8. BÖLÜM

53 14 7
                                    

"Artık gözlerim açabilir miyim?"

"Bir dakika daha"

Sukuna son bir yere gideceğimizi ve oraya gidesiye kadar gözlerimi bağlamam gerektiğini söylediğinde eğlenceli gelmişti. Şimdi ise motordan inmiştik ve sanırım dağ gibi bir yere tırmanıyorduk. Sukuna düşmemem için elimden tutup yönlendirirken nefes nefese kalmıştım.

"B-Bir saniye mola verelim"

"Yoruldun mu?"

"Evet"

Ayaklarım birden yerden kesildiğinde ufak bir çığlık attım. Sukuna beni taşıyarak yürümeye devam ettiğinde güldüm.

"Bu iyi mi?"

"Evet, çok daha iyi"

İki üç dakikanın sonunda Sukuna yavaşça beni yere bıraktı. Elleri gözümdeki bağı çözdüğü an heyecan ile çevreme baktım. Nerede olduğumu fark eder etmez ağzım şlaşkınlıkla açıldı.

"Burası..."

"Rüyanda gödüğün çiçekli yer"

Sukunaya baktığımda açıklama yapacak gibi bir hali yoktu. Çiçeklerin arasında yürürken Sukuna hemen arkamdan geliyordu. Uygun görünen bir alanda yere uzandım. Hala şaşkındım, rüya gibi hissettiriyordu. Sukuna uzanmak yerine yanıma oturduğunda güneş bataya başladığı için sararan gökyüzüne baktım.

"Peki ya burası?"

"Ne?"

"Burası da mı sana tanıdık gelmiyor?"

Saklamaya çalıştığı üzgün ifadesi içimi acıttı. Yutkundum.

"Özür dilerim...burası da tanıdık değil"

Derin bir nefes verdi ve gülümsedi.

"Bu nasıl senin suçun olabilir ki zaten prenses. Elbet bir gün hatırlarsın sadece...biraz daha beklemem gerekiyor"

Sadece on saniye geçmişken Sukuna sinir ile konuştu.

"Siktir etsene, yeteri kadar bekledim zaten"

Yaptığı haraketle uzandığım yerden ona şaşkınca bakmaktan başka bir şey yapamadım. Uzun ya da şehvetli bir öpücük değildi. Kısa, özlem dolu bir öpücüktü. Geri çekildiğinde bir açıklama yapmasını ya da bir şeyler itiraf etmesini beklesem de o sessizce bana baktı. Benimde söyleyebileceğim bir şey yoktu. Yarım saat boyunca sessizce orada durduktan sonra Sukuna ayağa kalktı.

"Saat geç oldu, seni eve bırakayım"

Bana uzattığı elini tutup yerden kalktım. Bu sefer motoru çok daha yavaş sürüyordu, hatta bilerek yolu uzattığına emindim ama bir yorum yapmadım. Evime geldiğimizde motordan indim.

"Bu gün için teşekkür ederim, çok eğlendim"

"Bende eğlendim. Bir ara-"

Bakışı dudaklarıma kaydığında yanaklarımın yandığını hissettim.

"yine yapalım"

"Evet...evet elbette"

İyi geceler dileyerek eve girdiğimde motorunun uzaklaşma sesi geldi. Derin bir nefes verip odama çıktım. AYnada kendime baktığımda kıp kırmızı olmuş yanaklarım parlıyordu. 

"Tanrım..."

SUKUNA X OKUYUCUDove le storie prendono vita. Scoprilo ora