3. BÖLÜM

69 17 14
                                    

İyi okumalar sevgililerim

Elimizdeki yiyecekler ve içeceklerle sınıfa çıkarken bir yandan da ona okulu gezdiriyordum. Ben konuşurken iç çekti. Ona dönüp mahcup bir sesle sordum.

"Kusura bakma, seni sıktım mı?"

"Hm?"

Sessizce güldü.

"Senin gibi bir bücür nasıl canımı sıkabilir ki?"

Kaşlarımı çatarak somurttum. Kısa bir süre daha güldükten sonra bana baktı ve şaşkına sordu.

"Hadi ama, alındın mı?"

Omuz silktim.

"Hayır"

Bir kez daha güldüğünde biraz daha somurttum. Hoca girmeden önce ucu ucuna sınıfa girip yerlerimize oturduk. Aldığımız şeyleri yemeye zamanımız olmamıştı ama sorun değildi. Sukuna bana arka sıradan kekleri verirken bende ona kahvesini verdim. Yiyecekleri sıramın kenarına koyup kitaplarımı çıkartırken Sukuna arkamdan sessizce sordu.

"Yemeyeceksen neden aldın?"

"Elbette yiyeceğim ama derste-"

Ona döndüğümde rahat rahat yiyip içtiğini görünece güldüm. Anlamsızca bana baktı.

"Ne var?"

Tam konuşmak için ağzımı açacakken hoca masasından bağırdı.

"Sınıfta yemek yemek yasak!"

Sukuna önce hocaya sonra bana baktı ve yüzünü buruşturarak sordu.

"Ciddi mi o? Ne zaman yemek yiyip yemeyeceğimize mi karışacaklar?"

Başımı salladım.

"Elbette, geldiğin yerde böyle değil miydi?"

Bir yandan yemekleri kenara iterken bir yandan sessizce cevap verdi.

"İlk defa okula geliyorum. Öncesine...ev eğitimi gibi bir şeydim"

Bu sefer şaşırma sırası bendeydi. On iki sene boyunca ev eğitimi sıkıcı olmalıydı. Tam konuşacakken hoca masama yaklaşarak elini sırama vurdu.

"Yuki, sohbet başka zaman"

"Evet hocam"

Önüme dönüp kitaptaki soruya bakarken Sukunanın arkamda sinirle bir şeyler mırıldandığını duyabiliyordum.

Okul bittiğinde eşyalarımı toplamış çıkıyordum. Sınıftan kimsenin çıkmadığını ve kendi aralarında konuştuklarını gördüğümde aralarından birine sordum.

"Sorun ne? Neden çıkmıyorsunuz?"

Kız bir şey demeden yalnızca bir yeri işaret etti. O tarafa döndüğümde sırasında uyuyan Sukunayı gördüm.

"Sınıf kapısını kilitlemeliyiz..."

Kıza dönüp gülümsedim.

"Anahtarı bana verebilirsin, ben hallederim"

Hevesle bana baktı.

"Gerçekten mi? Çok teşekkürler"

Sınıftakiler veda ederek gittiklerinde Sukunanın sırasına yaklaştım ve nazikçe omzunu dürttüm.

"Sukuna"

Bir kaç saniye bekledikten sonra tekrar dürttüm.

"Sukuna, uyan hadi. Okul bitti"

Yine uyanmayınca bu sefer sertçe sarstım. On dakikanın sonunda uyanıyordu.

"Sukuna!"

Ağzının içinde bir şeyler geveleyerek başını kaldırdı. Henüz gözlerini açmamışken konuştu.

"Beni uyandırmak için iyi bir sebep-"

Gözlerini açtığında gülümsedim.

"Günaydın"

Bir iki saniye boş bir şekilde baktıktan sonra dağılmış saçlarının arasında elini gezdirdi.

"Günaydın prenses"

Etrafına bakındı.

"Herkes nerede?"

"Evlerine gitti"

Ayağa kalkıp çantasını omzuna attı.

"Sonunda bitti.

"Öğlenden beri uyuyorsun ne kadar uzun gelmiş olabilir ki?"

"Öğleden beri mi?"

Bana baktı ve hafifçe kaşlarını kaldırdı.

"O kadar oldu mu?"

Başımla onayladım. Ne kadar zamanım olduğuna bakmak için saate baktığımda sessiz bir küfür ettim. Sukuna bunu duymuş olmalı ki sordu.

"Ne oldu?"

Hafifçe alay ettim.

"Seni uyandıracağım diye kitapçıdaki indirim saatini kaçıracağım"

Bunu şaka amaçlı söylemiş olsam da Sukuna ciddiye almış gibiydi.

"Kaç dakika var?"

Anlamsızca baktım ama cevap verdim.

"Yani...aşağı yukarı yirmi dakika ama yürüyerek asla yetişemem"

Bir şey demeden beni ceketimin kapşonundan tutup peşinden sürükledi. Sinirle kurtulmaya çalışırken söylendim.

"Kedi miyim ben?"

Göz devirdiğini görsem de kapşonumu bıraktı ve önümden yürüdü.

"Gel"

Ona nereye desem de cevap vermeyeceğini tahmin etmek zor değildi bu yüzden yalnızca peşinden ilerledim. Okuldan çıktığımızda ne olduğunu anlayınca başımı hızla iki yana salladım.

"Hayatta olmaz"

"Kitapçıya yetişmek istiyor musun istemiyor musun?"

Önümdeki motora baktım. Daha önce hiç binmesem de videolarda çok korkunç olduğunu görmüştüm. Kararsızca Sukunaya bakarken iç çekti ve başıma bir kask geçirdi.

"Yavaş süreceğim"

SUKUNA X OKUYUCUOnde histórias criam vida. Descubra agora