Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yukarı çıkarken gerçeklerdeyim Aşağı inerken hayallerde Ama kemerimle bağlı değilim İki türlü de düşüşteyim
Demirden bir parça olsa nolur? Beni iki taraftan da mı korur? Yoksa engel mi olur? Olmasa bana kim vurur?
••••••••••••••••••••
Ben hayallerimde yaşamaya alıştım. Gerçek dünyam artık burasıymış gibi geliyor. Sadece tek bir sorun var, buraya ulaşmak için o hapı kullanmam gerekiyor.
Gerçek dünyam ve kendi kurduğum bu dünya arasında bir köprü görevi görüyor. Karşıya geçmek için de bu köprüye ihtiyacım var.
Burada istediğimi yapabilirim, özgürüm kimseye ihtiyacım yok. Neredeyse herkesin ama en çok da benim istediğim bi dünyadayım.
Burada kalmak ve asla geri dönmek istemiyorum. Ait olduğum yer burası.
Yerde uzanmış tavanın dalgalanmasını ve gitgide benden uzaklaşmasını izlerken keyifle gülüyordum. Bu kafayı seviyorum, ama sonrasında olacaklar tam bir felaket.
Fakat şu an bunu düşünmektense bana verdiği keyifteydim.
Kalkmak için güç toplamaya çalıştım ama adeta yere çivilenmiştim.
Odamın içi aynı parti alanı gibi yanıp sönen ışıklarla çevriliydi. Mor ağırlıklı olan bu ışıklar o kadar güzel bir ambiyans katıyordu ki sanki gerçekten ışıkların içindeydim.
Odamın kapısı çaldı
Gelenin kim olduğunu umursamadan kapıya doğru sürünüp dolabımdan güç alarak kalkıp kapıyı açtım.
"Efe?"
Neden burada olduğunu sormama fırsat vermeden dudağıma yapıştı.
İki eli yüzümün iki yanındayken bedenini bedenime iyice soktu.
Dillerimiz dans ediyordu, içimiz de öyle.
Kucağındayken bacaklarımı beline kitledim ve o halde biraz daha öpüştük.
Yatağıma doğru yol alırken hala öpüşüyorduk.
Yatağa beni sertçe bıraktı, bir süre baktıktan sonra tişörtünü çıkardı.
Tekrardan bana doğru yöneldi ve ben yeniden bacaklarımla onu sardım. İyice kendime sokuyordum.
Bir eli yüzümde bir eli de kemerindeydi. Ondan kurtulup fırtlattı. Pantolonunu indirirken bir eli hala yüzümde, dudağı dudağımda , dili de dilimde dans ediyordu.
İki eliyle tişörtümü yakalayıp hızla çıkardı. Sıra pijamama gelmişti. Ellerini belimde gezdirdikten sonra pijamanın iki ucundan da tutup onu da hızla çıkardı.
Artık ikimiz de tamamen çıplaktık
Dudağımdan uzaklaşıp bana baktı. Bacaklarım hala ona kenetliydi.
İşaret ve orta parmağını ağzına götürüp ıslattı.
Sonra yavaşça içimi genişletmeye başladı. Bir eli içimdeyken bir eliyle yüzümü tutup öpüşüyorduk.
İleri geri yaptığı parmağı yavaş yavaş derinleşiyordu.
Elini yanağımdan çekip zevk suyu akan penisime götürdü. Parmağıyla alıp ağzına götürüp yuttu.
Boynumdan öpmeye başlayarak penisime kadar indi. Eliyle tutup emmeye başladı. Diğer eli hala içimdeydi ve daha da derindeydi
Penisimi emmeyi bıraktı ve elini içimden çıkardı.
Kalçalarımı kendisine yaklaştırdı ve eliyle penisini tutup yavaşça içime girmeye hazırlandı.
İki eli kafamın iki yanında yatağa doğru baskı yapıyordu.
Her daha da derinime indiğinde baskısı daha da artıyordu. Artık sonuna ulaşmıştı.
Kalçasıyla ileri geri yaparken ona uyum sağlıyordum.
Bir elim de penisimde mastürbasyon yapıyordum.
Bir süre devam ettik ve ben boşalmak üzereydim.
Gözlerimi kapattım ve ikimiz de hızlandık.
Aniden nefes nefese gözlerimi açtığımda aslında hala yerde yattığımı farkettim.
Yaşadıklarım gerçek değil miydi yani? Hayır hayır gerçek olduğuna yemin edebilirim.
O buradaydı yanımdaydı nefesiyle bakışlarıyla her şeyiyle buradaydı.
Değildi...
Hepsi kurduğum erotik hayalden başka bir şey değildi.
En gerçeğe yakın hayallerimden biri bu olabilirdi. Bir keresinde birini öldürmüştüm ve gerçekten korkunçtu. Sonra uyandığımda bir de ne göreyim, aslında okuduğum bir cinayet romanının üstünde hayallere dalmışım.
Kitap o kadar sıkıcıydı ve ben de o kadar sıkıntılı bir haldeydim ki. Biraz eğlenmek için hapı yutayım dedim. Sonra gerçekten hapı yuttum. En pişman olduğum deneyimlerden biriydi.
Hayal olmasını istediğim bir diğer şeyse şu an içinde bulunduğum durum. Efe her ne kadar gerçek değilse, boşalmam da bir o kadar gerçekti.
