06

10 5 4
                                    


!!(tw: madde kullanımı)!!

Ya da kalıp savaşabilirdim...

•••••••••••

Odamdan dışarı adım atmayışımın dördüncü günüydü. Sadece tuvalete gitmek için çıkıyordum o kadar. Bir de yemek siparişimi getiren kuryelere kapıyı açmak için.

Annem çalıştığı için yemek işi bana kalıyordu. Ben de tabii ki sipariş veriyordum. Hala hiçbir şey yapacak halim yoktu.

Tüm gün sadece bilgisayardan dizi izliyor, uykum gelince de yatıyordum.

Telefonumun yokluğuna alışmaya başlamıştım. Hala ara sıra özlesem de zamanla o da giderdi zaten.

İyi ki bu bilgisayar vardı yoksa nasıl Melodi ve Aslı ile konuşacaktım. Daha doğrusu iyi ki Melodi ve Aslı vardı yoksa kiminle konuşacaktım?

Okula gitmediğim günden beri Furkan sadece bir kez beni sormuştu, o da Kenan'ın nereme yumruk attığıymış.

Biraz sinirlenmedim değil açıkçası.

Her ne kadar ona hatırlamadığım bir şeyler söylemiş olsam da bunun karşısında beni soruş şekli gayet mantıklıydı.

Ona dilemem gereken bir özür vardı ama özür dilememi gerektirecek neden ortada yoktu. Yani ben hatırlamıyordum.

Kesik görüntüler bazen rüyama giriyordu ama her gördüğüm rüya ve görüntüler birbirlerinden tamamen farklıydı.

Bu durum hatırlamamı daha da güçleştiriyordu.

Elimde o günü hatırlayabilmem için hiçbir şey kalmamıştı.

Efe dışında. O gün orada olduğu kesindi. Ben ambulansa ulaştırılırken orada olduğunu söylemişti.

Bu ne değiştirirdi ki? Ona o günü sormayı geçtim artık onunla konuşamayacaktım bile.

Allahım her şeyi elime yüzüme bulaştırdım.

O gün bana öyle şeyler söyledi ki asla kafamdan atamıyorum. Cümlelerinin acısı sürekli kalbimde yankılanıyor.

Onun için bu kadar değerli olduğumu bilmiyordum.

Bana uzattığı eli defalarca reddetmiştim. Çok istedim o ele sımsıkı tutunmak ama bir türlü yapamadım.

Çünkü bu batağa düştüğünüzde kuyunun en dibinde oluyorsunuz.

Karanlık, ıssız ve size uzatılan elleri göremiyorsunuz.

İzleyecek dizi arıyorken Efe ve Kenan'ın nasıl bir bağlantısı var diye düşünmeden edemiyordum.

Benim yüzümden olmadığını söylese de Kenan'ı öldüresiye dövüp 2 hafta uzaklaştırma almıştı.

Dövmesindeki tek sebep ben değildim. O zaman geriye kalan sebep veya sebepler ne? Aralarında kesinlikle bir şeyler olmuştu.

Bense cezadan gerçekten ucuz yırtmıştım.

••••••••••••

"Hayır doğru değil. Sadece hastalığım yüzünden o duruma düştüm. Anlık oluyor ve ilacımı kullanmazsam kötüleşiyor. Parti heyecanıyla yanıma almayı unutmuşum sonrasını zaten biliyorsunuz. Her şey çok üst üste geliyor. İki hafta komada kalmamın ardından acele edip hazır olduğumu düşünüp okula başladım. Fakat yanılmışım hazır değilmişim. Kenan'a neden vurduğuma gelirsek, neredeyse her yanından geçtiğim bana çok dokunan laflar ediyor. Kenan da onlardan biriydi bir anda ona patladım işte. Öfkemi dizginlemem gerekiyordu bunun farkındayım. Kenan okula döndüğünde ondan özür dileyeceğim.

••••••••••••••

Bunu dememin ardından müdür uzunca boş laflar etti. Kısacası hazır olduğumda okula dönebileceğimi söyledi.

Ama böyle gidersem hiç hazır hissetmeyecekmişim gibi geliyor.

Her şey çok zor ve bulanık. İçimdeki sıkıntı gitgide büyüyor, nefes alışımı zorlaştırıyor.

İstemiyorum, gerçekten kullanmak istemiyorum.

Nefes nefese kalmış halde camı açıp tüm oksijeni içime çektim.

Kesik kesik aldığım nefeslerle sakinleşmeye çalışıyordum.

Olmuyordu, kesilmiyordu. Göğsüme attığım yumruklarla geçmesi için yalvarıyordum.

Yere yığılıp ağlıyordum ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. 

"Lütfen, lütfen, lütfen yalvarıyorum geç artık. Nolur bit, bit."

Kuyu daha da derinleşiyor ve bana uzatılan ellerden uzaklaşıyorum. Kuyu suyla dolu ve boğuluyorum.

Çekmecemi titreyen ellerimle açıp çoraplarımın arasına gizlediğim kutuyu çıkardım.

Yere koyduğum kutuya bakıp odamın içinde dört dönüyordum.

Kesik nefeslerim ve titreyen bedenimi o iğrenç şeyi kullanmadan düzene sokmaya çalıştım.

"Olmuyor, olmuyor!"

Yere çöküp kutuyu şiddetle açtım ve aldığım hapı ağzıma götürdüm.

Bunu gerçekten yapmak istemiyorum ama başka şansım yok.

Hapı ağzıma attım.

dip | bxbWhere stories live. Discover now