05

9 5 7
                                    

Aşamadığım şey var içimde
Kıramadığım zincirler var
Beni tutuyorlar
Ama artık yoklar

Bugüne kadar çok bel bağladım
Onlar da beni bağladı
Çıkamadım bir türlü içimden
Şimdi girmek istiyorum zincirden kodese yeniden

•••••••••••••••••

Kanamasını durdurmak için burnuma soktuğum peçeteyi çıkartırken, oturduğum yerde müdürün odasında bulunan bazı duvar resimlerini inceliyordum.

Müdürü beklerken aklıma oyalanacak başka bir şey gelmiyordu.

Soracağı veya sorma ihtimalinin bulunduğu tüm soruların cevapları hazırdı kafamda.

Efe'ye doğru baktım.

Peki onun hazır mıydı?

Ellerini kavuşturup öne doğru eğilmişti. Kafası da yere bakıyordu.

Konuşmak için göz göze gelmeyi bekliyordum ama kafasını kaldırmıyordu.

Neler düşündüğünü çok merak ediyorum.

Daha fazla bekleyemeden,

"Ne söylenir bilmiyorum ama... Teşekkür ederim, yani yardıma koşmasaydın muhtemelen sonum pek iyi olmayacaktı."

Cevap alamayonca söylediklerimin acaba çok mu saçma olduğunu düşündüm. Birini neredeyse benim yüzümden öldürüyordu.

"Özür dilerim."

"Neden?"

"Neredeyse Kenan'ı öldürecektin hem de benim yüzümden."

"Bunun için mi özür diliyorsun?"

"Ne?"

Kafasını kaldırıp gözümün içine baktı.

"Kendini suçlama, önceden yapılması gereken bir şeyi yaptım. O kadar uzun zamandır tutuyordum ki kendimi ama bu bardağı taşıran son damla oldu. Sana öyle yumruk attığını görünce..."

"Önceden yapılması gereken mi? Anlamadım, daha önce ne oldu ki?"

"Boş ver ikimizin arasındaki meseleler."

"İkinizin arasında."

"Evet."

Kenan ve Efe önceden ne yaşamış olabilirdi ki?

Aralarında nasıl bir ilişki var çok merak ediyorum.

İkisini hiç yan yana da görmedim. Efe'nin Kenan pisliğiyle ne işi var acaba?

Öğrenmek istiyorum ama her şeyin bir zamanı var.

"O kız kimdi?"

En azından bu sorunun cevabını duymam daha muhtemel.

Güldü ve normal oturur pozisyona geçti.

"Hangi kız?"

"Doğru, etrafında o kadar çok kız var ki hangisinden bahsettiğimi anlamaman çok normal."

Yine güldü. Keşke hep böyle gülse çok yakışıyor. Dişleri ve gamzesi ortaya çıkıyor.
Yüzümde bir gülümsemeye sebep oluyor.

"Sen ne zamandır benim çevremdeki insanlara bu kadar düşkünsün?"

"Konuyu sapıtma."

"Hala kimden bahsettiğini anlayamadım."

"Aman be boş ver umrumda da değil zaten. Öylesine sormuştum maksat kafamız falan dağılsın diye."

dip | bxbWhere stories live. Discover now