2.BÖLÜM

89 19 34
                                    

Yeni bölüm geldi sevgililerimmm

Teneffüs zili çaldığında ağrıyan boynumu ovuşturdum. Sabah geç kalktığım için kahvaltı edememiştim bu yüzden kafeteryaya inmem gerekiyordu. Çantamdan cüzdanımı çıkarttım ve paranın bir kısmını aldıktan sonra yerine geri koydum. 

"Yuki, bir saniye gelir misin?"

Sınıfın diğer tarafından bana seslenen kişiye baktım. Sınıf başkanı olan Daichi'ydi. Sıradan kalktım ve gülerek yanlarına gittim.

"Evet, sorun nedir?"

Daichi huzursuz bir ifade ile konuşmaya başladı. 

"Sınıftaki kimse...yeni gelen ile konuşmak ya da rehberlik etmek istemiyor. Biliyorum başkan olarak bunu benim yapmam gerek ama açıkçası bende pek yapmak istemiyorum. O biraz...ürkütücü duruyor"

Göz ucuyla camdan dışarı bakan Sukunaya baktım, tek kalmasını istemiyordum. Tekrar Daichiye döndüm.

"Sorun değil, ben hallederim"

Rahatlamış bir şekilde nefes verdi.

"Teşekkür ederim Yuki, mükemmelsin"

Daichi yanımdan ayrıldığında Sukunanın yanına ilerledim. Geldiğimi duymuş olacak ki ben henüz ona seslnemeden bana döndü. Genişçe gülümsedim.

"Kafeteryaya iniyorum, gelmek ister misin?"

İfadesiz bir yüzle bana bakarken bir şey demeden ayağa kalktı. Ortaokuldan beri kısa olduğumun farkındaydım ama daha önce bu kadar farkında olmamıştım. Normalden çok...çok daha uzun ve iriydi. Bana bakmak için biraz başını eğdiğinde sessizce mırıldandı.

"Yolu göster prenses"

Beni terslemediği için rahatlarken taktığı lakap pekte sorun değildi. Sınıftan çıkıp kafeteryaya girdiğimizde bir adım arkamdaydı. İçerisinin doluluğu yüzünden surat asarken Sukunaya döndüm.

"Biraz bekle olur mu, ikimiz içinde bir şeyler alıp geleceğim"

Kalabalığın arasında sıraya girerken bir kaç dakika geçmişti. Önümde son bir kaç kişi kalmışken birinin sertçe beni itmesi ile sıradan dışarı çıktım. Yerime geçen arkadaş grubuna baktığımda bunu fark edip etmediklerinden bile emin değildim. Onların yanına yaklaşıp olabildiğince nazik bir şekilde konuştum.

"Özür dilerim ama orada ben vardım"

Konuşmalarını kesip bana baktıklarında bir adım geriledim. Üç erkekten oluşan bir arkadaş grubuydu. Bana kısa bir süre baktıktan sonra güldüler.

"Pekala, artık bizim. Yani arkaya ikile"

Kendi aralarında sohbete döndüklerinde ne yapacağımı bilemeyerek sıranın arkasına baktım. Çok kalabalıktı ve tekrar en arkaya geçersem teneffüs kesinlikle biterdi. Vazgeçip gitmek için arkamı döndüğümde Sukunaya çarparak yalpaladım. O neden dışarıda beklemiyordu ki? Tam konuşacakken beni görmezden gelerek yanımdan geçti ve az önce yerime geçen çocuklara yaklaştı. Kendi kendine mırıldandığını zar zor duydum.

"Kahrolası üç velet mi?"

Onların bana yaptığı gibi omuz atmasına gerek kalmadı. Koluyla ufak bir ittiriş bile ikisinin yalpalamasına ve birinin düşmesine yetmişti. Etraf sessizleşirken Sukuna bana döndü.

"Ne almak istiyorsun prenses?"

SUKUNA X OKUYUCUWhere stories live. Discover now