Perde Arkası

7. Bölüm: Terzi Saint

Arabadayken telefonum titredi. Açıp baktığımda bir gruba eklendiğimi gördüm. Grubun adı "11ก Sınıfı Grubu"
Dokmai'ye gösterdiğimde benim kadar sevindi.

"Hadi sana forma almaya gidelim," dedi ansızın. Ben de onu onayladım. Sonunda aklıma kapüşonum geldiğinde hemen onu kafamdan çıkarıp saçlarımı savurdum. Hücrelerimde oksijen kalmadı resmen. Araba durduğunda Dokmai geldiğimizi söyledi.

Arabadan iner inmez karşımda Terzi Saint yazan bir binayla karşılaştım. İçeriye girdiğimizde rafların fazlalığından yer kalmamış alana gezindi gözlerim. Raflar şekilden şekle girmiş okul formalarıyla dolu.

Dokmai rafları düzenleyen kadına "Köcher lisesi için forma var mı?" diye sordu. Kadın benden bir iki yaş büyük olan beyaz şaçları ve mavi çekik gözleri olan çocuğa yönlendirdi.

Buralar mavi göz moda mı acaba herkes niye mavi gözlü? Çocuk adam boyutunu sorduktan sonra rafların birinden bir paken alıp açtı.

Formanın hırkasının rengi asker yeşili ve göğüs kısmının köşesinde okulun logoso duruyordu. İçindeki beyaz renkte tişört ve şort eteği de kahverengi ile ten rengi arasındaydı.

Dokmai "Eşofman takımı da var mı?" diye sordu. Çocuk adam gittiği gibi başka bir paketle geri döndü. İçinden hırkayla aynı renkte kapüşonlu ve cepleri olan sweatshirtı çıkardı. Çocuk adam "Eşofman takımımız yok ama bu etekle geliyor" dedi.

Dokmai "Al bunu dene," dedi sweatshirtı bana uzatarak. Giyinme kabinine girip çıktığımda Dokmai beni baştan aşağı süzdü. Yanıma gelip kapüşonu kafama geçirdikten sonra mükemmel olduğunu söyledi.

Göz ucuyla çocuk adama baktığımda yüzümü inceldiğini gördüm. Yav Malai'nin ünü buraya kadar gelmemiştir değil mi ya? Okuldan çıktık daha ne yapalım.

Gözlerimi ondan kaçırıp Dokmai'ye döndüm. Dokmai "Tamam bunların bir de yedeğini alalım," dedi. Giyinme kabinine geri dönüp üstümdekilerimi çıkarıp kıyafetlerimi giydim.

Dışarı çıktığımda Dokmai'nin çoktan ödemeyi yapmış elinde poşetle beni bekliyordu. Yanına kadar gittiğimde kadına teşekkür edip çıktık.

Arabaya binip yola koyulduk. Eve vardığımda poşetleri ve gözlükle lensleri aldıktan sonra Dokmai'ye veda edip arabadan indim.

Binaya girdiğimde karşı daireye birinin taşındığını anlamam uzun sürmedi. Kimse yoktu sadece eşyalar ve mobilyalar sağa sola fırlatılmıştı. Anahtarımı çıkardıktan sonra kapıyı açıp içeri girdim.

Arkamdan kapıyı kapattığımda gerçekten yorulduğumu fark ettim. Ayakkabılarımı çıkarıp eşyaları koltuğu kaydum. Odamdan pijamalarımı çıkarıp kapının arkasında asılı duran havluyu aldığımda banyoya doğru gittim.

Sıcacık bir duş aldıktan sonra odama yöneldim. Çantamdan tarağı alıp saçlarımı taramaya başladım. İşimi bitirince kenara koyduğum telefonumu çıkarttım.