01

31 7 3
                                    


O güne dair hatırladığım tek şey kulağıma çok uzaklardan gelen ambulans sireninin sesi.

İşlerin bu kadar büyük bir hal alacağını ve yüzünü seçemediğim onlarca insanın beni telaşla ambulansa yetiştirmeye çalışacağını nereden bilebilirdim?

Çınlayan kulaklarımla kelimeleri seçmek, yarım yamalak açabildiğim gözlerimle beni taşıyanların suratlarını okuyabilmek neredeyse imkansızdı.

Fakat hissediyordum hiç iyi şeyler olmuyordu...

Gözümü açıp kendime gelmemle annemin tüm ağırlığıyla üstüme atlaması bir olmustu az kalsın komaya tekrar girecektim

Yaşadığım şeylerin hepsi bir kabus gibi geliyordu hem de gerçek olamayacak bir kabus gibi

Ama gerçekti

Benim için uyanması en zor kabus olmustu, dipsiz kuyunun içinde sürükleniyormuşum gibiydi.

Her şeyin çabucak olup bittiğini zannetmiştim evet komaya girdiğimin farkındaydım ama en fazla ne kadar komada kalmış olabilirdim ki?

iki hafta

Dönem sonu partisinde komaya girip yeni dönemin başlamasına birkaç gün kala uyanmıştım.

Bu tatil benim için epey hızlı geçmişti. Komada ve bilinçsiz bir şekilde. Bu tatili daha verimli kullanamazdım zaten.

İşin özeti ertesi gün taburcu oldum ve arabayla eve gidene kadar tüm gerçeklik algımı yitirdiğimi düşündüm. Ya hala uyanamadıysam?

Ruhsuz bitkin halimle odama gidip yatağıma atlayıp kafamı yastığa gömdüm. Annemin içeri girip bir seyler dediğini hatırlıyorum ama ne dediğini hatırlamıyorum

Ertesi gün yeni dönemin ilk günüydü ve benim tüm itibarım yerlerdeydi. O okula bir daha dönemezdim...

Eğer tüm arkadaşlarım o okulda olmasaydı.

Ve özellikle...

Herneyse işin aslı buradayım, okulun bahçesindeyim. Çok saygıdeğer müdür beyin konuşmasını bitirip, bizi sınıflarımıza salmasını iple çekiyoruz. Her birinin gözlerinde bunu görebiliyorum

Ama gözlerinde göremediğim şeyler var.

Ben

O gün aklıma geldikçe yüreğimi buruk bi acı sarıyor ve nefes almam zorlaşıyor. Bana bakan her gözle bu acı ikiye katlanıyor.

"Mert!"

Omzumda bir el hissedince arkamı döndüm

Bu Furkan'dı.

"Furkan!" Son yılların en iyi sarılmasını gerçekleştirdik

Sarılmamız devam ederken,

"Meraktan öldüm neden mesajlarıma dönmedin, aradım açmadın, sana ulaşmak için binbir yol denedim, nasılsın?"

Sorduğu soruların altında kalınca sarılasım kaçtı ve çekildim

"İyiyim sen nasılsın?"

Buruk ve dalga geçtiğimi düşündüğü bir ifadeyle suratıma baktı

"Dalga mı geçiyorsun?"

Evet tam da düşündüğüm gibi

"Hayır yani bilmiyorum. Telefonumu bulamıyorum yok, sanırım partide düşürdüm."

"Çok telaşlandık, artık her birimizin de telefon rehberinde annenin numarası olması gerekiyor. Başına ne geleceği belli olmuyor bunu görmüş olduk."

Ufak bi sırıtışın ardından söyledim.

"Furkan neler oldu? Yani ben hiçbir şey hatırlamıyorum öncesini de sonrasını da sen de oradaydın, noldu?"

Müdür konuşmasını bitirip sınıflara dağılmamız gerektiğini söylediğinde hareketlenme anında başladı.

"Teneffüste sınıfıma gel konuşuruz."

Kafamı salladım ve kalabalığın arasına karıştık. Sınıflarımız farklı koridorlarda olduğu için ayrıldık.

Normalde okulumuz bu kadar kalabalık değildi veya bugüne kadar bana hiç bu kadar kalabalık gelmemiş.

"Bağımlı"

Duymamış gibi yapıp önüme baktım

"Ölmemiş miydi bu?"

"Herkes öldü demişti bilmiyorum"

"Galiba uyuşturucu kullanıyor derken şaka yapmıyorlardı. Şu haline baksana."

Buna maruz kalacağımı biliyordum ama üstesinden nasıl geleceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yok.

Hakkımda söylenen her lafta kulaklarım biraz daha sağır oluyordu.

Sanırım hazır değilim.

İçim içimi yiyor nefes alamıyorum, çok kalabalık.

Tutunacak hiçbir yer yok.

dip | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin