10.BÖLÜM

34 26 4
                                    

Selamm ben geldimm... Yeni bölümle karşınızdayım. Bu arada yeni yazdığım kitabı okursanız sevinirim.. Başlıyorum..

En son boraya imam hatipliyim demiştim. Ve şaşırmıştı fjdjdj.

"Noldu bora niye şaşırdın bu kadar?"

"Öyle birşey beklemiyordum ya."

"Tamam :)"

Aradan 1 hafta falan geçti. O bir hafta o kadar sıkıcıydı ki anlatamam. Neyse bundan sonra ki günler güzel geçer heralde..

"Melike."

"Efendim."

"Ben bir karar aldım."

"Ne kararı?"

"Erzincan'a gidiyoruz."

"Erzincan mı?"

"Evet.."

"Niye başka yer değil de erzincan!!?"

"Senin memleketin diye. Özlemişsindir."

"Özlemedim." dedim ve tahmin edin bakalım aklıma ne geldi. Annemin hiçbirşeyden haberi yoktu. Haber vermeyi unutmuştum. Hemen aramam gerekiyordu.
Telefonu elime aldım ve annemi aradım.

"Alo anne. Bir kaç haftadır arkadaşımdayım. Haber vermeyi unuttum özür dilerim."

"Müdürün başka şeyler dedi ama?"

"O yalancı anne inanma ona."

"Tamam kızım. Eve ne zaman geleceksin?"

"İki veya üç hafta sonra. Arkadaşımla bir yere gideceğiz de. Haberin olsun diye aradım."

"O arkadaş kim acaba?"

"Geldiğimde anlatacağım annecim. Allah'a emanet ol." diyip kapattım. Boraya döndüm ve..

"Erzincan'a gitmesek olmaz mı?"

"Olmaz."

"Tamam bora."

2 gün boyunca hazırlık yaptık. En sonunda gideceğimiz gün geldi. Erzincan'a gidiyorduk. O kadar şey yaşadığım şehire. E tabi bora bilmiyordu bunları hiçbir zaman da bilmeyecekti.

Otobüs terminaline gittik. Saatimiz geldi ve bindik. Yol 20 saat falan sürdü işte. Erzincan'a vardığımda fark ettim ki gerçekten özlemişim..

Bir ev bulduk ve yerleştik. 2 yatak odası olan bir ev..

"Özlemişim buraları.."

"Özlenmeyecek gibi değil ki."

"Abartma bora."

"Tamam abla."

Aradan 2 gün geçmişti. Zaman hızlıydı. Oturuyordum. Bora yanıma geldi. Kötü birşey söyleyecek gibiydi..

"Melike benim sana birşey söylemem gerek."

"Söyle."

"Ben Fransa'ya gideceğim. Özür dilerim önceden söyleyemedim."

"Ne! Beni tek bıracaksın yani."

"Gitmem gerekiyor. Biraz kalıp geleceğim. Lütfen kızma."

"Defol git nereye gidiyorsan."

"Melike.."

"Defol git bora."diyip kapıyı gösterdim. O da sinirlendi tabi. Çıktı gitti. Ve bir daha geri dönmedi.. Kalbini kırmıştım. Ama haklıydım beni bu lanet yerde tek başıma bıraktı. Of off..

2 gün sonra
Mesaj yazdım ama tek tik oldu.
Ben:Bora
Ben:Özür dilerim. Nerdesin?
Ben:Gel çok özledim.

1 hafta sonra
Yine yazdım dayanamadım.
Ben:Beni böyle çaresiz bırakıp nereye gittin?
Ben:Beni sevmiyor musun artık?
Tek tik...

2 hafta sonra
Ben:Yokluğun çok kötü. Yarım kaldım..

Çantamı herşeyimi hazırladım. Biletimi de aldım ve İstanbul'a dönmek için otobüs terminaline gittim. Bora yoktu. Gitmişti. Çok yorgundum çok. Ağlamaktan gözümde yaş kalmamıştı.

Biniş saatim geldi. Bindim ve yola çıktım.

18-20 saat geçmişti. İstanbul'a vardım. İndim. Bir taksi çağırıp eve döndüm. Kapıyı çaldım. Annem kapıyı açtı. Hasret giderdik ve odama geçtim.

3 hafta sonra
Ben:Gerçekten bitti mi?
Ben:Biz diye birşey yok mu artık?
Ben:Ben çok özledim.

6 ay sonra
Ben:Sanırım yoksun artık.

1 yıl sonra
Ben:Yavaş yavaş ölüyorum. Nerdesin güzel gözlüm?

Tam 1 yıldır yoktu hayatımda. Ve ben her geçen gün ölüyordum. Keşke bu kadar bağlanmasaydım.

2 yıl sonra
Ben:19 yaşındayım. Hâlâ yoksun. Ya başkasına verirseler beni?

Ve evet sonunda iki tik oldu. Ve anında gördü mesajlarımı. Çok heyecanlıydım ve aynı zamanda da korkuyordum.

Ayıcım:Kime verirseler versinler umrumda değilsin artık.(07.30)
Ben:Peki.(07.30) (Görüldü)

Yaralandım. Sanki kalbime bir hançer sapladılar.. Ağlamak istedim yapamadım. Göz yaşlarım tükenmişti..

Okula gidecektim hazırlanmaya başladım. Kahvaltı yaptım ve yola çıktım. Kafamın içi bir sürü şeyle doluydu. Seven gider miydi? Seven bir çırpıda silebilir miydi? Olabilir miydi? Seven bırakabilir miydi sevdiğini? 2 sene sesini duymadan yüzünü görmeden yaşabilir miydi?..

Çok yorgundum, çok kırgındım. Kalbim çok ağrıyordu. Yapamıyordum. Kos kocaman 2 sene geçti. Unutamadım. Yapamadım.

Öyle düşünceli düşünceli önüme bakmadan yürüyordum. Birine çarptım pardon diyip yüzüne bakmadan yoluma devam ettim. Birden kolumu tuttu. Ve konuştu.

"Melike sen misin?" sesi çok tanıdıktı ama bir türlü çıkaramadım. Dönüp baktım. Oydu. Boraydı. O an bayılacak gibi olmuştum.

Öyle bir sarıldı ki. Öyle bir öptü ki. İçim içimi yiyordu. Git diyemedim. Çok özlemiştim.

-Evet bu bölüm ağlayalım dedim djdjd.
28.04.2024 pazar~

Devam edecek..

KALBİMİN KRALİÇESİWhere stories live. Discover now