ablaları yollamıştı. Anneme yardım ettim ve ekstra olarak menemen yaptım.

Tam menemenide masaya koyuyorsum ki abim ve arkasından üç erkek girdi. "Hoşgeldiniz." dedim sadece gülümseyerek.

"Hoşbulduk." derken ikisi bir tanesi "Oğuzcum bizi tanıştırmayacak mısın?" demişti.

Sanırım bu Kerem olmalıydı. Abim "Kız kardeşim Umay." demişti beni kolunun altına alırken. Sırayla onlarıda tanıtmıştı. "Bera, Yiğit ve Kerem güzelim onlarda. Dün bahsettiğim arkadaşlarım." dedi. Kerem'i bilerek son söylemişti. Kerem anında somurtmaya başlamıştı.

"Memnun oldum." demiştim gülümseyerek. "Buyrun lütfen oturun." dedim ardından ekleyerek. Annem çayları getirirken Kaya abide gelmişti. Günaydınlaşmış ve oturmuştuk.

Ben tabağıma çok az menemen çok azda patates almıştım ki Oğuz abim tabağımı doldurdu. "Abiliğe hemen adapte olmuşsun Oğuz." diyen ise Kerem'di. O sırada Bera "İstersen kardeşimle tanıştırabiliriz seni. Yabancılık çekmemen adına." dediğinde gülümsemiştim. İyi olabilirdi aslında.

Bera o zaman "Kahvaltıdan sonra ya bize geçelim ya da Burçe buraya gelsin. " dediğinde abim bana bakmıştı. "Siz bilirsiniz. " demiştim bende gülümseyerek. Sohbet ede ede yapmıştık kahvaltımızı. Annem Kaya abinin şirketinde çalışmaya başlamıştı. Kaya abiyle beraber kahvaltıdan sonra işe gideceklerdi. Bu yüzden Kaya abi evde durmamızın iyi olabileceğini söylemişti.

Kahvaltıdan sonra oturma odasına geçmiş ve sohbet etmiştik. Sevmiştim sohbetlerini. Ara ara soğuk nevale olan Yiğit bile sohbete giriyordu. Bera ise Burçe'yi almaya gitmişti. Keremse anladığım kadarı ile Burçe'ye de yürüyordu.

"Kardeşime yürüme lan." diyen ise Oğuz abimdi. Burçe geldiğinde tanışmıştık. Çok güzel bir kızdı. Çok sevmiştim sohbetini falanda. Biraz oyun oynayıp gülmüş eğlenmiştik. Laf arasında sevdiği biri olduğundan bahsetmişti ve bense bunun abim olduğunu anlamıştım. Ona sorduğumda önce gözleri kocaman açıldı. Sonra da söyledi. "Çok belli ediyorsun. Ama erkekler eminim anlamıyordur." dedim gülümseyerek. Bunun aramızda kalacağını da söylemiştim. Evet bu artık vatan göreviydi.

Alpay beni görüntülü ararken müsade isteyip mutfağa geçmiş ve orda konuşmuştum.

"Hani beni arayacaktın?" dedi sinirle açar açmaz. "Ama fırsat bulamadım ki. Akşam arayacaktım hem yemin ederim. " dedim acele acele. Bu halime gülen Alpay'ın yanında Lirio'm vardı.

"Lirio, annemmm, çok özledim balım seni." dediğimde telefonun ekranını yalıyordu. Bu halins gülüp biraz daha konuştuktan sonra dolabı açıp pastaları tabaklara koymuştum. Annemlere de ayırmıştım tabi. Eminim Kaya abide çok sevecekti.

İçecek doldurmak için yukarıdaki bardakları almak istemiştim ama uzanamamıştım. Tam arkamda birisi bardaklara uzanıp bana vermişti.

Arkamı döndüğümde Yiğit'e çarpmış ve anında özür dilemiştim. Alpay, Oğuz abim ve aile üyelerimden sonra ilk kez bir erkeğe bu kadar yakındım.Hemen kolunun altından çıkıp teşekkür etmiş ve içecekleri doldurmuştum. "İstersen yardım edeyim." dediğinde "Halledebilirim." demiştim gülümseyerek. O yine de eline bir kaç tabak alırken bende içecekleri götürüp masanın üstüne koymuştum. Geriye kalan üç tabağıda getirmiştim.

Afiyetle yemiştik. Burçe "Hangi pastaneden bu?" dediğinde "Ben yaptım Oğuz abimle." demiştim. Hemende gözleri parlamıştı.

"Elinize sağlık öyleyse." demişti Yiğit ise. "Afiyet olsun!X2" abimle aynı anda söylemiştik.

Herkes evlerine dağılmadan önce Burçe ile buluşmak için numaralarımızı almıştık. Burçe'nin arkadaşları genelde yurt dışındaymış. Bu yüzden burada arkadaşı yok denecek kadar azmış. Onlarla da görüşmüyormuş. Burçe benden bir yaş büyük yani Alpay ile yaşıt. Ama o moda tasarım öğrencisiymiş.

Hatta bana bir kıyafet dikeceğini söylemişti.

Herkes gittikten sonra odama çıkıp biraz dinlenmiştim.

Annemler geldiğinde Kaya abi bana lunapark teklif etmişti. Bende kabul etmiştim. Annemlere ise baba kız günü yapacağız demişti. İlk baba kız günümdü. Lunaparka gitmek için hazırlanmaya çıkmıştım. Annemlerde o zaman bizde anne oğul gecesi yaparız demişti.

Tabi annem bunu söyleyince Oğuz abimin gözleri parlamıştı. Hemen yukarı çıkıp mavi bir şort giymiştim. Beyaz crop ve mavi şort hoş duruyordu. Ayağıma ise mavi çizgileri olan ayakkabımı giymiştim. Çapraz bebe mavisi çantamı alıp aşagı inmiştim.

Kaya abide indiğinde arabaya geçmiştik. İlk önce yemek yeme kararı almış ve bir pizzacıya girmiştik.

Ben karışık bir pizza alırken Kaya abi margarita almıştı.
Yemeklerimizi yerken birbirimizi tanımak adına sorular sormuştuk.

Kaya abi eğlenceli biriydi. Biraz geçmişlerinden bahsetmişti. Bende bahsetmiştim. Daha da alışıyordum bu aileye.

Lunaparka geldiğimizde Kaya abi biletleri almaya gitmişti. Bende önümde duran dönme dolaba bakıyordum. Küçükken annem korktuğu için binememiştim hiç. Dayımla geldiğimizde ise çalışmıyordu.

Biraz daha etrafıma bakındıktan sonra bir çocuğun babasını çekiştirerek ağladığını görmüştüm. Çarpışan arabalara binmek istiyordu ve bunun için ağlıyordu. En son babası ikna olmuş ve bindirmişti.

O sırada belime bir el dolandı "Neye binmek istersin kızım?" diyen ise Kaya abiydi. "Dönme dolaba binebilir miyiz?" dediğimde "Tabii sen iste yeter." demişti. Biz sıraya girmiştik o sırada.

"Biliyor musun Kaya abi ben hiç binmedim." dediğimde "İlk kez benimle binecek olman beni onurlandırıyor hanımefendi." demişti. Buna gülerken sıra bize gelmişti.

Hemen binmiştik. Yavaş yavaş yükselen dönme dolap beni germişti bir tık. Kaya abi ise beni kolunun altına alıp sarmalamıştı. "Korkuyorsan durdurabilirim." demişti. "Hayır durmasın." dedim hemen telaşla. Yukardaydık.

"Biraz korkutucu." dediğimde "Korkma güzel kızım artık ben varım." demişti. Kaya abiye orada ilk kez sarılmıştım.

"Gitmeyeceksin değil mi?" dediğimde "Sana yemin ederim sizi hiç bırakmayacağım." demiştim Dönme dolaptan indikten sonra bir sürü şeye binmiştik.

Eve giderkende arabada çok eğlenmiştik.

Eve girdiğimizde ise gördüğümüz şey ikimizide şaşırtmıştı...

Minik Kurabiyem🍪Where stories live. Discover now