1

5.3K 912 596
                                    

Haiii ben geldiim!

Tanıtımdan sonra ilk bölümü de salayım dedim :') Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung gerçekten konuşkan ve kibar birine benziyordu. Ona daha dün akşam gördüğüm ve hâlâ etkisinden çıkamadığım kabusumu anlattığımda, benimle alay etmek ya da şaşkınlıkla bakmak yerine çok daha normal bir tepki vermişti, beklediğimin çok ötesinde bir tepki.

Alay etmesini beklemiştim, tıpkı öbür okulumdakilerin yaptığı gibi dalga geçmesini bekledim. Kabusların etkisinde kalmak bana göre çok normaldi çünkü ben sürekli kötü kabuslar görüyordum. Sadece kötülükle de kalmıyor, sonu ölümle sonuçlanıyordu kabuslarımın.

Çantamda kalemimi bulamayınca, Taehyung önüme kalem uzatıp hafifçe sallayınca kucağımdaki çantamdan uzattığı kaleme kaldırdım bakışlarımı. Gözlerim sonrasında yüzüne kaydığında dilini ısırarak geniş bir şekilde gülümsüyor olduğunu gördüm.

"Al lütfen." dediğinde dudaklarımı sımsıkı birbirine bastırarak usulca parmakları arasındaki kalemi aldım. "Teşekkür ederim Taehyung."

"Rica ederim Jungkook." dediğinde kalemi parmaklarımın arasında sıkıca tutup iç geçirdim. 

Teneffüs zili çaldığında, yerimden sıçrayarak yere düştüm ve ellerimle kulaklarımı sımsıkı tıkarken gözlerimi yumdum. Birkaç gün önceki kabusumda kulaklarımdan kan gelene kadar okulun teneffüs zili sesini duyduğumu görmüştüm.

Bu okulun zil melodisi de tamamen onunla aynı olunca panikle yere çökmüştüm. Duvara sinerek ellerimi kulaklarıma kapayarak başımı sallarken bileklerimde sıcak bir dokunuş hissettim.

"Jungkook, hey iyi misin?" 

Zil sustuğunda tuttuğum nefesimi havaya salarken titreyen ellerimi kulaklarımdan ayırıp yavaşça gözlerimi araladım. "Sesi yükselmedi..." diye kendi kendime fısıldadım. "O sadece kabustu, gerçek değildi..." Kendimi telkin etmeye çalışırken içime derin nefesler çektim.

Taehyung o sırada çenemden kavradı ve boşluğa bakan gözlerimin gözlerine bakması için önüme eğildi. "İyi misin, kendini çok sıkıyorsun..."

Yumruk yaptığım parmaklarımı kavrayıp avuç içlerime sapladığım tırnaklarımın baskısından kurtardı ellerimin ayalarını. Gözlerimi kırpıştırarak onun koyu gözlerine bakarken başımı olumlu anlamda salladım.

O sırada sınıftakilerden birisi halime gülmeye başlayınca, birkaç kişi daha ona katıldı. Taehyung dişlerini sıkarak tuttuğu ellerimi bırakmak yerine başını omzunun üstünden geriye çevirdi. "Kesin lan gülmeyi!"

Sınıfta sesi aksettiğinde gülen kişiler söylenerek dışarıya çıktı. "Takılma sen onlara, iyi misin? Biraz dışarıya çıkıp hava alalım ister misin?" diye dingin bir sesle sorduğunda başımı yavaşça olumlu anlamda salladım.

Ayağa kalkıp beni de bileklerimden yakalayarak ayağa kalkmama yardımcı olduğunda ona güçlükle gülümseyebildim.

Koridorda yürürken çatlak camın önünden geçerken köşeye doğru sindim yine. Taehyung kaşlarını çatarak bana bakınca onun ceketinin kenarından tutarak kendime doğru çekiştirdim.

"Çatlak camlardan uzak dur, tehlikeli." diye mırıldandım. "Çok haklısın, kırılabilir. Her an kırılma ihtimali yüksek, okul idaresiyle konuştuk ama birkaç gündür sallayıp duruyorlar. Yapılacak umarım yakında."

-

Okulun bahçesine çıkıp boş banklardan birine oturduğumuzda ben konuşmuyorum diye o da bir süre sessizliğini korudu.

BROKEN CLOCK • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin