onaltı

2.4K 64 4
                                    

   Taşınma işleri bitmişti. 1 haftalık minik bir süreçte yardımcı ablalarında sayesinde taşınmıştık. Herkes işe gitmişti. Evde tek başıma sıkılıyordum. Aşağı inip kendime atıştırmak için bowl hazırlamış ve televizyonun karşısına geçmiştim.

  En iyisi dizi izlemek diye düşündüm.
Lirio kucağıma yatmıştı bende onu seviyordum. Bir yandan da kasemdeki  çileği keyifle yiyordum. 

   Tam o sırada kapının hayvan gibi çalınması ile yerimden sıçramıştım. Ben korkunca Lirio kalkmış ve gitmişti. Ben kapıya gitmiştim. Ablalar mutfaktaydı. Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile çığlığı bastım.

*****

   "HELAL OL DAAYYY" diye şarkıyı söylerken Alpay'da devam ettiriyordu. Bir yandan da odamda dans ediyorduk.

   "Bunu uzun zamandır yapmıyorduk." dediğimde  "Tüm yaraları saran o an." demişti.

   Evet biz taşınmadan önce Alpay'la ayda bir kez bildiğimiz karaoke salonuna bazen kumsalda bazende cluba kaçarak deliler gibi dans ediyorduk.

  Tabi Alpay hep erkosal danslar ediyordu. Ben ise Zeybik cilvesi.💅🏿

  Nerdesin Pango!

Tabi odaya annemin dalması ile akşam olduğunu yeni anlamıştık. Annem Alpay ile sarılırken bende koşarak aşağı inmiştim. Koltukta olan Oğuz abinim yanına gidip "Hoşşgeldiiinnnn." demiştim neşeyle cıvıldayarak.

  Babam "Kıskanıyorum bak." derken bu haline gülmüş ve yanına gitmiştim. Kollarını bana sararken Gülbeyaz abla yemeğin hazır olduğunu söylemişti.

  Annem Sarp abinin geç geleceğini Devran abi ile işleri olduğunu söylemişti. Bizse yemeğe geçmiştik. Yemekleri bir güzel yedikten sonra yukarı çıkmış ve Alpay ile.vakit geçirip uyumuştuk.

*****

  Sabah uyandığımda halim faciaydı.
Kıpkırmızı olmuştum. Sanırım yemeğin içinde kimyon vardı. Ama evde çoğu abla kimyona alerjim olduğunu da biliyordu.

  Lavaboya gidip önce elimi yüzümü yıkadım ve Alpay'ı uyandırmadan giyinme odasına gittim. Hastaneye gitmem gerekti. Alpay zaten dün gelmişti ve burayı pek bilmiyordu. Sarp abim ise yorgundu muhtemelen. Oğuz abiyi uyandırmalı mıydım bilmiyordum.

   En iyisi koruma ile beraber gitmekti. Ama daha 18 olmadığım için serum falan takılırsa yanımda yetişkin biri olmalıydı.

  Altıma siyah bir eşofman üstüme beyaz bir crop ve üstüme siyah bir hırka almıştım.

   Sanırım benim için kötü bir gün olacaktı çünkü hapşuruklarımda başlamıştı.

   Oğuz abimin odasının kapısına gidip kapıyı çalmıştım. Ses gelmemişti. Saat 6 idi ve ev halkı genelde 8' de uyanırdı. Odaya girip abimin kolunu dürtmüştüm. Abim uyanmasa da onu biraz sarsmıştım.

   Uyanınca hemen iyi olup olmadığımı sormuştu. "Beni hastaneye götürebilir misin acaba?" dediğimde hemen kalkmıştı. Ben yanıma telefonumu falan alırken abim giyinmişti. Beraber evden çıkmıştık. Daha görevli ablalar gelmemişti.

  "Neden oldu güzelim?" derken arabayı çalıştırıyordu abim. Annemlere kısa bir mesaj atıp "Kimyon yedim sanırım muhtemelen ondandır abi." dedim. "Ablalar bilmiyor mu alerjin olduğunu?" demişti.

  Bu işin altında bir bokluk vardı sanki.
"Biliyorlar anlamadım." dedim. "Abicim evde kimseyle tartıştın mı?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. Ağzımdan çıkan hapşuruk beni deli etmeye başlıyordu.

  Hastaneye geldiğimizde ise çok yakışıklı bir doktor civan bana serum takmıştı. 1 saat kadar beklerken annemler aramıştı. Gelmemelerini söylemiştim. Alpay'da endişeliydi. Ama daha ilerlemeden yetişmiştik. Küçükken bir kere çok fazla kimyon yemiştim ve her yerim kocaman olmuştu.

   Bir süre sonra nefes alamamış ve iki gün hastanede yatmak zorunda kalmıştım.

  Benim bu anılar şaka falandı herhalde.

  Serumum bittiğinde abimle çıkmıştık hastaneden beni kucağına almış ve arabaya bindirmişti. Eve giderkende uyumuştum.

*****

  Gözlerini açtığımda Alpay başımda bekliyordu. Eskiden olduğu gibi. "İyi misin?" demişti. Gözleri dolmuştu minik faremin hemende. "İyiyim Alpay yaa aaa." dediğimde bir yandan gözlerini siliyordum.

  Annemse kimyonu koyan kişiyi bulmuştu.

  Kimyonu koyan kişi yeni hizmetlilerden biri olan Yüsra idi. Genç biriydi. 25-26 yaşlarındaydı muhtemelen. Oğuz abime aşıkmış. Beni kıskandığı için yapmış. Tabi babam adli işlemleri başlatacağını söyleyip kovmuştu. Bu itirafı da ses kaydına almıştı.

  Oğuz abimse benden özür dileyip duruyordu. Sanki kendi hatalıydı da. Alpay bana sımsıkı sarılırken annem gelmiş ve bizi aşağı çağırmıştı. Alpay beni kucaklamıştı. Kendim yürüyebilirdim aslında..

  Aşağı inip annemin yaptığı çorbadan içmiştik. Babamsa "Sana bir hediyem var kızım." demişti. Ben merakla bakarken ceketinin cebinden bir kutu çıkarıp bana uzattı. Beni kucağına alıp dışarı çıkartmıştı. Paketi açtığımda içinde bir anahtar ve lotus simgesi olan bir anahtarlık vardı.

  Koruma abilerden Cantuğ abi beyaz bir motorla gelirken ağzım açık kalmıştı. "Cidden mi?" dediğimde babam kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Çok güzeldi be.

 

    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

    

Kırk yıl düşünsem bir motorum olacağını düşünmezdim. Herkes heyecanlı halime gülerken babam "Ama önce ehliyet." dediğinde annemse "Bir 18 yaşına girsinde benim bebeğim." demişti. Alpay bana öğretmişti aslında motor sürmeyi. Onunda motoru vardı ama biraz daha güçlü bir motordu.

  Simsiyah ve çok havalı duran bir motordu onunki. Öğrendiğim kadarıyla Oğuz abininde varmış ama oda genelde araba kullanıyordu.

   Sarp abi ise daha kuralcı ve disiplinli biri olarak tehlikeli bulduğu motora karşı hiç olumlu bakmıyordu.

  İçeri geçtiğimizde tekrar babam "Sen iyileşte baban sana araba sürmeyi de öğretsin." demişti. Annem babama söylenirken Sarp abi "Bende öğretirim." demişti. Tabi onun arkasından Oğuz abimde.

   Annem hepsine söylenmeye başlamıştı bu sefer. Alpay ise yanımdan ayrılmıyordu.

  Zaten bir anda kopmuştuk ve birde benim alerjim tutunca daha çok üstüme düşmeye başlamıştı. Dayımlar ile görüntülü konuşmuştuk. Sonra da Babamın babası ve ailesiyle konuşmuştuk. Çok sıcak insanlar vardı. Herkese alışmıştım...

  İyi okumalarrrr,💖✨🪷

Minik Kurabiyem🍪Where stories live. Discover now