Roza: Hiç mi anlamadın sevgi mi?
Roza: Neden baktın gözlerime?
Roza: Neden umut verdin!
Roza: Komik miydi, dalga geçmene değdi mi?
Rüzgar: Seni çok sevdim
Rüzgar: Asıl senin gözlerin bana yalan söylüyormuş. Bana bakan gözler geçen bir çocuğu öperke...
Oy ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumlarrdilerimm.
****************
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
...
*
Berlin'den
Bugün kendimi çok hasta ve çok kötü hissediyordum, haftasonu olduğu için şanslıydım. Ve çok mutluydum annem ve babam köye giymişlerdi anneannem hastalanmıştı aslında babamda götürecekti ama ondan sonra okullum var diye götürmemişlerdi. Hasta olduğum için sürekli beni arıyorlardı.
Hastalığım üzerine birde regl olmuştum, sabahtan beri saçma sapan şeylere ağlıyordum evimizin önünde ki kedinin mamasını ezmişlerdi ve iki saat ona ağlamıştım.
Kedileri çok severdim ama annemin alerjsi vardı o yüzden alamıyorduk. Tabi babam benim üzüldüğümü görünce bir tane kuş almıştı küçük. Hep ona bakıyordum.
"Pardon, et ürünleri nerede biliyor musunuz?" Gelen ses ile döndüğümde bir tane kadın gördüm. Evet size söylemeyi unutmuşum, ben şuan marketteydim ve canım çok çikolata çekiyordu.
"Rica ederim teyze." Kadın gittikten sonra elime hangi çikolata geldiyse çekinmeden hepsini aldım. Karnıma yavaş yavaş bir ağrı saplanmaya başlamıştı. Hayır regl sancısı en sevmediğim.
Kasaya gidip ödememi yaptım. Dışarı çıktığımd hava felaket yağmurluydu. Hayır, lütfen olmasın. Buraya geldiğimde sadece atıştırıyordu.
Bizim evimiz iki sokak ötedeydi koşsam yetişir miydim? Hadi kızım yaparsın sen! Ardında hızlıca koşmaya başladım başıma artık dolu düşüyordu.
Evet, yağmurdan kaçarken doluya tutuldum resmen! Adımlarım çok hızlıydı ta ki taşı fark etmeden kocaman bir taşa ayağım takılana kadar.
"Aaa ayağım!" Diye bir çığlık attım. Markette esnek ve ince Pijamalarımı giyerek gelmiştim. Evet şuan dizime kadar çekilmiş kanayan dizimle bakışıyordum. Bir yandan elimde ki poşeti tutmuş karnındaki sancıyla ağlıyordum.
Ardından bir araba geldi ve kaldırımın önünde durdu yani bir nevi benim önümde. Bu araba Faruk'un arabasıydı! Ne işi vardı burada? Ardından arabadan beklediğim kişi indi.
"Berlin!" Hızla yanıma geldi. Gözyaşlarım içinde ona bakıyordum. Bir şey yapmadım beni kucağına aldı ve hızla arabasına bindirdi elimde ki poşeti sıkı bir şekilde tutmuştum. O da bindiğimde başımı arkaya yasladım.
"Güzelim, iyi misin? Ne yapıyorsun orada?" Dedi. Faruk bana okullun ilk gününden beri aşıktı. Her seyimi bilirdi aslında bende ona karşı bir şeyler hissediyordum ama ilişkiye hazır değil gibiydim. Ama istiyordum Faruk'u ciddi anlamda istiyordum. İstemememin sebebi Ya beni o çocuk gibi aldatırsa ya da kullanırsa? Ama ben Faruk'a güveniyordum. Şuan nasıl açılacaktım.
